SGK CEZAYI HASTANE RUHSATINI SATANA MI, ALANA MI KESEBİLİR?
HASTANE/TIP MERKEZİ RUHSATINI SATAN MI, ALAN MI, SGK'YA KARŞI SORUMLUDUR?
Bilindiği üzere 15 Şubat 2008 tarihinden itibaren Sağlık Sektöründe çalkantılı durum ve sürekli değişen mevzuat karmaşası halen devam etmektedir. Bu durum SGK tarafında da aynen devam etmekte ve uygulamada olan mevzuat karmaşasından dolayı Özel Sağlık Hizmet Sunucularına milyon liralara yakın cezalar SGK tarafından uygulanmaya devam etmektedir.
Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliklerde yapmış olduğu değişiklikler ve gerek yeni Özel Hastane / Özel Tıp merkezi açılışlarını durdurması gerekse de devir ve birleşme işlemlerini de 31 Aralık 2013 tarihinden itibaren tamamen durdurması üzerine, bu tarihe kadar bir çok Özel Hastane ve Özel Tıp merkezi Hastane / Tıp Merkezi Faaliyet İzin Belgelerini ( Ruhsatları ) başka yeni şirketlere devretmiş bulunmaktadır.
Bu devir işlemlerinden sonra SGK Özel Hastane veya Özel Tıp Merkezi Ruhsatını devreden ile birlikte devralan şirkete aynı anda ceza yazıları tebliğ etmeye başlamış ve cezayı hangi şirketten tahsil edebilecekse o şirketin üzerine gitmeye başlamıştır.
Eski şirketin halihazırda faaliyette olan bir Hastane veya tıp merkezi olmadığından en kolay tahsil yöntemi de tabi ki hastane ruhsatını devralmış ve SGK ile sözleşme imzalayarak SGK’dan alacağı olan yeni şirketin üzerine gitmek ve ceza tutarını yeni şirketten tahsil etme yoludur.
Bu durumu bir örnekle daha açık bir hale getirmek gerekirse durum özetle şu şekildedir ;
Herhangi bir Özel Hastane veya Özel Tıp Merkezinin Ruhsatı ( A ) Şirketi nezdindeyken ( A ) şirketi ruhsatını X tarihinde ( B ) şirketine devretmiş bulunmaktadır,
Devir işlemleri gerçekleştikten sonra (B) şirketi SGK ile sözleşme imzalamış ve SGK mensubu hastalara hizmet vermeye başlamıştır,
Bu arada SGK eski şirket (A) üzerinde faaliyet göstermekte olan ve X tarihinden önce özel hastanenin bakmış olduğu SGK mensubu hastalarının faturalarının "Özel Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesine" aykırı olduğu ve bu merkeze haksız ödeme yapıldığı gerekçesiyle (A) şirketine X tarihinden (yani hastane ruhsatını devir ettiği tarihten önceki dönem/ler için) 280.000,00 TL ceza uygulanmasına karar vermiştir.
SGK bu tespit üzerine hastane ruhsatını X tarihinde devralmış bulunan yeni (B) şirketine X tarihinden önceki dönem için ceza yazısını göndermiş ve hastane ruhsatını ALAN (B) şirketinden bu işlemlere karşı savunma istemiştir.
Hastane ruhsatını X tarihinde devralmış buluna (B) şirketi tabiî ki bu konu hakkında bilgisi olmadığını ve hastane ruhsatını X tarihinde devraldığını ve uygulanmaya konulan ceza işlemine konu fiillerin devralınan X tarihinden önce işlenmiş olduğu ve bu konunun eski (A) şirketini ilgilendirdiğinden savunmanın da (A) şirketinden istenmesi gerektiğini belirterek SGK'ya itiraz dilekçesi sunmuştur.
SGK bu sefer aynı şekilde cezaya konu savunma talebini ( A) şirketine göndermiştir ,
(A) şirketi bu konuda sözleşmeye aykırı bir fiil işlemediklerini ve SGK ‘nın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ceza kesmek istediğini ayrıca da X tarihinde ruhsatı ( B ) şirketine devrettiklerini bildirmiştir.
SGK her iki şirketin de dilekçelerini inceleyerek bir karara varmış ve ( A ) şirketinin vermiş olduğu savunmayı yeterli bulmayarak X tarihinden önceki fiiller için CEZA İŞLEMİNİ (B) ŞİRKETİNİN SGK'DAN OLAN ALACAKLARINDAN TAHSİL EDİLECEĞİ şeklinde bir yazıyı bu sefer (B) şirketine göndermiştir.
Hastane ruhsatını X tarihinde devralmış bulunan (B) şirketi tabiî ki şaşkınlık içerisinde kalmaktadır , X tarihinden çok önceki bir dönem için ve o tarihlerde hastaneyi işletmekte olan (A) şirketinin sözleşmeye aykırı işlem yapıp yapmadığı dahi belli değilken? SGK 280.000,00 TL cezayı hastane ruhsatını devralmış (B) şirketinden tahsil edeceğini bildirmektedir!
