Tüp Bebek Yönetmeliğinin Hukuka Aykırılık Boyutu !

Av.Bülent Özer
Ülkemizde belki milyonlarca aileyi ilgilendiren çocuk sahibi olma yollarından biri olan tüp bebek yöntemini ve bu durumu çok yakından ilgilendiren, ancak bir o kadarda istekli ailelerin bu isteklerini kısıtlayan yönetmelik Sağlık Bakanlığı tarafından 06 Mart 2010 gün ve 27513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
 
1-) Yürürlüğe giren yönetmelik, öncelikle bebek sahibi olmayı isteyen anne ve babaları çok yakından ilgilendirmektedir, şöyle ki;
 
Ülkemizde zaten yasal olmayan “Yumurta ve sperm bağışı” yoluyla gebe kalmak isteyen hastaların yurtdışında bu tedavi uygulamalarına gitmelerini yada doktorlar tarafından bu konuda bilgi edinmelerini yasaklamakta ve bu tedaviler yolu ile yurtdışında gebe kalmak isteyen çiftler ile yönlendiren hekimleri cezalandırmayı amaçlamaktadır. Cumhuriyet savcılıklarına yapılacak suç duyurusunun içeriği de sorumlu idare olan TC Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından “Soy bağının Korunmasına yönelik olarak” TCK’nın 231. maddesi olarak basına açıklanmıştır.
 
Yumurta ve sperm bağışı (Donasyon ) yolu ile gebe kalma, Dünyanın bir çok ülkesinde yasal olarak uygulanan tıbbi tedavi yöntemleridir. Bu tedavi yöntemleri kendilerinden hiçbir şekilde Yumurta elde edilemeyen kadınlar ve sperm elde edilemeyecek erkeklerin çocuk sahibi olmalarını sağlamak için geliştirilmiş tıbbi tedavi yöntemleridir. ABD’de 51 eyaletin 37’sinde yasal olarak uygulanmaktadır. Avrupa’da İtalya hariç (Vatikan nedeniyle) hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde uygulanmaktadır. Komşularımızdan Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna, Rusya ve hatta İran’da (Muta evliliği yoluyla Yumurta bağışı) yasal olarak uygulanmaktadır. Girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği ve içinde bulunduğumuz Avrupa Birliği bu yöntemlerin nasıl uygulanması gerektiğine dair tebliğler yayınlamışlardır. Bu konu ile ilgili Dünya’daki örnekler şunlardır:
 
  1. ABD’de “Amerika Üreme Tıbbı Derneği (ASRM)” 2008 yılında Yumurta ve sperm bağışını düzenleyen komite kararını yayınlamış, bu yöntemin kimlerde uygulanması gerektiği, donörlerin (Vericilerin) niteliklerini ve hangi testlerin yapılması gerektiğini belirtmiştir.
  2. Avrupa’da “Avrupa İnsan Üremesi ve Embriyoloji Derneği (ESHRE)” 2002 yılında sperm ve yumurta bağışı ile ilgili genel ve etik prensipleri bildirmiş ve yayınlamıştır.
  3. Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu’nun 31.03.2004 tarihinde 2004 / 23 / EC sayılı kararı; 08.02.2006 tarih ve 2006 /17 /EC sayılı kararı ve 24.10.2006 tarih ve 2006 / 86 / EC sayılı kararı ile Yumurta Bağışı ve Sperm Bağışı’nın güvenli şekilde nasıl yapılması gerektiği karara bağlanmış ve yayınlanmıştır.
 
Merkezlerin sorumlulukları
MADDE 19 –(1) Merkezler, ÜYTE uygulaması sonucu gebe kalan hastaların doğum eylemi gerçekleşene kadar takibinden sorumludur. Bu kapsamda merkezler;
a) Bünyesinde bulunduğu hastanede gebenin uzman hekimler tarafından takip edilmesini, doğum yapmasını ve gerekirse erişkin ve yeni doğan bakım hizmeti verilmesini sağlar.
b) Gebenin merkezin bulunduğu ilin dışında ikamet etmesi halinde, ikametgâhının bulunduğu ildeki bir hastanede gebenin uzman hekimler tarafından takip edilmesini, doğum yapmasını ve gerekirse erişkin ve yeni doğan bakım hizmeti verilmesini sağlar.
c) Herhangi bir aşamada kayıt dışına çıkan hastaları derhal müdürlüğe iletir.
 
Tüp Bebek Merkezleri çocuk sahibi olamayan çiftlerin “ÜYTE” (Üremeye Yardımcı Teknikler yani Tüp Bebek) yöntemleri aracılığı ile gebe kalmalarını sağlamaya çalışmaktadırlar. Ülkemiz şartlarında hastaların birçoğu bu uygulamaları yaptırabilmek için başka şehirlere gitmektedirler. Tüp bebek ile bir kez gebe kalan hasta bu gebelik takiplerini kendi yaşadığı şehirde yaptırmaktadır. Tüp Bebek Merkezleri gebe kalan kişilerin bulunduğu şehirde olamayacağı gibi aynı zamanda da Gebeler gerek maddi nedenlerle gerekse de diğer nedenlerle gebelik takiplerini burada yaptırmak istemeyebilirler.
Gebe kalan hastaların mutlaka Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı tarafından takibini istemekte ülkemiz koşullarında çok gerçekçi değildir. Gebenin bulunduğu bölgede Uzman olmayabilir, yada gebe takiplerini Ana Çocuk Sağlığı merkezlerinde, sağlık ocaklarında pratisyen hekime yada Ebe’lere yaptırmak isteyebilir. Bu noktada Tüp Bebek Merkezinin bu gebelere karşı nasıl zorlayıcı bir yaptırımı olabilecektir.
 
Ayrıca hastanın hekim seçme özgürlüğü doğrultusunda bu hükmün insan hakkını kısıtlayıcı bir uygulama olduğu açıktır , yine her kadının doğumunda yaşayacağı risklere karşı her merkezde veya her hastanede Riskli Doğum Uzmanı olup olmayacağı belli değilken , merkezlere her gebe kalan hastanın doğum eylemi gerçekleşene kadar takibinden sorumlu tutulması hakkaniyete aykırıdır
 
 
SİZLERİN ÖNERİ VE KATKILARINIZI BEKLEMEKTEYİZ , SAYGILARIMLA.
 
Av.Bülent ÖZER
 
NOT . Öncelikle görüşlerinizi e- posta yolu ile iletmenizi rica ediyorum.
 
avbulentozer@hotmail.com
 
İletişim Bilgileri ;
 
Tel : 0312 229 20 79
Faks : 0312 229 20 96