Geçen yıl ciro bazında Türkiye pazarında sekizinci sırada bulunan şirket, 5 yıl içinde ilk üçe girmeyi hedefliyor. Zaman'a konuşan MSD Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Marc Princen, bu hedefe ulaşmak için satın alma ve ortaklık dahil her türlü girişime açık olduklarını söyledi. Türk ilaç sanayiinin çok geliştiğini ve uluslararası standartlarda üretim yapabildiğini belirten Princen, "Burada yeni bir üretim tesisi kurmak yerine var olan yerel şirketlerle ortak çalışmayı ve ilaçlarımızın bir kısmını bu firmaların tesislerinde ürettirmeyi planlıyoruz." dedi. Princen, Schering ile ortaklıkla birlikte piyasaya çıkaracakları yeni ilaçlarla da tüm dünyada büyüyeceklerini aktardı.
Marc Princen, Türk üniversiteleriyle ilaç araştırma ve geliştirme faaliyetleri konusunda ortaklık çalışmaları yapmak istediklerini ifade ederek, "Özellikle bölgede Behçet hastalığı gibi yaygın görülen bazı sağlık problemlerinin tedavisi konusunda tıp fakültelerindeki araştırmacılara destek olabiliriz." diye konuştu. Princen, "Türkiye son derece yeterli ve gelişmeye açık kaynaklara sahip. Gelişmekte olan ülkeler arasında en önemli pazarlar arasında yer alan bu ülkede geleceğe umutla bakıyoruz." dedi. Türk hükümetinin tüm dünyayı derinden sarsan ekonomik krizi çok iyi yönettiğini vurgulayan deneyimli yönetici, "Yerli yabancı tüm yatırımcılar için çok iyi şartlar hazırlayan başarılı ve istikrarlı bir hükümete sahipsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
İlaç sektöründe en çok tartışılan konuların başında sağlık giderlerinin hızla artması ve bunun kamu maliyesini olumsuz etkilemesi geliyor. Tarihinin en büyük ekonomik kriziyle sarsılan Yunanistan'da hükümet, geçen hafta kamunun ilaç ödemelerinde yüzde 25 indirime gideceğini açıklamıştı. Bunun üzerine dünyanın en büyük insülin üreticisi Danimarkalı Novo Nordisk, ülkeden çıkacağını açıklamıştı. Bu tartışmayı değerlendiren Marc Princen, ilaç gibi çok hassas bir konuda üreticilerle alıcı konumundaki kamu otoritelerinin bir araya gelip ortak bir karar vermesi gerektiğini söyledi.
