Varis hastalığının 50 yaşın üstündeki her 2 kişiden birinde görüldüğüne dikkat çeken Kardiyovasküler Cerrahi (KVC) Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özkan, "Varis yaygın bir hastalık ama çözümü kolay. Aşırı kilo alıp vermekten kaçının, düzenli yürüyüş yapın, bacak kaslarınızı kuvvetlendirin, uzun saatler bilgisayar başındaysanız mutlaka 1-2 saatlik aralarla ayağa kalkıp dolaşın" dedi.
Acıbadem Bodrum Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi (KVC) Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özkan, "Bacak toplardamarlarının genişlemesi, uzaması ve büklümlü hale gelmesi" olarak tanımlanan varisin sadece estetik bir kaygı değil aynı zamanda ağrı şikayetleri beraberinde getirdiğini söyledi.
Tedavide geç kalındığında bacakta kapanmayan yara açılması ve kanın damar içinde pıhtılaşması sonucu toplar damar tıkanıklığı sorunlarına da neden olabiliyor. Nüfusun yüzde 10-20'sinde görüldüğünü, yaşla birlikte görülme sıklığının arttığını özellikle 40 yaş üstü kadınlarda daha yaygın rastlandığını belirten Prof. Dr. Özkan 50 yaşın üzerindeki her iki kişiden birinde varis görüldüğünü ifade etti.
Varisin oluşma sürecine dair konuşan Prof. Dr. Özkan, "Temelde toplardamardaki yapısal bozukluk damarın genişlemesine yol açar; damar içindeki kapakçıkların bozulmasıyla da kan geri yönde hareket eder. Bunun sonucunda kan kalbe doğru dönmekte zorlanır ve toplardamar içindeki kan basıncı artar. Bu nedenle damarlar genişler ve bu döngü hep tekrarlanır" diye konuştu.
Prof. Dr. Özkan varis nedenlerine değinerek, "Genetik kaynağı olabilir yani ailesinde varis sorunu olan kişilerde varis görülme ihtimali daha yüksektir. Hamilelik sırasında artan hormon seviyeleri ve rahim büyümesi, fazla kilo, uzun süre ayakta kalmak veya oturmak ayrıca kabızlık karın içi toplardamarlara baskı yaparak varis oluşumuna yol açabilir" dedi.
Özkan, varisin kadınlarda erkeklerden daha sık görüldüğünü sözlerine ekledi.
"Akciğere pıhtı bile atabilir"
Varislerin başlangıçta sadece görüntü olarak rahatsızlık verdiğini belirten Prof. Dr. Özkan zamanla bacakta şiddetli ağrı, toplardamarda iltihaplanma, varisin yırtılıp kanaması ve varisin içinde pıhtı oluşup akciğerlere pıhtı atması (pulmoner emboli) gibi durumlara yol açabileceğini ifade etti. Hastalığın başlıca belirtilerini ise "Bacaklarda özellikle akşamları ve ağrı, yorgunluk, kaşıntı; bacakta kılcal damarlar oluşması; ayak bileğinde şişlik ve mor lekeler oluşması, deride incelme ve ülser oluşumu" olarak sıraladı.
"Varis çorabı kan dolaşımını arttırır"
Bacaklardaki varislerin tedavisi için genellikle yaşam tarzı değişiklikleri önerildiğini anlatan Prof. Dr. Özkan düzenli spor yapmak, bacakları yüksekte tutmak, topuklu ayakkabı veya vücudu saran sıkı giysiler giymekten kaçınılmasını tavsiye etti. Varis çoraplarının kan dolaşımını artırarak varis şikayetini azalttığına vurgu yapan Prof. Dr. Özkan "Hayat tarzı değişiklikleri ve varis çoraplarının yeterli gelmediği daha şiddetli vakalarda skleroterapi (damar içine köpük vererek varisin düzeltilmesi), damarların lazer ışınıyla yakıldığı lazer tedavisi ve ameliyat gibi cerrahi yöntemler gerekebilir" dedi.
"Düzenli yürüyüş yapın, çalışırken mola verin"
Varisten korunmak için yapılabileceklerin başında egzersiz geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Özkan şunları söyledi:
"Aşırı kilo alıp vermekten kaçınmak, düzenli yürüyüşler yapmak, bacak kaslarını kuvvetli tutmak, gün içerisinde uzun saatler bilgisayar başında çalışılıyorsa mutlaka 1-2 saatlik aralarla ayağa kalkıp dolaşmak gereklidir. Uzun süre ayakta kaldıysanız bacaklarınızı havaya kaldırarak dinlendirin. Çok sıkı ve dar kıyafetler giymeyin. Kabızlıktan korunun, lifli gıdaları tercih edin ve bol su için. Kaplıcalardan uzak durun. Şikayetler arttığında varis çorabı ile bacaklara destek olmak önemlidir."