Noyan DOĞAN
Sigorta şirketlerinin doktor hataları nedeniyle ödediği hasarlar hızla artarken, tazminat talebi için açılan davaların sayısı ise bin 200'e ulaştı. 2010 yılında uygulamaya giren yasa ile tüm hekimlere, mesleki faaliyetleri sırasında hastalarına karşı verecekleri zararlara karşı Tıbbi Kötü Uygulama Sorumluluk Sigortası'nı yaptırma zorunluluğu getirildi. Bu çerçevede son 5 yıldır serbest, kamu ya da özel sağlık kurumlarında çalışan tüm doktor ve diş hekimleri; başta hastanın vefatı ya da sakat kalması sonucu talep edilecek maddi, manevi tazminatlar olmak üzere, ek tedavi taleplerine karşı sigortalanıyor. Zorunlu olmasından dolayı da sigorta yaptırması gereken 150 bin hekimin tamamına yakını da sigortalandı. Sigortanın hem primleri hem de teminatları Hazine tarafından belirleniyor. Sigortanın teminatı, her bir olay için 400 bin TL'yi geçmiyor. Primler ise doktorların mesleki risk gruplarına göre yıllık 150 lira ile 750 lira arasında değişiyor.
1200 DAVA AÇILDI
Son 4 yılda ise sigorta şirketleri doktor hatalarından dolayı toplam 6.5 milyon lira tazminat ödedi. Sadece 2014 yılında ödenen tazminat tutarı ise 2.5 milyon TL'ye yaklaştı.
Ancak hekim sorumluluk sigortasındaki temel sorun, tazminat taleplerinin çoğunun dava aşamasından olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle sigorta şirketleri henüz yüksek tazminatlarla karşılaşmadılar. Bugün için doktor hatalarından dolayı açılmış davaların sayısı ise bin 200'ü buluyor ve dava sayısı da hızla artıyor. Davaların sonuçlanması ile birlikte de doktor hatalarından kaynaklı tazminatların ciddi boyutlara ulaşması bekleniyor. Bugüne kadar ödenen 6,5 milyon liralık tazminat ise sonuçlanan davalar ve hekimle hastanın uzlaşması sonucu ödenen tazminatlardan oluşuyor.
KUSUR TESPİTİ ZOR
Doktor hatasından dolayı zarar görenlerin gerek hekimlere gerekse de sigorta şirketlerine başvuruda bulunduklarını belirten sigortacılar, tazminat ödemesinde hekim hatasının tespitinin süreç aldığını ifade ederek, şunları söylüyor:
"Ödeme yapılabilmesi için başta hekimin kusuru ve zararın, tıbbi bir hatadan mı yoksa tıbbi müdahaleye bağlı bir komplikasyon nedeni ile mi meydana gelmiş olduğunun tespiti gerekmekte. Bu da ancak Sağlık Kurulları veya Adli Tıp Kurumu tarafından yapılabildiğinden süreç uzuyor. Talepler de ağırlıklı olarak manevi tazminat kapsamında olduğundan olaylar işin doğası gereği yargıya taşınıyor. Dolayısıyla diğer sigorta branşlarına göre zararın ve sorumluluğun kapsamının belirlenmesi süreci daha farklı ve karmaşık. O nedenle tazminat başvuruları büyük ölçüde yargı sürecinde olduğundan ödenen tazminatlar da çok yüksek değil."
İLK SIRAYI YANLIŞ AMELİYAT ALIYOR
Doktor hataları nedeniyle gerek sigorta şirketlerine gerekse de mahkemelere yapılan başvurularda ilk sırayı yüzde 22 ile kötü ameliyat yapılması alıyor. İkinci sırada en çok şikayet, yüzde 22 ile doktorların doğum sürecini yanlış yönetmesi geliyor. Tazminat başvurularının yüzde 11'i hamilelik sürecinin yanlış yönetilmesinden, yüzde 6'sı teşhis konamamasından, yüzde 6'sı yanlış teşhis konmasından, yüzde 6'sı ise ameliyat edilecek hastanın yanlış yönetilmesinden kaynaklanıyor. Doktorların, sakatlık ya da kalıtsal hastalıklı bebekler konusunda anne-babayı eksik bilgilendirmeleri de tazminat talepleri arasında ve yüzde 6 pay alıyor.