Doğduğu andan itibaren cam kemik hastalığı ile mücadele eden Burak Sakçı, hastalığı dolayısıyla büyük zorluklar geçirdi. Kemiklerinin kaç kez kırıldığını dahi hatırlamayan Sakçı, 6 yılda 6 kez ameliyat oldu. Tüm zorluklara rağmen hayata küsmeyen ve pes etmeyen Sakçı, Eskişehir Fizyomer Fizik Terapi ve Rehabilitasyon Merkezinde tedaviye başladı. 'Yürüyemezsin' diyenlere aldırış etmeyen Burak Sakçı, 3 yıl önce attığı ilk adımlarının ardından bastonunu da bırakarak bağımsız bir şekilde yürümeye başladı.
"Destek almadan adım atmaya başladım"
Yaşadığı süreci anlatan Sakçı, "Doğuştan cam kemik hastasıyım. Çocukken bir ip yumağı dahi geldiğinde kemiklerim kırılabiliyordu, öyle bir kemik yapısına sahiptim. Sayısız kırığım oldu. Bu kırıklar sonrasında vücudumda deformiteler oluştu. Bu defomitelerin giderilmesi için çeşitli ameliyatlar geçirdim. Yaklaşık 6 yılda toplam 6 kez ameliyat oldum. Bu ameliyatlar sonrası fizik tedaviye başladım. Ben ameliyatları olmadan önce çevremdeki insanlar bana 'yürüyemez' diyorlardı. Yürümek benim hayalimdi. Ayaklarımda bulunan deformitelerden dolayı ayağa kalkamıyordum. Ama ben azmettim, ameliyatlar geçirdim. Bu bir ekip işi başta fizik tedavi doktorlarım olmak üzere, fizyoterapistlerim sayesinde uzun uğraşlar sonucu çok şükür artık destekli bir şekilde yürüyebiliyorum. Destek almadan da yeni yeni adım atmaya, koşu bandında yürümeye başladım" dedi.
"Sigorta yılda 60 seans olarak karşılıyor"
Cam kemik hastalarının düzenli olarak tedavi görmesi gerektiğini fakat sigortada bazı sorunlar yaşadıklarını kaydeden Sakçı, "Yaklaşık 12-13 yıldır kırılmalarım tamamıyla olmasa da durmuştu. Fakat yaklaşık 2 ay önce bir kırık yaşadım ve ameliyat geçirdim. Bu kırıklardan sonra tekrar fizik tedavi görmemiz gerekiyor ama sigorta yılda 60 seans olarak karşılıyor. Bu da yeterli gelmiyor. Bununla ilgili de yetkililerden yardım ve destek bekliyoruz. Çünkü cam kemik hastalarının düzenli bir şekilde tedavi görmesi gerekiyor. Neredeyse her gün almaları gerekiyor. Tabi tiplerine göre daha hassas davranılması gerekiyor. Kırığım olduğu için de bu süreç her gün benim aleyhime işliyor ve yürümem her geçen gün uzuyor. Yürümemde emeği geçen başta destekçi ailem olmak üzere, ameliyatlarımı yapan doktoruma, fizik tedavi merkezim olan Fizyomer'e, tüm çalışanlarına tek tek teşekkür ediyorum. Bir de sigortanın karşıladığı cam kemik hastaları için yıllık 60 seans bizler için yeterli gelmiyor. Bununla ilgili olarak da yetkilerden destek bekliyoruz. Çünkü imkanlarımızı zorlayamıyoruz, imkanlarımız yeterli gelmiyor. O yüzden destek bekliyorum ilgililerden" ifadelerini kullandı.
"Çok yavaş ve emin adımlarla ilerledik"
Burak'ın ilk geldiği anlarda çok tedirgin olduğunu belirten Fizyomer Baş Fizyoterapisti Melike Canan Gelerli ise, "Burak ilk geldiğinde yatağa alınırken bile çok tedirgin oluyordu. Çünkü onu kucağınıza alıp yatağa bırakırken bile kırıkları olabiliyordu. O yüzden hepimiz çok dikkatli davranmak zorundaydık. Öncelikle Burak'ın 21 yıldır hiç açılmamış ya da dokunulmamış eklemleri vardı , öncelikle onları açmamız gerekiyordu. Özellikle onların üstünde çalışmamız zaman aldı. Dikkatli olmalıydık çünkü yeni bir kırığa ve yeni bir acıya sebep olmamamız gerekiyordu bu süreçte. O yüzden çok yavaş ve emin adımlarla ilerledik. Bir yılın sonunda Burak ilk kez ayağı kalktı, 24 yıl sonra. Hepimiz bundan çok büyük mutluluk duyduk. Dedik ki bu işin arkası artık gelebilir. Ondan sonra çalışmalarımız düzenli olarak devam etti. Burak çok büyük bir çaba gösterdi. Biz de ona mesleki anlamda ve kurumumuz adına yapabileceğimiz bütün destekleri sunduk" şeklinde belirtti.
"Kendisi bağımsız olarak yürümeye başladı"
Eskişehir Fizyomer Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Türkan Tünerir de, Burak Sakçı'nın zor bir sürecin ardından artık yüzünün güldüğünü belirtti. Tünerir şunları söyledi:
"Biz Burak'ı tanıdığımızda 23 yaşındaydı ve hiç ayağa kalkmamış, tekerlekli sandalye ile gezen, başkasının yardımına ihtiyacı olan bir bireydi. İlk gördüğümüzde, eklemleri çeşitli kemik kırıkları ve olduğu ameliyatlar nedeniyle tamamen kapalı denecek kadar kısıtlıydı. Ama biz ondaki azmi gördük. Yürümeye, ayağa kalkmaya çok istekliydi. Sürekli 'Ben yürüyebilir miyim? Siz bana destek olabilir misiniz?' şeklinde sorular soruyordu. Çevresinden yürüyemeyeceği konusunda yıllarca geri bildirim almış. Ama o çok azimliydi ve sürekli yürümek istiyordu. Bizim uğraşlarımızın uzun süreceğini ve yılmadan, bıkmadan tedaviye devam etmesi gerektiğini kendisine anlattık. Kendisi her şeye hazırlıklıydı. Yalnızca hedefi, hayali yürümekti. Bir yıllık bir uğraş sonrasında biz Burak'ı ayakta, dik durdurabildik. Daha sonrasındaki yıl destekli ve çeşitli cihazlara bağlı olarak adım atabilmesini sağladık. Bu ondaki motivasyonu daha da arttırdı. Bu adım atmaları sonrasında yürüyebileceği umudu daha da arttı. Sürekli tedaviler neticesinde daha önce walker dediğimiz yürüme cihazıyla yürürken artık 3 nokta destekli bastonla yürümeye başladı. En sonunda geçen hafta artık bastonunu da atarak kendisi bağımsız yürümeye başladı."