Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Türkiye'de 81 ilde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla tarama programı yürütüldüğünü belirterek, "Meme kanserinde 2 milyon 200 bin, rahim ağzı kanserinde yaklaşık 3 milyon ve kalın bağırsak kanserinde yine yaklaşık 2 milyon taramayla toplamda 7 milyon tarama yapıldı. Bunu 2018 yılı içinde 9 milyona ulaştırma gayretimiz var." dedi.
Demircan, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Kanser Daire Başkanlığı ile Ankara Onkoloji Eğitim Ve Araştırma Hastanesi iş birliğiyle düzenlenen Ulusal Kanser Haftası, Kanserde Güncel Konular ve Taramada Öne Çıkan İllerimiz Ödül Töreni'ne katıldı.
Demircan, hastalıkların gelişiminde genetiğin ve çevresel koşulların önemli bir faktör olduğunu, bunu beslenme ve yaşam tarzının izlediğini vurguladı.
Kanserin tanı ve tedavisinin yanı sıra tarama programları üzerine bilim insanlarının çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Demircan, Türkiye'nin bu alanda önemli gelişmeler kaydedildiğini vurguladı.
Demircan, kanserden korunmada herkesin üzerine düşen sorumluluklarının bulunduğunu dile getirerek, hastalığa karşı farkındalığın gelişmesi için ilgili bakanlıklar ve kurumların da çalışmalar yürüttüğünü anlattı.
Kanserin erken teşhis edilebilir bir hastalık olduğuna dikkati çeken Demircan, "Kanserden korkacağız ama asıl geç kalmaktan korkacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Erken teşhisin çok önemli olduğuna işaret eden Demircan, şunları kaydetti:
"Erken teşhiste, kurumsal olarak Sağlık Bakanlığının Türkiye'de 81 ilde KETEM'ler aracılığıyla ciddi bir tarama çalışması var. Bunu artırmayı hedefliyoruz. Meme kanserinde 2 milyon 200 bin, rahim ağzı kanserinde yaklaşık 3 milyon ve kalın bağırsak kanserinde yine yaklaşık 2 milyon taramayla toplamda 7 milyon tarama yapıldı. Bunu 2018 yılı içinde 9 milyona ulaştırma gayretimiz var. Çünkü, bu rakamları daha da yukarıya çıkarmak görevimiz."
Demircan, Türkiye'nin özellikle kanserde palyatif bakım açısından önemli bir yerde olduğunu da ifade ederek, bu yıl içinde palyatif yatak sayısının 4 bine çıkarılmasını hedeflediklerini söyledi.
- "Yatırımlarla dışa bağımlılığı azaltmanın peşindeyiz"
İlaç üretimine ilişkin de açıklamalarda bulunan Demircan, bu konuda yerli sanayinin önemine değindi. İlaçla ilgili teknolojik gelişmelerin stratejik olduğunu ifade eden Demircan, "Devletimiz, bu istikamette karar aldı ve hükümetimiz de bunu uyguluyor." diye konuştu.
Sağlık alanında Türkiye'nin hangi bölgesinde olursa olsun yatırımların desteklendiğini ve girişimcilerin teşvik edildiğini söyleyerek, "Sağlık yatırımını birinci bölge olan Ankara ya da İstanbul'a yapsanız bile Doğu'ya yapmış gibi teşvik görüyorsunuz." dedi.
Sağlık ile ilgili cihazlarda da yerlileşmeye önem verdiklerini ifade eden Demircan, şu açıklamalarda bulundu:
"Türkiye, sağlıkla ilgili yatırımlara destek veriyor. Bu yatırımlar sayesinde, dışa bağımlılığı azaltmanın peşindeyiz. İlaç tüketimindeki ürünlerin yüzde 80'ini yerli üretiyoruz ama bu bizi fazla sevindirerek 'Tamam, iyi yerdeyiz.' dedirtmesin. Patent koruması kalkmış ilaçları üretiyoruz. Biz, patentli ilaç daha piyasaya sürebilmiş değiliz. Bu da neyi gösteriyor? Bilimle ilgili boşluğu doldurmamız lazım.
Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması gerektiğini dile getiren Demircan, "Yerli üretimi molekülden başlatmalıyız. Bunu yapmak zorundayız aksi takdirde hep arkadan gideriz. Bu nedenle bilimsel araştırmaları çoğaltmalıyız ve bilime katkı sağlayacak şekilde bilim adamı sayısını da artırmamız gerekiyor." ifadesini kullandı.