Bu durumda (B) şirketinin yapabileceği iki şey vardır , öncelikle bu duruma karşı SGK’ya itiraz etmek ve eğer itirazı kabul edilmez ise HUKUK yoluna başvurmaktır,
(B) şirketi ilk yolu denemiş ve SGK’ya itiraz etmiş ve bu konunun kendilerini bağlamadığını ruhsatı X tarihinde devraldıklarını ve eğer X tarihinden önce faaliyette olan merkez sözleşmeye aykırı bir fiil işlemişse , bu cezanın (A) şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
SGK tabiî ki bu itirazı yerinde bulmamış ve 280.000,00 TL cezanın hastane ruhsatını X TARİHİNDE DEVRALMIŞ BULUNAN ( B ) ŞİRKETİNDEN VE HASTANENİN SGK ALACAKLARINDAN TAHSİL EDİLECEĞİNİ YENİ BİR YAZI İLE ( B ) ŞİRKETİNE GÖNDERMİŞTİR.
Bu durumda yapılacak tek şey hukuk yoluna yani mahkemeye başvurmak olabilecektir ;
Hastane ruhsatını X tarihinde devralan ancak X tarihinden önceki dönemler için (B) şirketine SGK’nın uygulamak istediği 280.000,00 TL ceza işlemine karşı Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesine yapılan başvuru sonucunda sayın Mahkeme SGK’nın hastane ruhsatını devralmış bulunan (B) şirketine uygulanmak istenilen 280.000,00 TL tutarında ceza işleminin uygulanmasını İHTİYATİ TEDBİR YOLUYLA DURDURMUŞTUR, karar aşağıda olup tüm ilgililere saygılarımla duyururum.
Av.Bülent ÖZER
Adres : Toros Sokak No : 7 / 5 Sıhhiye / Ankara
Tel : 0312 229 20 76
Faks : 0312 229 20 96
Gsm : 0535 260 61 97
E-Posta : avbulentozer@hotmail.com
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.ANKARA….ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DEĞİŞİK İŞ KARAR
ESAS NO :2014/…..D.İş
KARAR NO :2014/…..D.İş
HAKİM :……………………………………….
KATİP :……………………………………..
DAVACI :………………SAĞLIK HİZMETLERİ A.Ş
VEKİLİ :Av. BÜLENT ÖZER
Toros Sokak No: 7/5 Sıhhiye Çankaya/ANKARA
Tel : 0312 229 20 76 Faks : 0312 229 20 96
DAVALI :T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI
TALEP TARİHİ :00/00/2014
KARAR TARİHİ :00/00/2014
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ve ekleri incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tedbir isteyen vekili dilekçesinde; Müvekkilinin…………………………………. adresinde Özel …………….Tıp Merkezi ünvanı ile ……..Sağlık Hizmetleri A.Ş.bünyesinde faaliyet gösteren sağlık kurumu olduğunu, Davalı İdarenin …./…/ 2014 tarih ve ………………………sayı ve …./….//2013-…. sayılı denetim hk. Konulu işlemi ile tesis edilen 280.000,000 TL.tutarında ceza uyguladığını, yapılan bu işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve müvekkilinin ticari manada ciddi kayıplara uğramaması için HMK 391.maddesi uyarınca haksız fesih ve cezai şart işleminin ihtiyatı tedbir yolu ile durdurulmasını talep etmiştir.
İhtiyati tedbir talep edenin haklarının korunmasında zorunluluk nedeni ile karşı taraf dinlenmeden dosya üzerinde inceleme yapılmıştır.
HMK.nun 389 maddesinde ihtiyatı tedbirin temel şartları olarak “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması, yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hallerini” saymış ve uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyatı tedbire karar verilebileceği belirtilmiştir.
Bunun yanında da tedbir isteyen HMK.nun 390/3.fıkrası uyarınca, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Tedbir isteyen dilekçesi ekinde, cezai şarta dair davalı isteminin uygulamasının durdurulması için ihtiyatı tedbir sebebinin yasada sayılanlardan olduğu, eklediği delillerle haklılığını yaklaşık olarak ispata çalıştığından ihtiyatı tedbir talebi yerinde görülmüş ve talebin kabulü yönünden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
İhtiyatı tedbir isteyenin talebinin KABULÜ ile uyuşmazlık konusu bakımından S.G.K. Başkanlığı …………Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, ………..Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin …./……/ 2014 tarih ve ……………………..sayı ve …./…/2013-…. sayılı Denetim Hk.Ceza konulu işlemi ile tesis edilen 280.000,00 TL.tutarındaki cezai işlemin %15 tutarında (42.000,00 TL.) teminatı nakti veya kesin-süresiz koşulsuz teminat mektubu karşılığında uygulanmasının HMK.nun 389 ve devamı maddeleri gereğince İHTİYATi TEDBİR YOLU İLE DURDURULMASINA.
Teminatın yatırılması halinde kararın örneğinin gereği için idareye gönderilmesine,
Kararın örneğinin karşı tarafa tebliğine,
Tüm giderlerin tedbir isteyence karşılanmasına,
Süresinde dava açıldığında dosyaya belgesinin konulmasına,
Dosya üzerinden HMK. nun 394/1 maddesi gereği itirazı kabil olmak üzere karar verildi. 00/00/2014