Bir Hekim Gözüyle % 30 ve Yapılamayanlar !

Av.Bülent Özer

"Karşısında bu kadar dağınık ve birlikten uzak bir topluluk varken, aramızda onun her dediğine "eyvallah, başkaları çalışmasın, biz bu paraya da bu şartlara da çalışırız" diyenler bu kadar bolken Sağlık Bakanlığı'nın bir politika değişikliği yapacağına inanmak için saf olmak lazım!!!"

Uzun süredir tanıdığım ve 15 Şubat ATT Yönetmeliği dolayısıyla açmak üzere olduğu Özel Dal merkezini açamayıp , dayanacak gücü kalmadığından kapatmak zorunda kalarak bir Sağlık kuruluşunda çalışmaya başlayarak borçlarını ödemeye çalışan değerli bir hekimimizin son durum hakkındaki düşüncelerini aynen iletiyorum , saygılarımla ,

Av.Bülent Özer

Karşısında bu kadar dağınık ve birlikten uzak bir topluluk varken, aramızda onun her dediğine "eyvallah, başkaları çalışmasın, biz bu paraya da bu şartlara da çalışırız" diyenler bu kadar bolken Sağlık Bakanlığı'nın bir politika değişikliği yapacağına inanmak için saf olmak lazım.

Politika değişikliği yapması için tek yol, bu işin ucunun onlara dokunur hale getirilmesidir. Bu da ancak eczacılar gibi topluca " Biz SGK anlaşmasından çekiliyoruz" demek ve bunu gerçekleştirmektir. Biz SGK olmadan ne yaparız diyenler şunu unutmasın, 2 kuruşluk menfaat için uzun vadede daha çok kaybediyorsunuz. Sadece günü kurtarıyorsunuz, önümüzdeki 1-2 yıllık vadede Sizi o 2 kuruşluk menfaat de kurtaramayacak...

Fark ücretinin şu veya bu olmasının fazla bir öneminin kalmayacağı bir döneme girmekte olduğumuz ortada. Zaten büyük bir kara delik haline gelmiş olan sağlık finansmanına en öldürücü darbenin limitlenen fark ücretleri dolayısı ile olacağı da aşikar. İyice darboğaza girmekte olan SGK finansmanından söz ediyorum. Bu darboğaz sebebiyledir ki, yakında kendimizi Medula sistemindeki revizyonlar sayesinde hastanın daha önceki başvuru ve tetkiklerini mazeret göstererek reddedilen provizyonlar, artan kesintiler, artmayan hatta yer yer düşürülen SUT bedelleri ve belki artık hasta başı pakete dahil edilen tetkiklerle dolu bir cadı kazanının içinde bulacağız. Ben ekonomist değilim, ama sağlık finansmanı ve SGK ile ilgili herkes hemen önümüzdeki dönemi böyle değerlendiriyor.

Giderek eriyecek SUT bedelleri ve simit parası kadar fark ücretleriyle; ya her dr.un 5'er dakikadan 50'şer hasta gördüğü doldur boşalt usulü çalışıp hastaya el bile sürmeden,yüzüne bakmadan sadece reçete yazan ve karşılığı için ezile büzüle SGK'nın ağzına bakan bir özel devlet hastanesi olacağız, ya da hastanın insan yerine konulduğu ve bizlerin de hekim saygınlığına uygun şekilde çalışarak emeğimizin karşılığını alabildiğimiz gerçek bir hastane-sağlık tesisi olacağız.

Sözüm hem hastane işletmecilerine, hem de birey olarak meslektaşlarıma. Kendisine sadece 5 dk ayrılıp elinde reçeteyle kendini kapı önünde bulmaktan rahatsız olmayı bilmeyen hasta modelini bırakalım, nereye giderse gitsin. Derdini anlatırken yüzüne bakılmasını, insan yerine konulmayı, karşısında bezgin değil hevesli bir hekim görmeyi hedefleyen ve bunu bulduğunda karşılığı neyse ödemeye hazır çok daha geniş bir kitle var.

