Normal vücut mekaniği incelendiğinde, insan anatomisini oluşturan tüm yapıların (kemik, eklem, kas, bağ vb.) bir makineyi oluşturan parçalar gibi standart bir dizilim içerisinde olduğu gözlenir. Bu normal dizilimden sapmalar neticesinde çok farklı vücut sistemlerini etkileyen çeşitli problemler baş gösterir. Özellikle ergenlik dönemindeki çocuklar, hızlı büyümeye karşı anormal duruş ve hareket paternleri geliştirme eğilimindedirler. Önüne geçilemediği taktirde bu durum, vücut mekaniğinde bozulmalara yol açmakta ve ileri yaşlar için geri dönüşü çok zor olan ağrılı bir sürecin başlangıcını oluşturmaktadır.
Gelişim döneminde, en hızlı büyümeler ekstremiteler (kol ve bacak) ile omurgada olmaktadır. Omurga ve bacakların her zamankinden fazla yük taşımaya başlaması çocuk için adaptasyonu zor bir durumdur. Buna ek olarak kas ve kemik büyümesinin de birbirine paralel olmaması çocuğun bu duruma adaptasyonunu güçleştirmektedir. Omurga bu durumdan biraz daha fazla etkilenebilmekle beraber omurgada başta skolyoz (omurganın yana eğriliği) olmak üzere kifoz (kamburun çıkması) ve lordoz (bel çukurluğunun artması) gibi yapısal deformiteler gözlenebilmektedir. Her üç durumda ilerleyen zamanlarda ağrı, kas zayıflığı, kas kısalıkları, estetik görünüşün ve algının bozulmasıyla sonuçlanmakta, çocuğun ciddi ağrılar yaşamasına ve yaşam kalitesinin azalmasına yol açmaktadır. Skolyoz ve kifoz sırt ağrılarını artırırken, lordoz ise bel ağrısına neden olmaktadır. Ayrıca skolyoz ve kifoz çocuğun solunum kapasitesini azaltabilmekte, bunun neticesinde çocuğun hem spora katılımı hem de günlük yaşamdaki rolleri kısıtlanabilmektedir. Çok acı neticeleri olabilen bu bozuklukların, omurga sağlığını korumak adına birkaç basit tedbirle önlenebilmesi mümkündür. Bu tedbirlerin en basit ve en önemlisi çocuğun dik duruşunun, dik yürüyüşünün ve dik oturmasının sağlanabilmesidir. Eğer çocuk anormal bir duruş algısı geliştirdiyse ne yapılırsa yapılsın omurgada dejenerasyon gelişeceği unutulmamalıdır. İkinci tedbir ise çocuklara çok ağır sırt çantaları taşıtılmamasıdır. Bir çocuğun taşıması gereken maksimum çanta ağırlığı, kendi vücut ağırlığının %10’ u kadardır. Çantalar, sırt destekli olarak (çantanın bele doğru kayması lordozu artırır) ve çantanın her iki kolu beraber takılarak taşınmalıdır. Böylece omurganın her iki yanına eşit miktarda yük bindirilmiş ve omurga anormal yüklenmeden korunmuş olacaktır.
Gelişim döneminde en sık karşılaşılan problemlerden biri de pes planus (düz taban) dur. Yanlış ayakkabı seçimi, uygun olmayan yüzeylerde spor yapma, kas güçsüzlüğü ve aşırı kilo (obesite) kaynaklı oluşabilen pes planus; çocukların ayakta kalma süresinde kısalma, çabuk yorulma, ayak tabanında yanma ve gerginliğe sebep olmaktadır. Çocuğun en hareketli olması gereken bu dönemde hareketin azalması, ikincil problemleri de beraberinde getirmektedir. Pes planusun önlenmesinde kilo kontrolü ve uygun ayakkabı kullanımı ilk sırayı almaktadır. Kullanılan ayakkabının çocuğun ayağını ayak bileği ve tabandan desteklemesi çok önemlidir. Bu yüzden çok büyük ayakkabıların tercih edilmemesi gerekir. Yine bu yaşlarda tarak kısmı dar ayakkabıların kullanılması neticesinde halluks valgus (ayak başparmağında açılanma) adı verilen ağrılı ve yangılı bir durumun ortaya çıkabileceği hatırda tutulmalıdır. Çocuklar spor ayakkabıyla ve uygun yüzeylerde spor yapmalıdır. Ayrıca bu yaşlarda ayak ve bacak kaslarının kuvvetlenmesi amacıyla sporun alışkanlık haline getirilmesi önem arz etmektedir.
Unutulmamalıdır ki; ayağınızdaki bir problem diz, kalça, bel ve hatta sırt problemlerine yol açabilmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz bu şikayetlerden biri veya birkaçıyla karşılaşıldığında bir fizyoterapistten yardım alınması ve çocuğun en kısa zamanda rehabilitasyona başlaması gerekmektedir. ÇOCUKLARIMIZ BİZİM GELECEĞİMİZDİR, LÜTFEN SAĞLIKLARI İÇİN HAYATLARINA HAREKET KATALIM.
Uzman Fizyoterapist Mehmet Duray
mehmetduray@gmail.com