Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, sağlık turizminin, "termal sağlık turizmi", "medikal turizm", "yaşlı bakımıyla ilgili merkezlerin koordinasyonu" olmak üzere 3 noktada birleştiğini belirterek, "Sağlık turizminde en önemli nokta; doğru ve kaliteli sağlık hizmeti vermek. Türkiye'de her kliniğin uluslararası anlamda sağlık hizmeti vermesini de planlayacağız" dedi.
Gümüş, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle ilk kez düzenlenen "World Tourism Forum"un açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, son yıllarda giderek artan turizm potansiyeliyle geçen yıl yaklaşık 40 milyon kişinin ziyaret ettiği bir ülke olduğunu söyledi.
Türkiye'de sağlık turizminin de giderek önem kazandığını, geçen yıl yaklaşık 500 bin kişinin sağlık hizmeti aldığını ifade eden Gümüş, genel turizmden gelen bir tecrübenin sağlığa aktarıldığını belirtti.
Eyüp Gümüş, "Turistlerimiz geliyor, burada tatil yapıyor daha sonra bakıyoruz ki Türkiye'deki sağlık sistemini de öğreniyor. Hizmet almaya gelenlere bakıyoruz daha önce Türkiye'ye gelmişler. Bu giderek artıyor" diye konuştu.
Sağlık turizmi kapsamında özel, kamu ve üniversite hastaneleriyle ciddi bir potansiyelin bulunduğunu dile getiren Gümüş, Türkiye'ye iki saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyon insanın yaşadığını anlattı.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Gümüş, şu bilgileri verdi:
"Türkiye, son 10 yılda hekim kadrosunu 58 binden 130 bine çıkardı. 70 bin uzman hekimi, yardımcı sağlık personeli ve yaklaşık 500 özel hastane ile kaliteli sağlık hizmeti ve daha uygun ücretle bu hizmetleri vermesi, Türkiye'ye cazibenin daha da artacağını gösteriyor. Özellikle komşu ülkelerimizde bu görüşmeleri yapıyoruz. Avrupa'da da birçok ülkeyle görüşüyoruz. Dünyada insan nüfusu yaşlanıyor. Yaşlı insanlara bakma noktasında da ciddi sorunlar ve maliyetler var. Türkiye, Avrupa ülkeleriyle iş birliği noktasında çalışmalar yapıyor. Özellikle ülkemizde yaşlı bakım merkezleri noktasında Avrupa ülkeleriyle iş birliği yapıyoruz."
Gümüş, 2014- 2018 yılları arasında Türkiye'de sağlık turizminin kalkınmada temel başlık olarak görüldüğünü belirterek, 2019 yılı itibarıyla yaklaşık 2 milyon uluslararası hastanın sağlık turizminden faydalanması için Türkiye'ye gelmesinin hedeflendiğini söyledi.
Şu anda yaklaşık 2,5 miyar lira olan bu bedelin, 2019 yılında yaklaşık 8 milyar dolara çıkmasının beklendiğini anlatan Gümüş, Türkiye'deki bütün kaynaklarla birlikte bunları değerlendirdiklerini aktardı.
Sağlık Bakanlığı olarak yaklaşık 42 bin yataklı yeni şehir hastaneleri yaptıklarını dile getiren Gümüş, bazı klinikleri uluslararası hale getireceklerini anlattı. Sağlık turizminin geleceğini yeni kurulan Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu'nda ortaya koyacaklarını belirten Gümüş, "İki ay içerisinde yeni yönetmelik, yeni müfredatları hazırlayacağız. Fiyatlandırma, tanıtma politikaları ve ülkeler arası iş birliğini de bu koordinasyon üstlenecek" dedi.
Türkiye'deki bu gücü ve imkanları komşu ülkelerin paylaşmasını planladıklarını anlatan Gümüş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sağlık turizmi 3 noktada birleşiyor. Birincisi termal sağlık turizmi. Türkiye bu noktada çok zengin termal kaynakları olan bir ülke ve şu anda da ciddi bir şekilde Avrupa'dan da hastanın geldiği, tedavi alanları oluşturulan bir alan. İkincisi medikal turizmi. Üçüncüsü de yaşlı bakımıyla ilgili merkezlerin koordinasyonu. Bu üç alanda çalışmalarımız devam edecek. Sağlık turizminde en önemli nokta; doğru ve kaliteli sağlık hizmeti vermek. Türkiye'de her kliniğin uluslararası anlamda sağlık hizmeti vermesini de planlayacağız. Sağlık turizmini, akredite merkezler verecek. Akreditasyonu da Türkiye Sağlık Enstitüsü Başkanlığı'nın Kayıt Akreditasyon Enstitüsü verecek. Sağlık turizmini önümüzdeki yıllarda daha fazla duymaya başlayacağız. Bu ülkede hem kendi vatandaşlarımıza ve hem de bize başvuran dünyanın diğer ülkelerinden başvuranlara en iyi sağlık hizmeti verme noktasında çalışmalara devam edeceğiz"
- "İstanbul, 4 mevsim ve 12 ay yaşayan bir şehir"
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, dünyanın içinde bulunduğu koşullarda turizmin Türkiye'ye, uluslararası rekabette üstünlük sağlayan en önemli sektör olduğunu vurguladı.
Turizmin Türkiye'de son 10 yılda sıçrama yaparak, ekonominin en çok döviz girdisi sağlayan sektörü olduğunu belirten Bayırdır, "Ülkemizin sahip olduğu turizm değerleri içinde en üst sıralarda yer alan İstanbul, dört mevsim ve 12 ay yaşayan bir şehirdir. Kültür, tarih, sanat, eğlence, alışveriş, sağlık, toplantı, organizasyon gibi bir çok segmenti tek bir marka altında toplayabilen dünyanın sayılı şehirlerinden birisidir. Bu zenginliği de turizm alanında kullanmak için emin adımlarla ilerlemektedir" diye konuştu.
- "İstanbul harika bir şehir"
Eski İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, İstanbul'un harika bir şehir olduğunu ifade ederek, İsveç'te çok sayıda Türk'ün yaşadığını söyledi.
İsveç'te yaşayan bazı Türklerin, Türk ekonomisinin daha güzel hale geldiği için ülkelerine döndüğünü dile getiren Reinfeldt, turizmin tüm dünyada büyüyen bir endüstri olduğunu kaydetti. Uluslararası 1 milyar turistten bahsedildiğini anlatan Reinfeldt, turizmin tüm dünyada yeni iş alanları yaratan bir sektör olduğunu vurguladı.
Reinfeldt, "Turizm yoluyla çok daha iyi küresel bakış açımız olacak. Turizm bütün ülkelerde istihdam yaratıyor. Büyümelerin büyük şehirlerde olduğunu görüyoruz ama turizm diğer şehirlerde de istihdam yaratıyor" dedi.
Foruma Rusya, İran, Türk Cumhuriyetleri, Körfez Ülkeleri ile Avrupa bölgesinden sektör temsilcileri katıldı.
