Katılım payında hukuki mücadelede de geri adım yok!

Av.Bülent Özer

Sosyal Güvenlik Kurumunun, Danıştay 10’uncu Dairesi tarafından verilmiş bulunan “Katılım Payı Konusunda “ yürütmeyi durdurma kararı uyarınca, yeni bir düzenleme açıklamasına çok kısa bir süre kala alınan duyumlar, SGK’nın geri adım atmayacağı ve aynı miktarlar üzerinden katılım payı uygulamasının kanun değişikliği yapılarak devam edeceği yönündedir.

SGK tarafından yapılan açıklamalara göre;

 
Sistemin finansmanı için gerekiyor

 
Yetkililerin verdiği bilgiye göre sağlık sisteminde finansmanın ana unsurlarından birini katılım payı oluşturuyor. Bu nedenle söz konusu uygulamadan vazgeçilmesi planlanmıyor. Tek bir rakamda katılım payının sabitlenmesi düşüncesine de sıcak bakılmıyor. Bu nedenle katılım payında mevcut sistemin sürdürülmesi düşüncesi öne çıktı. Yetkililer de Danıştay'ın farklı rakamlar uygulanması nedeniyle sistemin yürütmesini durdurduğuna dikkat çekerken TBMM'de halen bulunan torba yasa tasarısıyla söz konusu durumun değiştirileceğine dikkat çekiyor. Halen TBMM'de görüşmeleri sürdürülen torba kanunla, sağlık kurumlarında farklı katılım ücretleri uygulanabilmesi konusunda yetki alınıyor. Tasarının yasalaşmasının ardından da eski sistemin ve oranların değiştirilmeden uygulanması hedefleniyor.

Referans
 
Sayın SGK yetkilileri alacakları katılım paylarının sistemin finansmanı için gerekli olduğunu ifade etmiş bulunmaktadırlar!
 
Tamam, hepimiz bu ülkenin vatandaşı olarak bu düşünceye saygı duyuyoruz ve gerek özel sağlık kurumları gerekse vatandaşlar olarak üzerimize düşen vergi yükümlülüklerimizi sonuna kadar yerine getiriyoruz.
 
Katılım payı alınmasın da demiyoruz!
 
Peki neden Özel Sağlık Kurumlarından 10 TL alınırken, Devlet Hastanelerinden 3 TL alınacaktır? Her ikiside sağlık hizmeti veren kurumlar olduğuna göre bu eşitsiz uygulamanın sebebi nedir?
        
Özel sağlık sektörünü cezalandırmaya yönelik olan bu düşüncenin sonuçları bilindiği halde, bu düşüncede ısrar etmenin mantığı nedir?
        
Kanun maddesinde açıkça 2 TL alınabileceği belirtilmişken, ki ülkemizde henüz sevk zinciri uygulaması başlamadığı halde, kanuna aykırı uygulama yapılmak istenilmesi ne kadar hukukidir?
        
Sayın SGK uygulamanın devamı için kanun değişikliği yoluna gideceğini duyurmaktadır, kanun değişikliğine karşı hukuki yol yok mudur? Tabiki bu şekilde gelişecek haksız bir değişiklik karşısında öncelikle muhalefet partisinin Anayasaya aykırılıktan dolayı iptal davası açacağı kaçınılmazdır.  
 Diyelim muhalefet partisi iptal davası açmadı, bu durumda  Anayasanın 152.maddesi uyarınca; 
Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi
MADDE 152.– Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. 
Görüldüğü üzere uygulanmaya konulmak istenilen Katılım Payları konusu bu kadar basit değildir!  
Sonuç olarak, Sayın SGK ister kanun değişikliği, ister yönetmelik, isterse tebliğ ne şekilde değişiklik yaparsa yapsın, eğer aynı doğrultuda gidecek olursa, bu haksız uygulamaya karşı hukuki mücadelemiz devam edecektir.  
Şu an vekili olduğum dernekler ve diğer müvekkillerim olarak, 1000'e yakın merkez dava açmasa bile, kendi adıma açacağım davada Anayasaya aykırılılık iddiasında bulunacağımı ve iç hukuk yollarının tükenmesi durumunda da İnsan Hakları Mahkemesine kadar bu davayı götüreceğimi şimdiden duyururum. 
Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız ve bu ülke için çalışıyoruz, ancak bizlere kusursuz sağlık hizmeti vermeye çalışan, kaliteli ve dürüst özel sağlık kurumlarını batırmaya yol açacak ve haksız yere cezalandırma zihniyetine de karşı oldumu belirtmek isterim, saygılarımla.
 
Av.Bülent Özer 
Toros Sokak No : 7 / 5      Sıhhiye / Ankara
Tel :  0312 229 20 76  – Faks : 0312 229 20 96