Diyabet deyince hepimizin aklına ilk gelenler şunlar olmuştur;
Şeker hastalığı, diyet, şeker ve tatlı yiyememe, aç kalma, yaşamın sonu, umutsuzluk, ne yapacağını bilememe, insülin yapma, zayıflama, vb. bir çok olumsuz düşünceler...
Diyabet tanısı hasta ve ailesi için çok ağır bir yük olabilir. Doktor “diyabetlisiniz“ dediğinde neler hissettiğinizi hatırlıyor musunuz?
İlk hissettiğimiz neden ben düşüncesi ve inkar etmektir.Diyabet ekibinin (doktor,hemşire ,diyetisyen) sizi bilgilendirmesi, var olan bilgilerinizin de bütünleşmesini ve rahatlamanızı sağlar.
Öfke, daha sonra hissedilen bir duygudur. Yeni hastalar genellikle bunun bir haksızlık olduğunu düşünürler. "Neden ben?", "Diyabet hayatımı nasıl güçleştirecek?"
"Ailem bana nasıl davranacak?", "Destek alabilecek miyim?" gibi düşüncelere kapılırız.
En sonunda duygularımız birleşip, güçlenerek üzüntüye dönüşür. Bu dönem 2 aydan uzun sürerse “depresyon” adını alır. Uykusuzluk, bitkinlik, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtiler depresyonun habercisidir.
Diyabet kabullenme aşamamızda aile, arkadaşlar, diyabet ekibi, tutarlı bir kabullenmede önemli bir rol oynarlar. Genel sağlık ve enerji durumumuzda düzelme ve yeniliklere alışmada biraz başarı sağladıktan sonra diyabeti kabullenme olur.
Diyabet bir hastalık değil, aslında sağlıklı bir yaşam biçimidir. Önemli olan birilerinin bize defalarca bu konuda neler yapmamız gerektiğini anlatmaları değil, bizim bu değişimi kendi içimizde yapıp kendi sağlığımız için ilk önce bizim karar vermemizdir. Hepimizin istediği aslında çok uzun yaşamanın yanı sıra, hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirmektir. ÇÜNKÜ bizim kontrolümüzde olan tek hastalık diyabettir.
DİYABET TEDAVİSİ
Tedavi ekibi
Hasta
Hasta ailesinin, işbirliği ile mümkündür.
DİYABET TEDAVİSİNİN TEMEL UNSURLARI NELERDİR ?
Eğitim
Beslenme
Egzersiz
İlaçla tedavi
Kendi kendini izleme
BU NEDENLERLE GELİN BİRLİKTE ELELE VERELİM. DAHA SAĞLIKLI GÜNLERE ...