Kendi küçük etkisi büyük: Sarımsak
Yemeklere tat ve aroma verici olarak kullanılan sarımsak karbonhidrat, protein, demir, kalsiyum, fosfor, A, C ve B gurubu vitaminleri içerir. Anti-septik (mikrop kırıcı) etkisi vardır. Genel şifa verici özelliği ile damar sertliği ve tıkanıklığı, kanın temizlenmesi, tansiyon ve kolesterol seviyesini düzenlemek için kullanılır.
Sarımsağın yapısında bulunan Allisin maddesi vücuda girdiğinde hidrojen sülfat yayar. Buda sarımsağın kendine has kokusunu oluşturur, derinin ve nefesin kokmasına neden olur. Buna karşılık Allisin maddesinin çok faydası vardır;
• Kan akışını hızlandırarak organlara daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Bu şekilde kalbin yükünü azaltarak damarların genişlemesini sağlar, kalp krizi riskini azaltır, yüksek tansiyonu düşürür.
• Doğal antibiyotik ve anti-viral özelliği ile özellikle bağırsak hastalıkları, parazitler, solunum ve deri hastalıkları, yara iyileşmesi ve damar sağlığı üzerinde etkilidir. Savaş zamanlarında ilaç bulunamadığında yaraların üzerine koyularak enfeksiyonların önlenmesi sağlanmıştır.
• Anti-bakteriyel özelliği ile mideye yerleşip hastalık ve mide kanseri yapan Helicobacter pylori bakterisinin üremesini önler.
• Kanı incelterek damar tıkanmalarını engeller. Anti-inflamatuar özelliği iltihaplanmayı ve astımı önler.
• C vitamini içermesi ile demirin emilimini artırır.
• B6, B1 vitamini, manganez, potasyum, demir, selenyum mineralleri içerir.
• Yapılan birçok çalışmada sarımsağın kalp damar sağlığını iyileştirdiği, bağışıklık sistemini uyararak özellikle meme, prostat, yumurtalık, gırtlak, mide, kalın bağırsak, böbrek kanserlerine yakalanma riskini azalttığı, radyasyona ve strese karşı koruduğu, fiziksel gücü artırdığı ve anti-aging (yaşlanma karşıtı) etkileri olduğu görülmüştür.
• Doğal antibiyotik özelliği kurşun, civa, arsenik, kadmiyum zehirlenmelerine karşı tedavi sağlar.
• Selenyum mineralinden zengin oluşu hastalıklara yakalanma riskini azaltır.
• Ek gıdaya geçen bebeklerin sebze pürelerine çiğ olarak az miktarda ilave edilebilir. Dikkat edilmesi gereken, alerjik durum geliştiğinde fark edebilmek için yeni bir yiyecekle beraber verilmemesidir.
• Ayrıca zararlı böcekleri ürünlerden uzak tutmak için kimyasal böcek ilaçları yerine sarımsak yağı-su karışımı kullanılmaktadır.
Nasıl Tüketilmeli?
Halk arasında genel bir yargı bütün yutulması yönündedir. Bu yanlıştır hatta vücuda zarar verir. Sarımsağın şifa dolu etkilerinden faydalanabilmek için ezilmiş şekilde veya çiğneyerek çiğ tüketilmesi gerekir. Yemeklere eklenecekse yemek piştikten sonra eklemek gerekir. Gülü sevenin dikenine katlanması gerektiği gibi sarımsaktan faydalanmak isteyenlerinde kokusuna katlanması gerekir.
Yapılan bazı araştırmalarda tuzlu su ile gargara yapma, dişleri ve dili fırçalama, süt içmek, maydanoz nane ve karanfil çiğnemenin sarımsaklı ağız kokusunu engellemede etkili olduğu görülmüştür. Son yapılan bilimsel çalışmalarda ise sarımsak yedikten sonra nane, elma, marul yemenin sarımsak kokusunu gidermede en etkili seçenekler olduğu bulunmuştur.
Aşırı Tüketimden Kaçının!
Aşırı tüketilen sarımsağın olumsuz etkileri görülebilir. Yapısında yer alan kükürtlü bileşikler alerjiye neden olabilmektedir. Sindirimi sırasında ortaya çıkan gazlar bağırsağın sağlıklı yapısına zarar verebilir. Kan inceltici etkisi ile aşırı ve kan sulandırıcı ilaçlarla beraber dikkatsiz tüketimi olumsuz durumlara neden olabilir.
**Günlük 2 diş çiğ sarımsak tüketimi uygundur.
Diyetisyen Fazile Yılmaz
www.dytfazileyilmaz.com