Yaklaşık 2 asır önce Afganistan üzerinden Türkiye'ye gelerek dedelerinin Osmabükü Mahallesi'ne 13 çadır ile yerleştiğini belirten Kübra Kadıncık, "Dedelerimiz ilk zamanlarda bölgedeki toprak ağalarının yanında karın tokluğuna tarım işlerinde çalışmış. Osmanlı döneminin son zamanlarında dönemin Valisi, bizlere sahip çıkıp şu anda Acarlar adı ile anılan mahalleye yerleştirmiş. Yaklaşık 70 yıl önce dedemiz rahatsızlanınca doktora gitmiş. İmkanlar kısıtlı ve ilaç alacak para olmadığından dolayı doktor dedemin bizim radika adı verdiğimiz hak arasında karahindiba adı da verilen otu tüketmesini önermiş. Bu ot dedeme iyi gelince aile olarak önce kendimiz tüketmeye, sonra da çevreden toplayıp satmaya başladık. Yaklaşık 70 yıldır geçimimizi bu ottan sağlıyoruz. Aydın'ın yanı sıra İzmir, Denizli illerinde de sürekli ot satıyoruz" diye konuştu.
Haftanın 3 günü pazarda ot satarak geri kalan 4 günü ise tarla ve bahçelerde ot toplayıp ayıklayarak günlerini geçirdiklerini belirten Kübra Kadıncık, karahindiba otunun çok faydalı bir ot olduğunu belirterek "Radika otu, diğer bilindik adı ile karahindiba otu, farklı şekiller de kullanılan faydalı bir ottur. Çay olarak tüketildiği gibi salata olarak da yemeği yapılarak da tüketiliyor. Ot bizim Aydın bölgesinde kendiliğinden yetişiyor. Sağlık açısından da çok faydalı, zararı ise bilinmiyor. Radika otunun bilinen en büyük faydası sindirim sistemine çok iyi gelmesi. Bunun yanında kalp kaslarını güçlendirdiği de söyleniyor. Vücutta birikmiş olan fazla tuzu attırdığı için kalp hastaları da hekim tavsiyesi ile tüketiyor. Kan şekerini düzenliyor. Faydaları saymakla bitmiyor. Aynı zamanda çok lezzetli olan bu otu bilenler sürekli bizden alıyor. Dedemizin hastalığının ardından hekim tavsiyesi ile yemeye başladığımız bu ot sayesinde iş ve aş sahibi olduk" diyerek çocuklarının ve torunlarının da radika otu ile geçimini sağladığını söyledi.