“Enflasyon artışı, sağlık sektörünü daraltabilir…” Bu önermeyi dikkate almalıyız çünkü: Döviz artışına dayalı, sağlık hizmetlerinde girdi fiyatları, kullanıcıların kontrolünden bağımsız olarak yükseliyor. Ülkemizde sağlık hizmetlerinde Özel Sağlık Sektörünün ortalama payı % 30 – 35 civarında,
Yani üretilen hizmetin üçte birini Özel Sağlık Kuruluşları üretiyor ve Özel sağlık Kuruluşlarının da çoğunluğu SGK ile anlaşmalı olarak sağlık hizmeti sunuyor.
Sağlık hizmetini ister kamu üretsin isterse özel sektör üretsin fark etmez, maliyet artışlarının hizmet fiyatlarına yansıması zorunluluğu da bir iktisadi sonuçtur.
İşte tamda bu nokta için soruyoruz;
♦ Özel Sağlık Kuruluşları ayakta kalabilecek mi?
♦ Mevcut düzenlemeler ile nasıl bir çıkış yolu bulacaklar?
Bu durumu bugün önemsemezsek, mevcut işletmeleri koruyucu önlemleri almazsak, yarın geç olabilir.
1. Kur değişkenliğinin sonucu; 0,54 dolara konsültasyon, 2,26 dolara muayene…
SGK, 2012 yılında özel hastanelerde uzman hekim muayenesi için paket olarak 23TL ile 34TL arasında fiyat ödüyor, muayene paketine bazı tetkiklerde dâhil ve ortalama muayene paket ücreti 26,37TL.
Aralık 2012’de 1$=1,88TL.
♦ Buna göre SGK muayene ortalama fiyatları döviz karşılığı; 14,02 $.
Yıl 2021 ve SGK tarafından ödenen muayene fiyatları ise 29TL ile 43TL arasında, ortalama ise 34TL. Aralık 2021’deyiz, yapılan hamle ile döviz düşmesine rağmen bir $= 15TL civarında kabul etsek …
İşte bugün SGK, uzman hekim muayenesi için ortalama 2,26$ ödüyor…
♦ İşte bugün SGK, uzman hekim muayenesi için ortalama 2,06$ ödüyor…
Evet, TL bazında fiyatlar son 10 yılda % 29 artmış ama $ bazında ise 6,80 kat azalmış…
Bugün, gecenin en derin karanlığında bir uzman hekimin konsültasyona gelmesi için SGK tarafından ödenen bedel; kdv dahil 8,20TL yani $ bazında ise 0,54$
♦ Siz; 8,5 lira için gecenin karanlığında hangi işe gidersiniz…
Ve son bir yıla bakarsak da geçen yıl bu zamanlar (Aralık 2020) bir dolar; 7,70TL…
♦ Doların 18TL’den gerilemesine rağmen bir yılda dolar ikiye katladı.
Kur değişkenliği Özel Sağlık sektörünün en riskli durumlarından biri.
İktisadi bir sonuç: sağlık hizmetlerinde arzın fiyat esnekliğinin zayıf olmasıdır. Çünkü teknik iş gücü gerektirir, tıbbi yatırım maliyeti dövize dayalı yüksektir ve sağlık hizmeti üretiminde mal hizmet oranına baktığınızda yaklaşık maliyetin yaklaşık %20-25’i dövize dayalı sarf malzemelerinden oluşur.
Bir Özel Sağlık Kuruluşunun gelirlerinin yaklaşık % 75’i insan kaynaklarına, ilaç, tıbbi ve tıbbi olmayan sarf malzemelerine gider. Bu oranın dışında kalan diğer giderlerden olan elektrik, doğalgaz vb giderler TL cinsinden ödense de onlarda döviz artışlarına dayalı etkilenen kalemlerdir.
2012 yılında asgari ücretin net kısmı; 701,14TL olup bu SGK tarafından ödenen 27 paket muayene fiyatına denk gelir. 2021 yılı net asgari ücreti ise 2825,90TL olup SGK tarafından ödenen 83 paket muayeneye karşılık gelmektedir. 2022 yılı net asgari ücreti 4250TL açıklandığına göre, 2022 yılında SUT işlem fiyatları güncellenmezse, asgari ücretin netine karşılık gelen paket muayene sayısı 125’tir.
Bu hesaplar, incitmek için değildir, gelinen noktada kuruluşlarının yaşayabilmesi için çözüm arayışlarından biridir. Hepimizin amacı ortaktır, sağlık hizmeti üretmeye devam etmektir…
♦ Sizce SGK tarafından ödenen hizmet bedelleri ile bu hizmet sürdürülebilir mi?
2. Ülkemizde sağlık enflasyonu artıyor…
Sağlık enflasyonu, TÜİK tarafından düzenli hesaplanıyor. TÜİK hesaplamalarında, sağlık harcama grubunda yer alan 16 mal ve hizmetin 15'inde fiyatlar özel hastaneler ve eczanelerden derleniyor.
Ve TÜİK, sağlık enflasyonunu Eylül 2020’de yayınladı.
TÜİK’e 2018 ila 2020 arasındaki değişim TÜİK’e göre:
♦ İlaçlarda % 55,35,
♦ Diğer sağlık ürünlerinde % 75,37,
♦ Sağlıkla ilgili araç ve gereçlerde % 49,32 olarak gerçekleşti.
