Medikal Turizm; sağlık hizmet ihracatıdır...

Dr. Feza Şen

Sağlık Hizmet İhracatında, dünya liginde oynamak istiyorsak; SUT anlayışı ile Medikal Turizm olmaz, ufuk çizgimizi yükseltmeliyiz. Yoksa Medikal Turizmde treni kaçırmak üzereyiz…

Öncelikle Ülkemiz sınırları içinde farklı ülke insanlarına sunulan sağlık hizmetleri yani “Medikal Turizm” faaliyetleri de “Sağlık Hizmet İhracatı” sayılmalıdır.

Sağlık Turizminin alt segmenti olan Medikal Turizm faaliyetlerinin gelişmesi için vizyoner olmaya ihtiyacımız vardır,

Ülkemizdeki sağlık sektörü yatırımcıları dünya standartlarında 20 bin metrekarelerden başlayıp grup sağlık yatırımlarında ise 1,5-2 milyon metrekare alanlarda hizmet sunan yatırımcılardır, turiste ürün satan bir esnaf gibi değil de sağlık yatırımcısı kimlikleri ile sadece tanıtım teşvikleri ile değil yatırım teşvikleri ile de desteklenmelidir.

Medikal Turizmin artan boyutlarını ve işlem hacmini daha iyi anlamak için konuya birkaç parametreden bakmak gerekiyor.

A. Başarılı ülkeler ile kıyaslama yaparak stratejimizi yeniden belirleyelim:

a) 2015 yılı itibarı ile Sağlık Turizm hacmi dünyada 105 milyar$ iken ülkemiz 639 milyon$ gelir elde etmiş olup

b) Hindistan ise 4,2 milyar$ ile bizden 7 kat daha fazla gelir elde etmiştir.

c) Oysa 2012 itibarı ile Hindistan’da medikal turist sayısı 166 bin iken ülkemizde 169 bin’dir.

d) Hindistan; kendi vatandaşlarına sağlık hizmet sunumunda sınıfta kalmış bir ülkedir,

Bu tespitler “Ülkemizde her vatandaşın sağlığa ulaştığı bir GSS sistemi var iken Hindistan ne yapmıştır da dünyaya sağlık hizmeti satmaktadır??? Sorusunu aklımıza getirmektedir.

a) 2016 yılında yapılan bir çalışmaya göre başarılı ülkeleri Medikal Turizm açısından karşılaştırdığımızda;

 

ÜLKE

AKREDİTE KURUM

ÖZELLİKLİ İŞLEMLER

HİNDİSTAN

28

Alternatif Tıp, Kemik İliği Nakli, Bypass, Göz, Eklem…

TAYLAND

53

Alternatif tıp, Estetik Cerrahi, Diş, Kalp, Obezite, Ortopedi, Onkoloji…

TÜRKİYE

49

HEPSİNDE VARIZ…

Hizmet alınan tüm alanlarda ve sağlık kuruluşlarımızın niteliğinde önde olduğumuzu görüyoruz. 

b) Açık ara önde giden ülkelerdeki devlet politikalarına baktığımız da ise;

 

TAYLAND

HİNDİSTAN

ORGANİZASYON YAPISI:

Tamamen özel sektör

Özel sektörün teşviki ve geliştirilmesi

ULUSAL STRATEJİ:

Bölgesel «HUB» olmak eşsiz sağlık altyapısına sahip olmak

Turizmi geliştirmek, canlandırmak için toplu hareket

DEVLET DESTEĞİ:

Pazarlama, Tanıtım
Altyapı, Akreditasyon

Sağlık vizesi 
Fuar, tanıtım

 

Sonuç olarak; Medikal Turizmde de, Sağlık Hizmet İhracatında da ülkemize döviz getirilmesi esas ise

“Özel Sağlık Sektörü” yatırımları desteklenmelidir,

Ülkemizin sağlık olanaklarının güçlü bir Türkiye markası ile dünyaya tanıtılması hızlandırılmalıdır. Yoksa tren kaçacaktır…

Ülkemize Medikal Turizm için gelenlere sorduğumuzda çıkan ortak sonuç şudur ki; “ Hastanın ihtiyacına yönelik doğru kişiyi bulmakta yaşanan sorundur”, hasta ile hekim arasındaki tanıtım boşluğu kapatılmalıdır.

