Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in, son yaptığı açıklama ile tüm çalışanları, Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) dahil edecek 'otomatik katılım'ın detayları netleşmeye başladı. Gelin, yeni başlayacak uygulama ile bildiklerimizi alt alta sıralayalım.
45 yaş altı tüm çalışanlar, işverenleri tarafından, zorunlu olarak BES'e dahil edilecek. Çalışanlardan her ay 100 lira kesilecek ve bu paralar kişilerin kendi adlarına açılacak bireysel hesaplarda tutularak, emeklilik fonlarında değerlendirilecek. Çalışanlar isterlerse, 6 ay sonra sistemden çıkabilecek. Çıkarken de hem kendi yatırdıkları paraları hem de getirisini alabilecek. Yani, sisteme giriş zorunlu, ancak çıkış serbest olacak. Bunlar, Mehmet Şimşek'in açıklamaları.
2017'NİN BAŞINDA BAŞLIYOR
Bir de buna, bizim bildiklerimizi ekleyelim. Otomatik katılım uygulaması, 250 kişi ve üzeri çalışanı olan; kamu ve özel tüm işletmelerden başlayacak ki, birkaç ay öncesine kadar bu, 50 ve üzeri işletmelerdi. İşverenden herhangi bir kesinti yapılmayacak yani, işveren sisteme katkıda bulunmayacak. Devlet ise, sistemi teşvik etmek için bir katkıda bulunacak, ancak bu katkının, bugünkü gibi yüzde 25 olup olmayacağı henüz net değil. Hangi oranda olursa olsun, mevcut bireysel emeklilikte olduğu gibi kişilerin hesabına devlet katkısı aylık olarak yatmayacak; belli dönem sonunda örneğin, bir yıl ya da iki yıl sonra hesaba geçecek. Tabi uygulama hemen başlamayacak. Mehmet Şimşek'in açıklamasına göre, önce Ekonomi Koordinasyon Kurulunda değerlendirilecek, ardından yasal altyapısı oluşturulacak ve 2017'nin başında başlayacak.
KİMLERİ KAPSAYACAK?
Gelin bir de yeni uygulamanın kaç kişiyi kapsayacağına bakalım. Genel görüş, uygulamanın 13 milyon çalışanı kapsayacağı yönünde. Küçük bir araştırma yaptım. 2016'nın ilk üç aylık verilerine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK), kayıtlı 13,9 milyona yakın zorunlu sigortalı var. 250 ve üzeri işyeri dediğinizde; yine SGK'nın verilerine göre, 3 milyona yakın çalışandan bahsediyoruz. Eğer, 'otomatik katılım 50 kişi ve üzeri çalışanı olan işletmelerden başlayacak' derseniz, bu da 6 milyona yakın çalışan anlamına geliyor. Yani, ciddi bir kesim BES'e katılmış olacak.
Öncelikle şunu belirteyim, otomatik katılım uygulamasına karşı değilim; aksine, sonuna kadar destekliyorum. Ülke tasarruflarının artması ve kişilerin gelecek adına birikim yapmaları için çok doğru bir model. Ancak bazı gerçekleri de uygulama başlamadan, hatta yasal altyapı oluşturulmadan ortaya koymak gerekiyor. Nedir, bunlar?
SENDİKALARDAN İLK TEPKİ
Açıkçası, aylık 100 lira kesinti yüksek bir rakam. Hele ki, çalışanların yüzde 40'nın asgari ücretli olduğu düşünülecek olur ve sene başında da asgari ücretin 1.300 liraya çıkartıldığı da hesaba katılırsa; verilen 1.300 liranın, 100 lirasını çalışandan geri almak anlamına gelir ki, bu yüksek bir rakamdır. Yine bu çerçevede 6 aylık bekleme süresi de uzun bir süredir. Ve tüm bunlar, işçi sendikalarının tepkisine yol açacaktır. Nitekim otomatik katılımın detayları şekillenmeye başlayıp da çalışanda aylık 100 lira kesileceği açıklanır açıklanmaz Hak-İş, "İşçinin ücretinden kesilecek 100 lira, onun bütçesinde açık anlamına gelir. Bu uygulamaya karşıyız. Asgari ücretlinin parasına dokundurmayız" diyerek ilk tepkiyi gösterdi.
İŞVERENSİZ BAŞARILI ÜLKE YOK
Tüm bunların ötesinde daha da önemlisi, işveren katkısının olmamasıdır. Açıkça söyleyeyim, dünyada birkaç ülkede işveren katkısız otomatik katılım uygulamaları vardır ama hepsi de başarısız olmuştur. İşveren katkılı uygulamaların tamamı ise başarılı olmuştur. Diyeceğim o ki, işveren katkısı olmadan bu sistem yürümez. Daha açık şöyle anlatayım; siz, 'işverenin üzerinde çok yük var' deyip, bu işin dışında tutarsanız, çalışana ne tasarrufu anlatabilirsiniz ne de aylık 100 lira kesintiyi. Hal böyle olunca da zorunlu olduğundan 3 milyon ya da 6 milyon ya da 13 milyon, bir anda sisteme girer, 6 ay sonra yüzde 80'ini çıkar. Biliyorum, bu söylediklerime işverenler bozulacaktır ama maalesef işin doğrusu bu.
Son olarak şunu da belirteyim: Eğer mevcut uygulamada ısrar edilirse, önümüzdeki dönemde tüm işçi sendikaları tepki gösterecektir. Sadece işçiler de değil, bireysel emeklilik şirketleri de itiraz edecektir. Ne mi demek istiyorum? Mutlaka otomatik katılım uygulamasına geçelim ama yapıyı doğru kurgulayalım ve yüzde 1 katkı da yapacak olsa, mutlaka işvereni bu sistemin içine katalım.
OTOMATİK KATILIM KAMU ÇALIŞANLARINI DA KAPSIYOR
Otomatik katılım, kamu şirketlerini de kapsayacak ve yaklaşık 3 milyon kamu çalışanı bireysel emekliliğe dahil olacak. Kamu kurumlarının, emeklilik şirketi seçimindeki tercihi ise şimdiden endişe konusu. Özel emeklilik şirketleri, kamunun, yine kamuya ait emeklilik şirketlerini tercih etmesinin haksız rekabete neden olacağını söylüyor. Hatta kamuya ait emeklilik şirketlerine kıyak yapılacağını bile savunuyor. Haksız da sayılmazlar. Çünkü otomatik katılımda 100 lira kesintiler, çalışanların maaş hesaplarından yapılacak. Malum kamuda çalışan personelin maaş ödemeleri için ihaleye çıkılıyor ve en fazla promosyonu veren banka seçiliyor. Bireysel emeklilikte böyle bir yöntem uygulanamayacağından maaş ödemesini ihalede alan bankaya otomatik katılımın bonus olarak verilmesi ya da bankanın bireysel emekliliği de ihalede şart olarak koşması da bir başka endişe konusu.
İSTEYEN 6 AY SONRA ÇIKABİLECEK
* 45 yaş altı tüm çalışanlar BES'e otomatik dahil edilecek.
* Çalışanların maaşlarından her ay 100 lira kesilecek.
* Sisteme giriş zorunlu olacak, ancak 6 ay sonra isteyen çıkabilecek.
* 6 ayın sonunda çalışanlara sistemden çıkış kararı için 2 aylık süre verilecek.
* Sistemden çıkanlar 6 aylık kesintileri ile birikimlerinin getirisini alabilecek.
* İşverenden şimdilik kesinti yapılmayacak.
* Otomatik katılım 250 kişi ve üzeri çalışanı olan şirketlerden başlayacak.
* Yeni uygulama hem özel hem de kamu şirketlerini kapsayacak.
* Devlet katkısı olacak ancak oranı henüz belli değil. Devlet katkısı kişilerin hesaplarına aylık yansımayacak, belli seneden sonra yatırılacak.
* Yeni sistemde sadece fon işletim ücreti kesilecek.