Ben gerekiyorsa ufalarak şimdiden bu kitleye yönelen işletmelerin çok kazançlı çıkacağını düşünüyorum. Büyük ölçüde SGK üzerinden finanse olan anlaşmalı merkezler nedeniyle poliklinikler ve muayenehane hekimliği bitme noktasına gelmişti. Ama tükenen SGK nedeniyle artık iyi hekimlerin hem kurucu ortak, hem de aktif hekim olarak görev yaptığı küçük işletmelerin de iyi çalışabileceği bir dönemin başlamakta olduğunu tahmin ediyorum. Herkese saygılar.

………………Görüşme yaptığım kaynağın ifadesine göre; Sağlık Bakanlığı'nın %30 politikasında genel olarak bir değişiklik yapmayacağı, sadece hematoloji, nefroloji, pediyatrik kardiyoloji, organ nakli gibi bazı üst branşlarda ise %30 fark limitini kaldırmak gibi bir esneklik yapacağı, ayrıca %30 farkla çalışmaya devam edeceklerin ağzına "45 günde ödeme garantisi", hatta "ayaktan hastalara hastane eczanelerinden ilaç satabilme imkanı" gibisinden bir parmak bal çalma hazırlıkları olduğu gibisinden şeyler işittim. %30 farka rest olarak SGK anlaşmasından çekileceklere de güya ileride tekrar anlaşma yapma yolunu kısıtlayacaklarmış. Ne kadar doğru, bilemem. Bunlar sadece dolaylı duyumlar.

Gazete ve TV'lerde görünmeye başlayan "Özel Hastaneler sigortalıya kapanıyor" başlıklarının bakanlıkta ciddi bir rahatsızlık oluşturduğu, dışarıya kendinden emin bir görüntü vermeye çalışmalarına rağmen SGK anlaşmalı hastane havuzunu korumak için bu türden çabalara girişeceği söyleniyor.

%30 farkla sistemde kalma kararı verecekleri de epeyce zor günler beklediğini düşünüyorum. Zira %30 fark konusu esas yükü SGK'ya getireceği değerlendirmeleri yapılıyor. Çünkü bu kararın uygulamaya girmesi ile ciddi bir fatura patlaması yaşanacak. 25 ytl değer biçilen ama 150-200 ytl fark alındığı için yapılamayan bir karotis doppler'ini örnek verelim. Artık sadece 7 ytl farkla yapıldığını ve para kazanmak ve ayakta kalabilmek için bu sefer bunun gibi paket dışı işlemlere iyice abanıldığını bir düşünün. Ben düşünmüyorum, adeta görüyorum. SGK buna eyvallah der mi? Sonuç ne olacak; sırf Sağlık Bakanlığı'nın kör inadı uğruna tıkanan SGK finansmanı nedeniyle o çok güvendiğiniz paket dışı işlem bedelleri ya şu-bu mazeretlerle kesilecek, ya pakete dahil edilecek, ya SUT bedelleri düşürülecek, ya da filan da filan. Doktor kadronuzu da tutamazsınız. Kısacası, %30 farkla yaşamaya dair tüm argümanlarınızın teker teker eriyip gittiğini kesinlikle göreceksiniz. Şahsen ben özel hastanede hasta başı KDV dahil 10 ytl'lik doktor payıyla çalışacağıma, şu anda çalıştığım özel hastaneden ayrılır, tam karşısında bir daire tutar ve 20-30 ytl'ye hasta bakarım daha iyi. Karneye ilaç nasıl mı yazacağım? Onu halletmekten kolay ne var:)

Biz ne şartla ne parayla olursa olsun çalışırız, biz SGKsız ne yaparız? diyen arkadaşlar, size söylüyorum, tuttuğunuz yol yol değil. "Özel hastanede bile olsa bir doktorun çocuğu özel okula mı gidecekmiş, ne münasebet!" diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Hiç abartmıyorum, bunu söyleyen de, mekan da, dinleyenler de bellidir, bilen bilir. Razı olduğunuz her dayatmayı bir başkası takip edecek. Sizler her şeye peki dedikçe tüm meslek kitlemizle birlikte eninde sonunda kendinizi de yakıyorsunuz. Bunu görmüyor musunuz? Sadece günü kurtarmaya çaışıyorsunuz. Kısa zaman sonra günü dahi kurtaramayacaksınız. Gelin, meslek onurumuza sahip çıkalım.

CARDIODOCTOR