Sağlıkta dönüşümün sağlıksız önceliği

Sizden Gelenler

SAĞLIKTA ÖNCELİK!...  Önce hastana zarar vermemek mi? Yoksa durumu idare etmek mi?            

Bilindiği üzere sağlıkta dönüşüm programının bir parçası olarak birinci basamakta yapılan düzenlemeler ile sağlık ocakları kapatılarak aile hekimliği sistemine geçilmiştir. Birinci basamak sağlık kurumlarında çalışan hekimler tercihe zorlanmış, sözleşmeyi imzalayan pratisyen hekimler aile hekimliği merkezlerinde, sözleşmeyi imzalamayanlar ise toplum sağlığı merkezleri,112 Acil Komuta ve devlet hastanelerinin acil servislerinde çalışmaya başlamışlardı.

Aile hekimliği sistemine geçilmesi sonrasında hastane acil servislerinde görev yapan pratisyen hekim sayısı giderek azalmakta olup, bunun sonucunda özellikle ilçe devlet hastaneleri acil servislerinde artan hekim açığı geçici görevlendirmeler ile kapatılmaya çalışılmaktadır.

Koroner yoğun bakım, diyaliz, kanser kayıt, TSM, AÇSAP gibi özellikli alanlarda yıllardır çalışan hekimler, buralardan alınarak hiçbir acil eğitimi ve kursu verilmeden acil servislerde görevlendirilmektedirler. Acil hekimliği bilgi, deneyim ve sürekli eğitim gerektiren özellikli bir alandır. Ancak, birçok hekim acil deneyimi ve bilgisi olmadığı halde acil servislere istekleri dışında ve emirle görevlendirilmektedir.

Sağlık sistemindeki yöneticiler, hekimlere acil servis geçici görevlendirmeleri ile psikolojik şiddet ve mobbing uygulamaktadırlar!

Bugün gelinen noktada, hemen her gün değişen uygulamalar ve sürekli olarak yapılan geçici görevlendirmeler ile hekimlere ve sağlık çalışanlarına adeta zulüm politikası uygulanmaktadır.

Geçici görevlendirmeler iş stresini artırmakta, iş doyumunu yitirilmesine neden olmakta ve tükenme noktasındaki hekimlerin ve sağlık çalışanlarının iş hayatlarını daha da çekilmez hale getirerek yılgınlık ve mutsuzluk yaratmaktadır.

Hekimleri rencide eden, çalışmalarını fiziksel, ruhsal olarak olumsuz etkileyen bu uygulamalar yöneticilerin hekimlere yaptığı psikolojik şiddettir.

Zulüm politikasına dayanamayan ve isyan eden birçok hekim; ya emekli olmakta ya da istifa ederek işyeri hekimliği yapmak üzere kamudan ayrılmaktadır. Çok sayıda hekim de emekliliğe hak kazanmak için gün saymaktadır.

Sağlıkta önceliğiniz durumu idare etmekmidir?

Bugün durum o kadar içinden çıkılamaz bir hale gelmiştir ki, şu anda aktif olarak hekimlik yapan beden ve ruh sağlığı bozulan ve bunun sonucunda ciddi bedensel ve ruhsal bozukluk tanılı sağlık raporları alan hekim arkadaşlarımıza dahi acil servislere geçici görevlendirmeleri yapılmaktadır.

Sağlıkta öncelik “hastana zarar vermeme” ilkesidir. Beden ve ruh sağlığı bozulan, ağır bedensel ve ruhsal bozukluk tanılı raporu olan hekimleri acil serviste geçici görevlendirmek acil servise müracaat eden hastalara ve bu hekimlere karşı yapılmış hürmetsiz bir davranıştır. Bu durum iş stresini artırmakta ve aynı zamanda hasta bakım hizmetlerinin niteliğini de etkilemektedir. Ayrıca hastane acil servis ortamlarında ağır bedensel ve ruhsal hastalığı olan hekimlere görev yaptırılması ile hastalıklarının seyrinin kötüleşmesine ve yeni nöbet ataklarının ortaya çıkmasına yol açabilecektir.

