Yetersiz beslenen çocuklar yaşları gelmesine rağmen yürüyemiyor, ayakta durmakta bile güçlük çekiyor. 2 yaşındaki çocuklar görünüş olarak 8-10 aylık bebekleri andırıyor. Yeryüzü Doktorları Derneği doktorlarından Cemaleddin Abbas: "Son dönemde yetersiz beslenme kliniklerinde hasta sayısı yaklaşık 2 katına çıktı. Başvuran annelerin çoğunun sütü de yok"
ABD'nin çekilmesine müteakip uluslararası yardımların kesilmesi, ekonomik krizin derinleşmesi gibi sorunların artmasıyla savaş, açlık ve yokluk en önce çocukları etkilemeye başladı.
İç savaşın 40 yıl sürmesinin yanında karmaşa ve işgal enkazının ardından Taliban'ın yönetime gelmesiyle Afganistan'da, yarım asrın acı yükü yetersiz beslenme nedeniyle yürüyemeyen çocukların ve annelerinin sırtına bindi.
İnsan vücudunun ihtiyaç duyduğu beslenme öğelerinin sürekli eksikliği olarak tanımlanan malnütrisyondan mustarip çocuklar en temel hakları anne sütünden mahrum. Sebebi ise ülkedeki fakruzaruret sonucu annelerin yetersiz beslenmesi. Hayati temel gıdalara dahi erişemeyen anneler kısa sürede sütten kesiliyor. Gerekli gıda takviyelerinin de olmaması bebek ve çocuklarda gözle görünür gelişim yavaşlığına neden oluyor.
AA muhabirleri başkent Kabil'de yetersiz beslenme kliniklerini gözlemledi, aileler ve bu konuda çalışma yapan doktorlarla görüştü.
2-3 yaşındaki çocuklar, 8-10 aylık bebekler gibi görünüyor. Yaşı gelmelerine rağmen emekleyemeyen bebekler, sanki ülkelerindeki 40 yılın yükünü sırtlarını taşırcasına ayakları üzerinde duramıyor, yürüyemiyor.
- İki yaşında hala 5 buçuk kilo
Yorgun bakışlara sahip 24 aylık Halide bu çocuklardan sadece biri. Yeryüzü Doktorları Derneğinin kliniklerinden birinde kendine yer bulabilmiş şanslı çocuklardan. Ancak 2 yaşında olmasına rağmen hala ayaklarının üzerinde duramıyor.
İki hafta önce kliniğe gelen Halide aslında gelişimi düzgün olsa 10-12 kilo civarında olacaktı. İki haftadır klinikte olmasına rağmen 5,5 kiloya ulaşmış. Klinikte sağlanan gıda takviyesiyle iki hafta sonunda yaklaşık 500 gram almış. Doktorlara göre durumunda olumlu seyir var ancak hala kritik eşiği aşamamış.
Halide'nin babası Azimullah Safe, çocuğunun kliniğe erişebilmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Gün geçtikçe sağlığının iyileşmesi ve gelişim göstermesi beni çok mutlu ediyor." dedi.
Klinikte 2 buçuk aydır tedavi gören 25 aylık Gülsüm ise hala yürüyemiyor ve ayakları üzerinde durmakta zorlanıyor. Kliniğe ilk geldiğinde 5 kilo olan Gülsüm iki buçuk ayın sonunda 6 kilo 400 grama ulaşmış.
- Çocuğunu kuru ekmekle besliyor
Yetersiz beslenme nedeniyle sütten kesilen 25 yaşındaki anne Vefa, günlerdir kuru ekmek ve çay dışında bir şey yemediğini anlatıyor. Vefa, AA muhabirinin "En son ne zaman düzgün bir yemek yedin?" sorusuna ise "Geçen ay babama misafirliğe gitmiştim. Orada tavuk eti yemiştim." dedi.
Vefa, ekonomik durumlarının kötü olduğunu belirterek, "Üç aydır sütüm kurudu. Çocuğumu şu an sütümle değil kuru ekmekle besliyorum. Ben de iyi beslenemediğim için sütüm yok." ifadelerini kullandı.
- Kliniğe yatmanın tek yolu "hayati tehlike"
Kliniklerde çocuk sayısının artması ülkede tehlike çanlarının çaldığının en büyük işareti. Hali hazırda hastaneler birçok imkansızlıkla boğuşurken, yetersiz beslenme kliniklerinin önlerinde çocuklarının temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamayan anneler uzun kuyruklar oluşturuyor. Bilinci yarı açık çocukların çoğunun mecali kalmamış, annelerinin kucağında sırada bekliyor. Anneler ise aynı şekilde takatsiz olmasına rağmen kendi durumunu bir tarafa bırakmış.
Ailelerin bazıları konuşma konusunda isteksiz. Çekiniyor ya da yüzünü çevirerek konuşmak istemediğini ifade ediyor.
AA muhabirinin "Çocuğuna çorba içirebiliyor musun?" sorusuna adını vermek istemeyen bir anne, "Çorbayı ben dahi bulamıyorum. Sütüm dahi yok. Nasıl çocuğa içireyim." diye konuştu.
