2014 yılı bütçesinde toplam vergi gelirlerinin %22,5’lik kısmı sağlık giderlerine ayrılmıştır. Bu rakam 78,5 milyar TL dir. Bunun üzerine vatandaşların cebinden finanse ettikleri katkıyı da hesaba katarsak rakam 100 milyar TL’nin üzerine çıkmaktadır. Bu yüksek rakamlardan dolayı sağlık sektörü artık ticari işletme anlayışı ile yönetilme zorunluluğu olan bir sektör haline gelmiştir.
Ülkemizde de özel hastanecilikte yönetim anlayışı son yıllarda ciddi bir değişim gösterdi. Alışılagelmiş tek adamlık, yani patron yönetim modelinden büyük çoğunlukla vazgeçilmeye başlandı. Aile şirketlerinden kurumsal işletmelere dönüş hızlandı. Bütçeler yapıldı takip edildi. Ölçülebilir, denetlenebilir ve sürdürülebilir verimli işletilen yapılar kurulmaya başlandı. Devletin sağlık politikaları, yabancı sermayenin girişi ve rekabetin artışı ile bu gelişmeler paralel olarak hızlanmıştır.
Bu büyüklükteki bütçe rakamları nedeniyle özel sektördeki uygulanmaya başlanan bu yönetim anlayışını, giderlerin yaklaşık %70’lik kısmını gerçekleştiren kamu kesiminde de uygulamak zaruri hale gelmiştir. Yapısal reformlar yapıldı. Kamu hastane birlikleri kuruldu. Ancak yapısal kurguyu destekleyecek yeni insan kaynağı ve anlayışının sisteme dâhil edilmemesi, hedeflenen amaca ulaşmadaki en büyük engel olduğu kanaatindeyim.
Kamu kesiminde de bu model yönetim anlayışına geçiş hızlanmalıdır. Artık toplanan vergilerin yüzde yirmiye yakın kısmının harcamasını kontrol eden kamu sağlık sistemi de ölçülmeli denetlenmeli ve hesap sorulur hale getirilmelidir.
Özel sektöre son yıllarda başka sektörlerden ciddi bir insan kaynağı geçişi oldu. Bu geçişle beraber yeni yönetim mantığı ve sistemi de transfer olmaya başladı. Sektörde birçok üst düzey yöneticide bu örneği görmek mümkün hale geldi. Eskiden olduğu gibi yöneticiler sadece hekim olabilir düşüncesi kırıldı. Yönetici olan hekimlerde işletme eğitimleri alarak yeni düzene ayak uydurdular. Hem hekimlik hem yöneticilik yapma devri kapanmaya başladı.
Bu değişime direnmeyen ve kurumsal yapıya geçen hastane veya gruplar zirveye oynamaya başladılar. Hızlı büyüme trendine girdiler. Son dönemlerdeki tasarruf amaçlı alınan tedbirlerden, kısıtlamalardan ve rekabetten fazla etkilenmeden karlarını koruyarak büyüdüler. Bunu başarmak çok kolay olmadı.
Gelecekte sağlığa ayrılan bütçenin ve rekabetin daha da artacağı düşünülürse bu geçişin tüm sektör tarafından yapılması zorunlu hale gelmiştir. Verimli olmayan ve bütçe yaparak yönetilmeyen, ölçülemeyen, şeffaf olmayan, süreçlerini oturtamamış profesyonel olmayan en önemlisi hesap vermeyen yönetim anlayışından çıkmalıyız.
Saygılarımla
Yaşar GENÇ
Sağlık Kurumları Yönetim Danışmanı
mygenc@hotmail.com