Sonuç olarak TÜİK; enflasyonun sağlık hizmetlerine yansıyacağına dikkat çekiyor, önemseyelim…
Çünkü bu artan ürünler, sağlık hizmetinin üretiminde etkili kalemler…
Sağlık hizmet bedelleri artmaz ise özel kuruluşlar nasıl ayakta kalabilecek?
3. Dünyada medikal enflasyon artıyor…
Küresel nüfusun yaşlanması, sağlık durumunun genel olarak kötüleşmesi, kötü yaşam tarzı, gelişmekte olan ülkelerdeki zararlı alışkanlıklar, yükselen maliyetler ve kronik hastalıklar ışığında tüm dünyada sağlık hizmet maliyetleri artarken birde buna Covid-19 pandemisi eklenince artış kontrolden çıktı.
Aon'un 2020 Medikal Enflasyon Trendleri Raporu'na göre, dünyada medikal enflasyon oranı genel enflasyonun üzerinde seyrediyor. Ülkemizde; dünyada yüksek olan medikal enflasyon, daha da yüksek hissedilecektir.
4. Özel hastane sayısı azalıyor…
Sağlık Bakanlığı 2020 Sağlık İstatistiklerini yayınladı. 2017 yılında 575 olan özel hastane sayısı 566’ya düştü. Önlem alınmazsa, düşmeye devam edebilir.
♦ Medikal enflasyonun etkisi tabi ki kamu hastanelerinde görülmeyebilir.
Kamu gerektiğinde genel bütçeden de mali destek alıyor ama özel sağlık kuruluşları kendi gelir gider dengeleri içinde yaşadıklarından giderleri fazla olunca kaybolmaları da bir hayat gerçeğidir, hatırlanmalıdır. İşte bu gerçekten harekete; her enflasyon artışı; ihtiyacımız olan bu özel kuruluşları tehdit ediyor ve acil bir önleme ihtiyacımız var…
5. Ülkemizden çalışmak için yurt dışına giden hekim sayısı artıyor…
2012 yılında ülkemizden yurt dışına giden hekim sayısı 59 ile sınırlı kalmış, 2016’da yurt dışına çalışmaya giden hekim sayısı 245’e yükselmiş, 2019’da 1047 ve 2021 Kasım itibarı ile de sayı 1248 olarak gerçekleşmiş… Tüm dünyada hekim açığı olduğu doğrudur. Ama bu kaçışın temel sebepleri önemli; emeğin karşılığının düşük oluşu, artan şiddet bu sebeplerin başında gelenler…
Ülkemiz hekimlerinin tıbbi bilgi kalitelerinin uluslararası düzeylerde olduğu da gerçeğini de düşündüğümüzde hekimlerimize talep olması doğal ama bizler bu kaçışa da bir önlem almalıyız…
♦ Sağlık yatırımlarının azaldığı, hekimlerin bulunamadığı hallerde hangi sağlık hizmetinden bahsedeceğiz?
6. Pandemi ile dünya gördü ki; hastane ihtiyaç planlaması önemli…
Pandemi günlerini hatırladığımızda; gelişmiş ülkelerde, İngiltere’de, İspanya’da vb birçok ülkede hastane yatağı olmadığı için sokaklarda yatanları gördük. Sağlık Bakanlığımız doğru bir eylem planı ile hastane ve yoğun bakım yataklarını artırma yoluna gitti.
♦ İşte tam da o dönemde Özel Hastaneler de hiçbir fedakârlıktan kaçmayarak, yatırımlarını artırarak önemli bir desteğe imza attı.
Yine 2020 Sağlık İstatistiklerinde de görüldüğü gibi bir önceki yıla göre hekime başvuru sayısı 9,8’den 7,2’ye düşerken Aile Hekimlerine müracaat arttı. Çünkü yatması gereken daha acil olanlar için hastaneler dolup taşıyordu.
♦ İşte böyle bir zamanda Özel Sağlık Sektörü hem hastaneleri ile hem de Tıp Merkezleri ve diğer ayakta hizmet sunan kuruluşları ile hizmete desteğe devam etti…
Sağlık Turizminde dünyada ilk dört tercih arasında olan Ülkemiz; döviz değişkenliği ile dünya lideri olabilir. Tabi ki bu alana yatırım yaparak güçlenen sağlık kuruluşları, mali dengelerini koruyabilir.
Tabi ki Ülkemiz sağlık yatırımları dünyada tercih edilen bir destinasyon olsun, bu konuda çok emek harcadık, harcıyoruz, harcayacağız…
Yine de ekonomik gerçeklerin ışığında ülkemiz 2020 istatistiklerine göre sormak istiyoruz:
Özel sağlık kuruluşları deyip geçmeyin bu sektörde 300 bin kişi çalışıyor, evine ekmek götürüyor.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde 46.603 uzman hekim varken özel sağlık sektöründe 26.499 uzman hekim görev yapıyor ve tamamlanmış olan tıbbi ve tıbbi olmayan yatırımlar da önemsenecek kadar çok, yeterli ve üst teknoloji seviyesinde… Ama:
♦ Özel sağlık sektörü tükenirse, sayıları azalırsa, bu oluşan fiili durum; ülkemiz sağlık sektörünü daraltmaz mı?
Dr. Feza Şen
0 532 277 88 27
Mail: fezasen@megamed.org & info@fezasen.com
Web: www.fezasen.com
Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. İzin alınmadan aktif bağlantı kurulsa bile içerik kullanılamaz. Yapılan alıntılar için 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca yasal işlem uygulanacaktır.