Aşılama için fırsat kaçıyor?

Sizden Gelenler

İçinde bulunduğumuz Grip salgınına neden olan H1N1 virüsü çok kolay bulaşabilmekte ve risk gruplarında özellikle çocuklarda, gebelerde, kronik hastalığı olan kişilerde ve hiçbir kronik hastalığı olmayan 50 yaş altı sağlıklı insanlarda da ağır seyredip ölümcül olabilmektedir. Bugüne kadar ülkemizde 250 kadar vatandaşımız, bu hastalıktan dolayı kaybedilmiştir. Ölenlerin büyük çoğunluğunun çocuk ve gençlerden oluşması, acımızı kat be kat artırmaktadır.

Son günlerde hastanelerimize başvuran hasta sayılarında ciddi artış söz konusudur. Şu an itibariyle özellikle yoğun bakıma yatışı ve yapay solunum desteği gereken ağır hastaların karşılanmasında güçlükler çekilmektedir. Sağlık personeli arasında da gribe yakalanarak istirahat raporu alanların sayılarında artış gözlenmektedir. Hastaneye yatırılan H1N1 kuşkulu hastaların izole edilerek, diğer hastalarla ayrı odada yatırılmasının gerekmesi dolayısıyla, hastane yatak kullanım kapasitelerimiz azalmaktadır.
Salgının Ocak-Şubat ayları içinde pik yapacağı varsayıldığından, önümüzdeki günlerde başvuran ve yatırılması gereken hastaların sayılarında ciddi artışlar öngörülmektedir. Bu süreçte yaşanan sıkıntıların artacağı; bu hastaları yatırmak için hastanelerde boş yatak, özellikle yoğun bakım yatağı bulmakta çok güçlük yaşanacağı; izole odalarda yatırma imkanının kalmayacağı; artan yoğunluğa bağlı olarak artacak olan personel ihtiyacına karşın, gribe yakalanıp işe gelmeyen personel sayısının fazlalaşacağı ve bundan dolayı ciddi sıkıntılar yaşanacağı ve tüm bu nedenlerle ölümlerin artacağını söylemek kehanet değildir.  
Bu kötü senaryoyu boşa çıkaracak en önemli strateji aşılamanın yaygınlaştırılmasıdır. H1N1 aşısı yaptırmamış olanların, en kısa zamanda aşılanmaları sağlanmalıdır. Bilindiği gibi aşının koruyuculuğu, yapıldıktan sonra 2 hafta içerisinde başlamaktadır. Bu nedenle aşı için son fırsatlar iyi kullanılmalıdır.
Mevcut H1N1 aşısıyla kolay, ucuz ve etkin bir biçimde bu sözü edilen olumsuz senaryoların tümü engellenebilmektedir. Hastalığa bağlı yaşanacak zahmetler, ağrı, ıstırap; iş-okul günü kayıpları; hastaneye yatışlar; tedavi alma ihtiyacı; tedavi maliyetleri ve ölümler, aşılamayla önlenmektedir.
İş böyleyken, bilimsel kanıtlara dayanmayan asılsız söylentiler yüzünden insanların tereddüde düşürülerek aşılamanın düşük kalması çok üzücüdür. Bu konuda kafa karışıklığına yol açan, insanları aşıdan uzaklaştıran kişilerin doğabilecek olumsuz sonuçların vebali altında kalacağı açıktır. Toplumda sözü dinlenen kişiler, konunun uzmanları, medya halkımızı aşı yaptırmaya teşvik etmeli ve sosyal sorumluluk anlayışıyla bizzat önderlik etmelidirler.
 
Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ
KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimi