Sağlık İşletmeleri Federasyonu Genel Sekreteri Dr. İhsan Şahin, kaliteli ve hızlı sağlık hizmeti verilebilmesi için, özel hastanelerin teşvik edilmesi gerektiğini savunarak, "2003'te 142, bugün 375 olan özel hastane sayısının 2009'da, 500'e ulaşması bekleniyor" dedi.
Şahin, özel hastanelerin sağlık hizmetinin sunumunda, en az devlet ve üniversite hastaneleri kadar önemli olduğunu ve çok sayıda kişinin bu hizmetten yararlandığını söyledi.
Türkiye'de bugün sağlık hizmetinin yüzde 75'inin devlet ve üniversite hastanelerinde, yüzde 23-25'inin ise özel hastanelerde verildiğini belirten Şahin, mevcut tüm hastanelerin ve sağlık personelinin sayı ve dağılım açısından talebi karşılamadığını savundu.
Şahin, kaliteli ve hızlı sağlık hizmeti verilebilmesi için, en kısa sürede yeni ve donanımlı sağlık merkezleri ve hastanelerin açılması, sağlık çalışanı kadrolarının artırılması gerektiğini belirtti.
İhtiyaç duyulan yatırımlarda kaynak temini için özel sektörün teşvik edilmesinin önemine işaret eden Şahin, son 5 yılda özel sektörün sağlığa yaptığı yatırımın arttığını kaydetti.
Şahin, "2003'te 142 olan özel hastane sayısı bugün itibarıyla 375'e ulaştı. 2008'de tahminen 30 özel hastane açıldı. Ancak ruhsat bekleyen 120 özel hastane daha var. 2009'da 500'e ulaşması bekleniyor. Artışlara rağmen, ülkemizde kişi başına düşen yatak sayısının hala yeterli değil" diye konuştu.
Şahin, 2003'te 800 olan özel klinik sayısının bugün bin 900'lu rakamlara ulaştığını belirterek, bunun 405'inin tıp merkezi, 533'ünün dal merkezi, 900'ünün ise poliklinik olduğunu söyledi.
AB ülkelerinde her 100 bin kişiye 350, Türkiye'de ise 250 yatak düştüğüne dikkati çeken Şahin, toplam yatak sayısının 135 bininin devlet, 30 bininin üniversite ve 19 binin de özel hastanelerde bulunduğunu belirtti.
"Yüzde 30 farkla kaliteli hizmet verilemez"
Türkiye'de uzman doktor, hemşire başta olmak üzere diğer sağlık görevlilerinin sayısının da AB ülkelerinin altında bulunduğunu vurgulayan Şahin, "AB ülkelerinde her 100 bin kişiye 400, Türkiye'de ise 140 hekim düşüyor. Hemşire ve yardımcı sağlık personeli sayıları da benzer oranlar kadardır" dedi.
AB ülkelerinde, kişi başına ortalama yıllık 3 bin-3 bin 500 dolar sağlık harcaması yapıldığını belirten Şahin, bu rakamın Türkiye'de ise yılda 250-300 dolarda kaldığına dikkati çekti.
Şahin, sağlık sektörünün, çok önemli bir istihdam kaynağı olduğunu ifade ederek, özel sağlık sektöründeki istihdam sayısının 250 bini aştığı vurgulandı.
Özel sektörün, "personel yetersizliği, ağır vergi şartları, yüksek personel maliyetleri, yasal düzenlemeler ile mevzuatlardaki değişiklikler ve gelecekle ilgili belirsizlikler" nedeniyle sıkıntı çektiğini dile getiren Şahin, Bütçe Uygulama Talimatı'na göre belirlenen paket fiyat ile hastalardan en fazla yüzde 30 fark alınmasına ilişkin düzenlemelerin sağlık işletmelerini maddi açıdan çok zorladığını kaydetti.
Şahin, bir hastanenin, bu belirlenen farkla çalışması halinde personelin maaşından, personel sayısından, kaliteli malzemeden ödün vermek durumunda kalacağını savundu.
"Gereken destek verilmeli"
Katılım payı sınırlamasının, "sağlık hizmeti istismarının önünün açılmasına ve fark ödemeyen vatandaşın yerli yersiz kaynakları israf etmesine yol açacaktır" görüşünü savunan Şahin, "Hastaneler arasındaki kalite ve seviye arayışları standart fiyatlarla ortadan kalkacaktır. Bu durum daha düşük seviye ve çapta hizmet veren hastaneleri etkilemezken, yüksek standart ve çapı olan, bu seviyeyi geliştirmeye çalışan hastaneleri olumsuz yönde etkileyecektir. Devlet bu politikayla iki yıldızlı bir otelle Çırağan Sarayı'nın fiyatlarını eşleştirmiştir. Bunun mantıkla izahı güçtür" dedi.
Gün içerisinde muayene edilen hasta sayısına getirilen kısıtlamanın, özel hastaneler dışındaki devlet hastaneleri için de geçerli olmasını istediklerini belirten Şahin, "Bizim, günlük hasta sayımızı sınırlarken, devlet hastanelerinde 1 doktorun 150 hasta bakması doğru değildir" diye konuştu.
Şahin, "Gerek Sağlık Bakanlığı gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, özel sağlık sektörünün büyümesi yaşaması ve kalitesini yükselmesi için gereken desteği vermeli ve bu kurumları devlet kurumlarından farklı görmemelidir. Nihayetinde bu kurumlarda kamuya hizmet veren kurumlardır" dedi.
CNNTürk