Parkinson hastalığı
Yaşlılık döneminde ortaya çıkan nörodejenaratif hastalıklardan biri olan Parkinson Hastalığı (PH) hareketlerde yavaşlama, istirahat halinde ellerde ve daha nadiren ayaklarda titreme, kaslarda sertlik ve denge dozukluğuyla ile gelişen bir hastalık. İlerleyici bir hareket bozukluğuna neden olan PH’ın toplumda görülme oranının yüzde 1 olduğu belirtiliyor.
PH bir yaşlılık hastalığıdır, 50 yaşın üzerinde başlar ve görülme sıklığı yaşa paralel olarak atar. PH 5O yaşın altındaki bireylerde görüldüğünde benzer bulgulara yol açabilecek diğer tıbbi durumları ayırd edilebilmek için biyokimyasal testler, hormon testleri yapılıp karaciğer fonksiyonları incelemeli, ilaç kullanım öyküsü ya da toksik ajanlara maruz kalma sorgulanması, gerekirse ileri görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır. Vakaların yüzde 70’inde hastalık titremeyle başlarken , yüzde 20 olguda hareketlerde yavaşlama vardır, kalanlarda da diğer bulgular tabloyu ortaya çıkarır. PH’da söz konusu klinik tabloya beyinde “dopamin” adlı maddeyi içeren sinir hücrelerinin harabiyetine yol açar. PH’da dopamin yitimi belli kimyasal ajanlara maruz kalma ve yaşlılığın doğal sürecinin insan vücudunda yol açtığı biyokimyasal değişiklikler sonucu “serbest radikaller” denen organizmaya zararlı maddelerin birikmesinden, nadir olgularda kalıtsal faktörlerden köken alır. 0lasılıkla PH, çevresel ve kalıtsal risk faktörterinin biraraya gelerek başlattığı olaylar zincirinin son durağıdır.
PN’nin en belirgin özellikleri neler?
- İstirahat halinde el ve daha nediren ayaklarda titreme
- Hareketlere yavaşlama
- Kaslarda sertlik
- Denge bozukluğu, düşmeler
- Küçük adımtarla ve öne eğik yürüme
- Maske yüzü görünümü
- Yazıda küçülme
PH’da klinik bulgular ilerleyince hastalar artık günlük işlerini yapamaz, hareketleri iyice yavaşlar yazı yazamazlar ve araba kullanamazlar. Tek başlarına giyinemeyip yardımsız banyo yapamaz hale gelirler. İlerleyen evrelerde günlük aktiviteleri için tamamen çevreye bağımlı kalıp, daha ileri evrelerde yatağa bağımlı olurlar.
PH’da tanıya nasıl gidilir?
Esas olarak PH’da tanı klinik gözlem ve detaylı nörolojik muayeneye dayanır, tanıyı desteklemek için manyetik rezonans görüntüleme, perfüzyon sintigrafisi gibi yöntemlere başvurulur. Diğer hareket bozukulğuna yol açan nörolojik hastalıklar, ailesel titremeler, benzer bulgulara yol açabilecek damarsal hastalıklar, dopamin düzeyini azaltan nöroleptik grubu ilaç kullanım öyküsü depresyon ve demans PH ile karıştırılabilir.
PH nasıl tedavi edilir?
Tedavi esası beyinde eksilen dopamin adlı maddenin yerine konulmasıdır. Tedavide eksilen dopamini yerine koyan levo-dopa ibeşikleri, dopamin salgısını artıran “agonist” denen ajanlar ve dopamin yıkımını önleyici enzim inhibitörleri kullanılır. İleri evredeki olgular cerrahi tedaviden yarar görebilir. Yardımcı tedavi olarak serbest radikal oluşumunu önleyici özel ilaçlar ve A,E,C vitaminleri önerilir. Doğal bir dopamin kaynağı olan bakla da PH’lu hastaların sofralarından eksik olmamalıdır.
PH’da tedavinin başarı oranı nedir?
PH’ın oluşum mekanizması bilinmektedidr. Ancak tüm bu olaylar zincirini başlatan mekanizma hala gizemini korumaktadır. PH bu yüzden hala “ilerleyici” bir hastalık olma özelliğine sahiptir.Ancak PH ile ilgili yapılan binlerce çalışma sonucu ortaya çıkan gerçek, erken ve doğru tedaviyle kimi olgularda bulgulan tama yakın gerilediği, çoğu olguda bir evreden diğerine geçiş süresinin anlamlı ölçüde uzadığı şeklindedir.Dolayısıyla, PH’ta erken tedavi hastaların son evre olan yatağa bağımlı kalma süresini uzatarak-belki de yok ederek hastaların kaybettikleri işlevlerini geri kazandırmakta, yaşam kalitelerini artırmakta hatta yaşam sürelerini uzatmaktadır.