Zengin bir avcı, pazar yerinde dolaşırken insanların başına üşüştüğü bir tezgah görür. Merakla oraya doğru ilerler. Süslü kafes içerisinde, güzel görünümlü bir kınalı keklik satılmaktadır. Fiyatı dudak uçuklatacak cinstendir. Bu kadar pahalı olmasının sebebini anlamaya çalışanların yüz ifadeleri ilginçtir.
Nihayet satıcı şöyle açıklar.
_ Bu keklik hünerli ve evcildir. Avlakta kafesten çıkarıp dışarı salarsınız.Ötüşüyle yakındaki diğer keklikleri oraya toplar ve siz kolaylıkla onları avlarsınız. Bu özelliğinden dolayı fiyatı yüksektir der.
İstenen fiyatı ödeyen avcı, hemen oracıkta kekliğin kafasını koparıp pazaryerinin ortasına atınca, insanlar merakla sebebini sorarlar. Bu defa cevap sırası avcıdadır.
_Bu keklik ötüşüyle, kendi soyunun telef olmasına sebep oluyor. Bize lazım olan mertçe avlanmaktır. Böyle hainlerin sonu da, kendi soydaşlarına yaptığı gibi olur. Herkese ibret olması için yaptım diye cevaplar.
Bu kadar sorunun içinde, kimsenin fıkra dinlemeye hali yok.
Ancak bu ne fıkradır, ne de latife.Bir mesleğin sonunu getirmeye, onurunu iki paralık etmeye sebep olacakların Darb-ı meselidir.
6197 sayılı ECZACILAR VE ECZANELER HAKKINDAKİ yasa taslağının içine monte edilmeye çalışılan Eczacı-eczacı ortaklığı adı altında başlatılacak süreç, büyük sermayedarların eczane zincirleri, vasat sermayedarların da eczaneler koleksiyonuyla sonlanacak gibi duruyor.
Peki, yukarıdaki keklik hikayesiyle, ne alakası var derseniz.
Teknik konuların irdelenmesini, meslek dışındaki kişiler yapamaz.3. şahısların Eczacılık mesleğine olumsuz anlamda müdahalesi, ancak bu mesleği yakından tanıyanlarca sağlanabilir.
Ya zinciri, ya muvazaayı meşru kılmaya çalışan, yıllardan beri muvazaa ile mücadele adı altında, kendi eczane zincirlerini oluşturma peşinde olan ve bu çalışmaların hız kazanmasında emeği, müdahalesi ve umudu olan ötücü kekliklerden bahsediyorum.
Hikayenin muhatabı da; bu çalışmalara karşı çıkmayı kendine vitrin yapan ancak sermayenin ve paranın uşaklığını da aynı potada sürdüren meslek etik, ahlak ve haysiyetine aykırı hareket eden aramızdaki kekliklerdir.
Anlayana&
Saygılarımla.
Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK