Performans sözcüğü, kurum açısından belirli bir zamanda üretilen mal veya hizmetin miktarı olarak tanımlanmakta iken, birey açısından performans hedefe ulaşma konusunda gösterilen bireysel “verimlilik” ve “etkinlik” düzeyidir. Sözlük anlamıyla “performans”, kapasitenin kullanım derecesidir. Performans kavramı genellikle başarı kavramı ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Ancak genellikle performans amaca ulaşmak için gösterilen çabaya; başarı ise bu çabanın amaca ulaşma derecesine işaret etmektedir. performans, örgütlerde yöneticiler açısından önemli bir konudur Bireysel anlamda çalışanların performanslarının güçlü ya da zayıf olmasından örgüt de etkilenecektir.
Bu bağlamda, bireysel iş performansının sağlanmasında çalışanların örgütün en önemli kaynaklarından biri olduğunun anlaşılması, çalışanların bireysel duygu, tutum ve davranışlarının anlaşılmaya ve iş performansına etki eden unsurların incelenmeye çalışılmasına neden olmuştur.
Uygulamacılar, özellikle ücretlendirme, terfi gibi uygulamalarında is performansını esas almışlar, performansa dayalı ödüllendirmenin onların motivasyonunu olumlu yönde etkileyeceğini düşünmüşlerdir. Performans yönelimli bireylerin başkalarıyla karşılaştırıldığında daha büyük başarıyı elde etmek istedikleri bildirilmektedir.
Örgütlerde, bireyler için belirlenmiş performans standartlarının olması durumunda, iş motivasyonu da artmakta ve bu da yine iş performansına olumlu etki oluşturmaktadır. Bununla birlikte, performans kavramı analizlerinde kavramı iki farklı yönüyle ele almak gerekir. Bunlardan ilki görev performansı, diğeri bağlamsal performanstır. Görev performansı, bir işte temel teknik ayrıntılar üzerinde odaklanır. Bağlamsal performans ise gönüllülük, isteğe bağlı faaliyetler, katılım, moti-+vasyon gibi psikolojik performans koşullarını içermektedir. Hem görev hem de bağlamsal performans örgütsel bir çıktıdır. Bu çıktının elde edilmesi ve örgütsel iklimin olumlu algılanmasını sağlayacak bir girdi ile desteklenmesi gerekmektedir (1)
Daha önce geçtiğimiz Nisan ayında ‘sağlık kurumlarında örgüt ikliminde çalışmak’ başlığı altında değinmiş olduğum, çalışan motivasyonun da kuruma bağlılık ve iş performansı doğru orantılı olarak devam etmektedir. Ve aynı sonucu bu köşenin sonuna da eklemek istiyorum: Sonuç olarak, rekabet avantajı elde etmek ve hızla değişen çevreye kolay uyum sağlamak isteyen sağlık kurumlarında olumlu örgüt ikliminin ve iş performansı yüksek olan çalışanlara ihtiyacın gün geçtikçe artmakta olduğu düşünülmektedir. Yöneticiler performans yönelimli kurumlar oluşturmanın örgüt üyelerinin örgüte bağlı ve ılımlı iş ortamında olmanın oluşturduğu olumlu duyguları hissetmelerini sağlayacak düzenlemelerden geçtiğinin farkında olmalı ve örgüt ikliminin iş performansını etkileyen en önemli özellik olduğunu bilmelidirler. Çalışanları hızla değişen ve gelişen, belirsizliğin olduğu ortamlarda riskli kararlar almaya teşvik eden; onları aldıkları kararlar doğrultusunda destekleyen ve açık iletişim kanallarının olduğu, ılımlı, arkadaşça bir atmosfere sahip sağlık kurumlarında sağlık personelinin iş performansını arttıracaktırlar. Böylece çalışanların iş performansının artmasının bir sonucu olarak örgütsel başarının yakalanabileceği düşünülmektedir.
Sevgiyle
Kaynak: Tutar ve Altınöz, 2010: 204.,(1).
Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. www.saglikaktuel.com biçiminde aktif bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir. Açık kaynak göstermeden yapılan alıntılar için yasal işlem uygulanacaktır.