Hem sisteme uymayanı aba altından cezalandır hem de sisteminin açığını örtmek için kullan…!

Yetkililer durumun vahametinin farkındadır. Kendi yarattıkları bu sistemin içinde açmaza düşmüşler ve içine düştükleri bu durumdan çıkamamaktadırlar. Tek yaptıkları, , kamuda kalmayı seçen hekimlerin sırtına olabildiğince yük bindirmek ve sistemin açıklarını böylece kapatmaya çalışmaktır. Böylelikle, vatandaş şikâyetlerinin önüne geçilebileceğini düşünmektedirler.

SONUÇ OLARAK:

Sağlık kurumlarında hizmet olanakları, insan gücü özellikleri ve çalışma yaşamına ilişkin yaşanan sorunlar devlet, eğitim ve üniversite hastanelerinde değişmekle birlikte, en büyük sorunun yaşandığı ve sağlık çalışanlarının en çok şiddetle karşılaştığı alan acil servislerdir.

Bugün acil servis çalışma ortamına ilişkin insan iş gücü yönünden en önemli sorun acil tıp uzmanı sayısı, hekim ve personel yetersizliği ile personele göreve başlamadan önce acil sağlık hizmeti eğitimi verilmemesidir.

Sağlık kurumlarında en fazla başvuru acil servislere yapılmaktadır. Başvuru artışının nedenleri arasında sıklıkla gün içerisinde poliklinik randevusu alınamaması, işlemlerin bitmemesi, hastaların mesai saatlerinde kurumlarından izin alamamaları, yetkililerin sağlık hizmetlerini kötüye kullanımı destekleyen açıklamaları ve hastanelerde acil servis dışında katkı payı alınmasıdır.

Görüldüğü gibi sağlık kurumlarında en fazla müracaatın olduğu, en fazla sorunun yaşandığı, sağlık çalışanlarının en fazla şiddette karşılaştığı yerler acil servislerdir. 

Acil servislerdeki hekim ve personel yetersizliği, ciddi beden ve ruh sağlığı bozulan ve sonuç olarak tıbbi raporları olan hekimleri ve sağlık çalışanlarını görevlendirerek çözülemez. Bu durum sadece birbirini şikâyet eden hekimlerin rahatlatılmasına ve mahkeme dosyasına “herkes geçici göreve gönderiliyor” yazısının konmasına yaramaktadır.

Çözüm olarak öncelikle hastane acil servislerdeki başta acil tıp uzman olmak üzere hekim ve personel eksikliği yeni atamalarla giderilmelidir. Acil hekimliği bilgi, deneyim ve eğitim gerektiren özellikli bir alandır. Geçici görevlendirme bir istisna ve gönüllülük temelinde olmalıdır. Acil servise geçicici görevlendirilen hekimlere /sağlık çalışanlarına acil sağlık hizmet içi eğitimi verilmelidir. Nasıl ki aile hekimliği modeline geçerken pratisyen ve uzman hekimlere bir süre “aile hekimliği” eğitimi verildikten sonra görevlendirme yapılmış ve yüksek ücretlerle bu alanda çalışmaları özendirilmiş ise, benzer şekilde ücretler iyileştirilerek ve çalışma koşulları yeniden düzenlenerek  acil kursu ile eğitimi verilen hekimler ve sağlık çalışanları acil servislerde çalışmaya teşvik edilmelidir.

Yoksa geçici görevlendirmeler iş stresini artırmakta, iş doyumunu yitirilmesine neden olmakta ve tükenme noktasındaki hekimlerin ve sağlık çalışanlarının iş hayatlarını daha da çekilmez hale getirmektedir.

Hekimleri ve sağlık çalışanlarını rencide ederek, hürmetsiz davranarak ve mutsuz ederek, hastane acil sağlık hizmetlerini sağlıklı bir biçimde yürütemezsiniz!

Dr. Ergün DEMİR-Dr. Güray KILIÇ