Malatya İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz: "Ülkemizde organ bağışının geldiği nokta yetersiz. Bizim ülkemizde bir ara milyon nüfus başına 7-8'lere kadar çıkmasına rağmen bugün özellikle ülkemizin yaşadığı bu deprem felaketinden sonra 3-4'lere kadar düştü"
"Milyon nüfus başına 40'ın üzerinde olan ülkeler var. Bizim de onları mutlaka yakalamamız lazım, organ bağışını arttırmamız lazım. Bunun artık ilkokullarda ders olarak verilmesi lazım. En azından gelecek kuşakları organ bağışı konusunda daha duyarlı, gönüllü olmaya sevk edecek birtakım yöntemler geliştirmeliyiz"
Malatya İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsünün müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, AA muhabirine, ABD Boston College'da görev yapan Türk bilim insanı Prof. Dr. Tayfun Sönmez ve Prof. Dr. Utku Ünver'in vericileri eşleştiren uygulamasını kullandıklarını söyledi.
Yılmaz, çapraz karaciğer nakillerinin uyumsuz canlı donörü olan hastaların donörlerini takas etmek suretiyle hastalara organ nakli imkanı sunan son derece yenilikçi bir yöntem olduğunu vurguladı.
Bu yöntemin daha önce böbrek naklinde gerçekleştirildiğini ve karaciğer naklinde de uygulanmaya başlandığını kaydeden Yılmaz, "Bugün geldiğimiz noktada Malatya, çapraz karaciğer naklinde dünyanın öncüsü oldu. 180'in üzerinde çapraz karaciğer nakli yapıldı. Tabii bunlar bir tek ikili değil, üçlü, dörtlü, beşli, altılı ve yedili çapraz karaciğer nakilleri. Bu son derece önemli, çünkü çoklu çapraz karaciğer nakilleri yaptıkça hastalara daha fazla nakil yapma şansı sunuyor." dedi.
Hedeflerinin en iyisini yapabilmek olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:
"İnönü Üniversitesi çapraz karaciğer naklinde dünyada tartışmasız bir numara. Her zaman o hedeflere geldikçe hedefler yeniden büyüyor. Biz bu programı olabildiğince genişleterek dünyanın bir küresel öncüsü olduk. Dolayısıyla dünyadan bu konuda karaciğer nakline ihtiyaç duyan bütün hastaları çekebilmek, Malatya'da bunlara sağlık hizmeti sunabilmek istiyoruz. Nitekim yurt dışından uyumsuz canlı donörü olup karaciğer nakline ulaşamayan Kırım, Ürdün, Suudi Arabistan'dan hastalara karaciğer nakli sunabildik."
3-9 Kasım tarihlerinin Türkiye'de Organ Bağışı ve Nakli Haftası olduğuna işaret eden Yılmaz, ilk başarılı böbrek naklinin 3 Kasım 1975'te Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Ülkemizde organ bağışının geldiği nokta yetersiz. Bizim ülkemizde bir ara milyon nüfus başına 7-8'lere kadar çıkmasına rağmen bugün özellikle ülkemizin yaşadığı bu deprem felaketinden sonra 3-4'lere kadar düştü. Sanıyorum bu tekrar bir ivme kazanmış durumda. Yavaş yavaş artmaya başlıyor. Ama milyon nüfus başına 40'ın üzerinde olan ülkeler var. Bizim de onları mutlaka yakalamamız lazım, organ bağışını arttırmamız lazım. Bunun artık ilkokullarda ders olarak verilmesi lazım. En azından gelecek kuşakları organ bağışı konusunda daha duyarlı, gönüllü olmaya sevk edecek birtakım yöntemler geliştirmeliyiz. Yeni Sağlık Bakanımız da organ naklinin içinden geliyor, karaciğer nakil cerrahıdır. Kendisi bu konuda son derece hassas ve gerekli adımları atacağına inanıyorum."
Karaciğer nakli beklerken kaybedilen insanlar olduğunu ve insanların bir yılda en az 5'te birinin hayatını kaybettiğini dile getiren Yılmaz, "Sırf organ beklerken kaybedilen o kadar çok hasta var ki... Başka hastalara bir şekilde çare olmak için organ bağışını arttırmak zorundayız." ifadelerini kullandı.
