TUS ertelenince adayların kapanıp çalıştığı kütüphaneler boşaldı. Hasan Süt, Ozan Yurdakul ve Hüseyin Süt, erteleme nedeniyle hayatlarının alt üst olduğunu, bazı adayların sırf sınav için istifa etmek zorunda kalacağını söylüyor.
KPSS skandalının ardından Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) da ertelenince günde 12 saat sınava hazırlanan adayların sinirleri bozuldu. Adaylar, 'Hayatımızı sınava göre ayarlamıştık. Ertelemeyi duyunca sinirden gülme krizine girenler oldu' diyor
İstanbul Tıp Fakültesi’nin kütüphanesi birkaç gün öncesine kadar tıklım tıklım doluydu. Mezunlar sabah 07.30’da kütüphaneye geliyor, akşam 23.00’e kadar harıl harıl Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) hazırlanıyordu. KPS’de soru sızdırma skandalıyla başlayan ve halka halka büyüyen süreçte ÖSYM tarafından yapılan 12 sınav birden ertelenince TUS adayları sudan çıkmış balığa döndü.
TUS’a girecek genç doktorlar sınavın ertelendiği haberi sorasında gülme krizine girdiklerini, yoğun çalışmaktan artık sinirlerinin bozulduğunu anlatıyor. Gençler hayal kırıklığı ve gelecek kaygısı yaşıyor. Her şey sınav tarihine bağlı. 8 Ekim’de mecburi hizmet atamaları olacak. Eğer TUS o tarihe kadar yapılmazsa sınava giremeden görev yerlerine gidecekler. Doktorlara göre göreve başlamak TUS’a hazırlanamamak demek. Öte yandan sınavın ertelenmesi TUS’tan sonra uzmanlık için atanacak 2 bin asistanın da gecikmesi ve hastanelerde açıkların oluşması demek...
Sinirler gergin
İstanbul Tıp Fakültesi’nde de kararın şoku yaşanıyor. Hekimlerin aylardır erken saatlerden gece yarısına kadar çalıştıkları kütüphane şimdilerde tek tük kişinin ders çalıştığı bir yer haline dönüşmüş. Sinirler gergin. Yorgun beyinler ders çalışmaktan yılmış durumda. Yeni sınav tarihinin belirlenmemiş olması gençlerin motivasyonunu olumsuz et-kiliyor. Üstelik olumsuz etkilenen tek şey motivasyonları da değil.
Hasan Süt beşinci sınıftan bu yana dershaneye giderek TUS’a hazırlandığını anlatarak ertelemenin geleceklerini nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor:
“Motivasyonumuz yüksekti. Birkaç gün öncesine kadar çok sıkı çalışıyorduk. Günde 12 saat çalışıyorduk. TUS öyle üniversite sınavı gibi bir sınav değil, çok zor. Yeni sınavın ne zaman yapılacağı çok önemli. 8 Ekim’de mecburi hizmet atamaları olacak. O zamana kadar sınav yapılmazsa TUS’a girmeden görev yerlerimize gideceğiz. Bir yere atanmak demek TUS’u unutmak demek. Çünkü TUS’a çalışmak için çok vakit ayırmanız gerekiyor. Herkes görev yerine gidip bir süre sonra istifa edecek ve TUS’a çalışmaya devam edecek. Bu kez de kanuna göre istifa eden altı ay devlet hastanelerinde çalışamadığı için, TUS tercihlerini yalnızca üniversite hastanelerinden yapacağız.”
Hasan’ın kardeşi Hüseyin Süt, mezun olmadan önce burs aldıklarını ancak mezun olduktan sonra burslarının da kesildiğini anlatarak ertelemenin bir de maddi yanını ortaya koyuyor:
“Beş hekim aynı evde kalıyoruz. Herkes TUS’a hazırlanıyordu. Planlarımızı TUS’a göre yapmıştık. 10 Ekim’de evi boşaltacaktık. Ev sahibine söz verdik. Burslarımız da kesildiği için maddi açıdan sıkıntılı bizim için.”
Tatili unuttular
Ceylan Ergül ise motivasyonunun kaybolmaması için kendine göre bir sınav tarihi belirlediğini belirtiyor. Ozan Yurdakul, yoğun geçen son sınıfın ve TUS’a hazırlığın ardından büyük bir bıkkınlık yaşadıklarını anlatıyor:
“Son sınıf bayram ve yarıyıl tatili olmadan geçti zaten. Çok yorulduk. Bir yıldır ailesini görmeye gidemeyen var. TUS’a hazırlığı bir ay bıraksanız hemen bilgileri unutursunuz. Ancak bu belirsizlikte insanın çalışası da gelmiyor.”
TUS mağdurlarının içinde mecburi hizmetlerine başlamış olanlar da var.
Hastanelerde iş aksayabilir
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen sınavın kısa sürede yapılması gerektiğini vurgulayarak sınavın gecikmesinin yaratacağı sıkıntıları anlattı:
“Bu durumda uzmanlığını almış olanlar ayrılacak ama yerine yenilerinini gelmesi gecikecek. Özellikle eğitim araştırma hastanelerinde belli klinikler için insan ihtiyacı olacak. Bu da geri kalan doktorların iş yükünü arttırır. Her sınav döneminde yaklaşık 2 bin uzmanlık kadrosu atanıyor. Yılda iki kez sınav yapılıyor. Sınavın birkaç ay ertelenmesi, tüm hastanelerde soruna yol açar. Her uzman atama döneminde de ortalama 1500 kişi uzmanlığını tamamlayarak ayrılıyor. Üstelik yeni eğitim ve araştırma hastaneleri de açıldı.”
Üç yıldır Anadolu’da doktorluk yapan ve ismini vermek istemeyen bir doktor “Bu sınava girecek olanlar 25 yaş ve üstü. Hepsinin ciddi planları var; askerlik, evlilik... Bu planlar hep sınava bağlı” diyor. 29 yaşındaki Dr. Engin Adalar da planların altüst olduğu görüşünde:
“Yeni mezunlar önce TUS’a giriyorlardı, sonra da atanacakları yerlere gidiyorlardı. Şimdi, göreve mi alışacaklar TUS’a mı çalışacaklar. Görev yapan doktorlar da nöbetini, izinlerini sınav sonuçlarına göre ayarlamıştı.”
Öte yandan işin bir diğer yönü daha var. Sınavın ertelenmesi TUS’tan sonra uzmanlık için atanacak yaklaşık 2 bin asistanın da gecikmesi demek.