B. Medikal Turizm; 3. büyük hizmet ihracatıdır:

10. Kalkınma Planında Medikal Turizm için öngörülen hedef;

750.000 medikal yabancı hastanın tedavi edilmesi, Medikal turizmde 5,6 milyar dolar gelir elde edilmesi,

Termal turizmde 1.500.000 (600.000 te­davi amaçlı) yabancı termal turiste hizmet sunulması ve toplam da Termal turizmde 3 milyar dolar gelir elde edilmesi olarak tanımlıdır.

Bu hedefe göre tedavi amaçlı termal turist ile beraber Medikal Turizm hedefi toplam 6,8 milyar$ olarak öngörülmüştür.

2014 yılı Türkiye Hizmet İhracatı 50 milyar$ olup

Üçüncü sırada 1,796 milyar$ ile kültür hizmetleri yer almaktadır ki

Kalkınma bakanlığı hedeflerine göre 6,8 milyar$ Medikal Turizm hedefi ile ülkemiz hizmet ihracatında Üçüncü sırada olan bir hizmettir.…

C. Küresel sağlık bizi nereye yönlendiriyor:

Diyabet; Dünyanın en büyük 3. Ülkesidir. Uluslararası Diyabet Federasyonu Diyabet Atlası tahminlerine göre 2040’da Diyabet 642 milyon ve Diyabet ile ilişkili hastalıkların sağlık harcamaları da 802 milyon ABD Dolarını aşacak.

Yaşlanan Dünya ile 2030 yılında beklenen 75 milyon kişinin Alzheimer nedeniyle tedavi olacağı ve toplam sağlık harcamalarının %10 artacağı yönündedir.  (DSÖ,2015).

Bulaşıcı olmayan önlenebilir hastalıklar ilk 5 ölüm nedeni arasındadır.

İş bu sebeplerle; yaşlanan ve ekonomik seviyesi yüksek olan, ülkesinde sağlığa geç erişen Avrupa popülasyonu için ülkemizin sağlık değerleri ile ekolojik güzellikleri avantajdır ve hızlıca tanıtımlar artırılmalıdır.

D. Medikal Turizmdeki yeni kavram:  MVT  (Medical Value Travel)

MVT – Medical Value Travel; yani Tıbbi Değer Yolculuğu; medikal turizm sürecine odaklanılması, medikal turistin kayıt altına alınması neticesi medikal turistin sadece tedavi için ödediği parayı değil, tüm tedavi süresince uçtan uca verilen ulaşım, konaklama, sigorta ve alışveriş ve benzeri turizm harcamalarına olan katkısının da ölçülmesidir.

Sağlık turizmi bir ironidir aslında, turizm işlemi mutluluk esaslı bir işlemdir, oysa hastalığın tedavisi için başka ülkeye gitmek ise gerekliliktir. Medikal Turizm ile ölçümlenen aslında artan hasta deneyimleri neticesi ülkeye kazandırılan döviz miktarıdır. MVT kavramı ışığında baktığınızda da Medikal Turizmin aslında Sağlık Hizmet İhracatı olduğunu görmüş oluruz.

E. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp’a artan ilgi:

19 - 22 Nisan 2018 tarihleri arasında Sayın Cumhurbaşkanımız himayelerinde “1. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi ve Fuarı” gerçekleştirildi. Bu kongrenin amacı;

Anadolu’nun tıbbın doğduğu ülkelerden biri olduğu,

Doğu batı arasında gelişim ve dağılım yolu olduğu,

Devlet politikası olarak değerlendirilmesi,

Türkiye’nin bu alanda markalaşması gerekliliğidir. Bu kongreyi önemseyelim. Çünkü Akupunktur, Fitoterapi, Homeopati, Apiterapi, Hipnoz, Refleksoloji, Kupa, Proloterapi, Ozon, Osteopati, Kayropraktik vb konular tamamlayıcı tıp konuları olup Medikal ve İleri Yaş Turizminin de tamamlayıcı parçasıdır.

F. Medikal Turizmde daha çok başarı için nelere dikkat etmeliyiz:

Medikal Turizmi için sunulan hizmet rakamları muğlak olup süreç doğru ölçülmüyor, Sağlık Bakanlığı gurbetçi hastalar, komşu coğrafyadan gelen savaş yaralıları vb ile sayıları belirlerken,  Sağlık Turizmi Dernekleri farklı segmentlerde yapılan başvuruları da hesaba katıyor. 2017 yılı başvuru sayısı bir tarafa göre 765.000, TÜİK’e göre 433.000. Sonuç; doğru ölçmediğimiz için doğru hedefi koyup doğru yatırımları yapamıyoruz, ehil yatırımcıların motivasyonunu kırıyoruz.

