Başsavcı Bob Ferguson, King Bölge Üst Mahkemesinde açtığı davada, McKesson, Cardinal Sağlık ve AmerisourceBergen ilaç dağıtıcı şirketlerinin eyalette yaşanan opioid salgınında sorumlulukları bulunduğunu belirtti.
Ferguson, söz konusu ilaç şirketlerinin, davranışlarından kaynaklanan zararların farkında olduklarını savunarak, “Açgözlülüklerinin etkisine maruz kalan topluluklara ve insanlara karşı duygusuz bir umursamazlık sergilediler.” diye konuştu.
Dava dilekçesinde, şirketlerin insanlarda bağımlılığa neden olacağını bildikleri halde eyalete çok miktarda ağrı kesici dağıtımı yaparak opioid salgınından milyarlarca dolar kazandıkları iddia edildi.
Şirketlerin opioid ağrı kesici ilaçlarının dağıtımını kontrollü şekilde yapma yükümlülüğü bulunduğu vurgulanan dilekçede, Washington'daki opioid satışlarının 1997 ile 2011 arasında yüzde 500'den fazla arttığına işaret edildi.
Opiod salgınının 2006-2017 arasında 8 binden fazla ölüme, sayısız ailenin dağılmasına neden olduğu vurgulanarak, eyaletin tedavi hizmetleri, ceza adaleti maliyetleri, halkın eğitimi ve diğer benzeri programlar için ilgili şirketlerden 38 milyar dolar tazminat istediği kaydedildi.
İlaç şirketlerinin ise opioid salgınındaki suçlamaları reddederek, doktor-hasta ilişkisine müdahil olma görevlerinin ve yazılan reçetelerde sorumluluklarının bulunmadığı şeklinde kendilerini savunduğu ifade edildi.
Temmuzda söz konusu 3 ilaç firması eyalet yetkililerine 527,5 milyon dolar tazminat ödeyerek anlaşma teklifinde bulunmuş, ancak Başsavcı Ferguson’un bu teklifi kabul etmediği bilgisi paylaşılmıştı.
Federal hükümet kayıtlarına göre, ABD’de 2001’den bu yana opioid ilaçlarının kötü kullanımından dolayı yarım milyon insanın hayatını kaybettiği belirtiliyor.