Battaniyelere sarılmış, göz altı torbaları oluşmuş çocuklar kliniğin koridorlarında bakıma muhtaç şekilde bekliyor. Kliniğin sıhhi şartları tam değil. Sıralanmış yataklarda doktorlar imkanları nispetinde çocuklarla ilgilenmeye gayret gösteriyor.
Hastane ve kliniklerde asgari sıhhi şartların olmadığı dikkati çekiyor. Anneler çocuklarını getirdiğinde kısa süreli gıda takviyeleri verilerek tekrar evlerine gönderiliyor ve 2 haftalık ya da 1 aylık sürelerde tekrar kontrole geliyor. Normal şartlarda yatarak tedavi görmesi gereken birçok çocuk, kliniklerin yetersizliği nedeniyle evlerine gönderiliyor.
Sadece hayati tehlikesi bulunan çocuk ve bebeklere yatış veriliyor zira kliniklerin kapasitesi yetersiz.
- 1 milyon çocuk ölüm tehlikesiyle karşı karşıya
UNICEF’in Ekim 2021'deki açıklamasına göre, Afganistan'da 5 yaş altı 3,2 milyon çocuk yetersiz beslenme hastası ve bunun en az 1 milyonu ise ölüm tehlikesi yaşıyor.
Save The Children 19 Ocak'ta yaptığı açıklamada, klinik takibe alınan yetersiz beslenen çocuk sayısının ağustostan bu yana iki katına çıktığını duyurdu.
Yeryüzü Doktorları Derneğinden AA'ya iletilen verilere göre, kliniklerde ağustos ayında 2 bin 886 olan takip altındaki çocuk sayısı ocakta 4 bin 673'ye yükseldi. Yine aynı dönemde, şiddetli vaka sayısı 1438'den 1938'e yükseldi.
Yeryüzü Doktorları Derneğinin kliniklerinde çalışan Dr. Cemaleddin Abbas, annelerin sağlıklı beslenememesi nedeniyle çocuklarının da iyi beslenemediğini ve gelişim gösteremediğini aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Son dönemde yetersiz beslenme kliniklerinde hasta sayısının yaklaşık 2 katına çıktığını gözlemliyoruz. Bu da halkın ekonomisinin çok kötü olduğunu gösteriyor. Buraya başvuran annelerin çoğunun sütü de yok."
Ülkedeki insani krizin gittikçe derinleştiğine dikkati çeken Yeryüzü Doktorları Derneği Proje Koordinatörü Ayşe Nur Sarıalan, "Krizi yakından gözlemliyoruz ve burada yaşanan krizin belki de Yemen krizini bile geçebileceğinin geçtiğimiz ekim ayından beri farkındayız. Beslenme merkezleri veya mobil ekiplerimizin sayısını artırmak üzerine çeşitli çalışmalarımız var. Bölgede vardık, şu an ise çalışmalarımızı artırma noktasında hizmetlerimizi planlıyoruz." dedi.
- Hastane imkansızlıklarla boğuşuyor
Başkent Kabil'deki İndira Gandi Hastanesi'nin yetersiz beslenme bölümünde, küçük kliniklerde gelişim göstermeyip sağlık durumu ağırlaşan çocuklar yatıyor.
Burada ülkenin her vilayetinden vakalar görülebiliyor. Anneler, çocuklarının başında günlerce bekliyor. Kimi aileler, tedavi için varını yoğunu satmak zorunda kalıyor.
Kliniğin imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle sadece 22 çocuk yatarak tedavi ediliyor. Klinik sorumlusu Profesör Muhammed Arif Hasanzey, öncesinde 501 olan vaka sayısının son 10 ayda 722'ye yükseldiğini anlattı.
Uluslararası yardım kuruluşlarına destek çağrısı yapan Hasanzey, "Bize gelen hastaların hepsinin durumu kritik. Birçok vilayetten acil durumda hastamız bulunuyor. Malnütrisyon nedeniyle her ay 3-4 çocuk hayatını kaybediyor. Bu hastalık hem çocuğu hem de anneyi psikolojik olarak da olumsuz etkiliyor." dedi.
Günlerdir hastanede çocuğunun iyileşmesini bekleyen Nazife Kasımi, çocuğunun 2,5 yıldır malnütrisyon hastası olduğunu, yaşadığı vilayet olan Bağlan'da çare bulamayarak Kabile geldiğini anlattı.
Çocuğunun iyileşme gösterdiğini belirten Kasımi, "Kabil'e gelecek paramız bile yoktu ama bir şekilde otobüs bulup buraya geldik. Kocam uyuşturucu bağımlısı. 2 yıl önce evi terk etti. Haber alamıyoruz." dedi.
Taliban hükümetinin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Doktor Cavid Hajir ise Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF gibi uluslararası kurumların temin ettiği gıda takviyelerini ülkenin her yerine ulaştıracaklarını belirterek, "Anne sütü ve doğumlar arası zamanın öneminin anlaşılması için kampanyalar düzenlemeye başladık." dedi.
Ülkede işsizlik, fakirlik ve açlık alarm verici seviyelerde. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Afganistan'da akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalan kişi sayısının kış aylarında 22,8 milyona yükselmesinin beklendiğini duyurmuştu.