Hızla yaşlanan ve ekonomik seviyesi yüksek Avrupa ülkelerine hedef projeler üretmek yerine komşu coğrafyadaki savaşların devamına mı dua edeceğiz?

Ülkemizin Medikal Turizmde en bilinen yüzü olan yılda yaklaşık 100 bin adet civarında yapılan Saç Ekimi işlemleri yasal düzenlemesi tamamlanmadığı için birçoğu Sağlık Bakanlığının kontrolleri dışında yapılmakta ve gerçek sayılar bilinmemektedir ki düzenleme yapılması için halen beklenmektedir,

Medikal Turizm ile ilgili bilimsel tez içeriklerinde aynılaşma yüksek olup bilimsel çalışmalar hedef gösteremiyor,

Uçak uçmayan bölgelere Sağlık Turizm Merkezi, Sağlık Serbest Bölgesi olur mu? Boşa zaman geçirecek lüksümüz yok diye düşünüyorum.

Dün tatile geldiğinde hastalanıp hastanelere başvurduğunda ürküttüğünüz turistler bugün Medikal Turizm için kâbusunuz olabilir unutmayın... Faturalama işlemlerine daha çok özen göstermeliyiz,

Ülkemizde sunulan sağlık hizmetlerinin yüksek olduğu yorumu gerçeği yansıtmıyor, bu hususta yapılan araştırmalarda Türkiye; USA fiyatlarına göre en ucuz 10 ülke arasında yer almaktadır. Rakip ülkeler ile yapılan fiyat kıyaslamaları ne kadar doğru?

Yeterli tanıtım faaliyetlerinin yürütülememesi, değiştirilmeye çalışılmasına rağmen Türkiye imajının tam manayla iyileşmemesi, “tanıtımlar sadece web siteleri ile yeterli olur mu” sorusunu aklımıza getirmekte… Doğru hizmeti, doğru kişiye, doğru mecra ve doğru firmalar ile tanıtma yolunu seçmezsek “tanıtım için verilen teşvikler de heba mı oluyordüşünmeye başlarız.

Ülkemizden sağlık hizmeti almak için bekleyen Pakistan, Afganistan, Bangladeş, Afrika, vs ülkelere medikal vize vermiyoruz, sağlık için gelip Avrupa’ya kaçarlar diye.. Medikal Vizenin kapsamı genişletilmelidir.

Özel Sağlık Kuruluşları; Medikal Turizm alanında  “Ötekileştirilmemeli”... Ruhsatı olan hastanelerden ayrıca “Sağlık Turizmi izin Belgesi “ düzenlemesi ve bu belge olmadığında Cumhuriyet Savcılığına bildirim yapılması hususu ivedilikle düzeltilmelidir yoksa hukuka aykırı idari işlem tesis edilmiş olacaktır.

Medikal Turizm için ülkemize gelen ecnebi vatandaşlara sağlık hizmeti sunan sağlık kurumlarının, Sağlık Bakanlığı Kalite Puanının 85 ve üzeri olması istenirken kendi vatandaşına hizmet sunan sağlık kuruluşlarından bu kaliteyi istememek vatandaşa nasıl anlatılacak?

Medikal Turizm kapsamında kamu sağlık kurumlarına yapılan başvuruların yerel halkın sağlık hizmetlerinin kullanımını kısıtlanmaması için düzenleyici uygulamalar yapılmalıdır..

Dilimiz döndüğünce Medikal Turizm’in bir Sağlık Hizmet İhracatı olduğunu anlatmaya çalıştık. Amacımız zaman kaybetmeden Özel Sağlık Yatırımcılarının önünün daha da açılmasıdır…  Neler yapabileceklerimizi ve paydaşlara düşen görevleri de ayrıca dile getireceğiz.

Bil Gates’in dediği gibi “Kendi ürününü yok edecek ürünü yapamayanlar bir gün yok olur…”

Saygılarımla..

Dr. Feza Şen
0 532 277 88 27
Mail:   fezasen@megamed.org   &  
info@fezasen.com
Web:   www.fezasen.com

 

Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. İzin alınmadan aktif bağlantı kurulsa bile içerik kullanılamaz. Yapılan alıntılar için 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca yasal işlem uygulanacaktır.