Diyabet, ömür boyu bakım gerektiren kronik bir hastalıktır. Diyabetli bireylerin kanında çok miktarda bulunan şeker damar sertliğine neden olur ve kalbe gelen kan miktarı azalır. Bunun sonucu olarak hissedilen göğüs ağrısı, kalp krizine veya ani kardiyak ölümlere neden olur. Özelliklede öğünlerden iki saat sonra ortaya çıkan tokluk kan şekeri yüksekliği bu riski arttırır.
Tip 2 diyabetlilerde aynı yaşlardaki diyabeti olmayan bireylere göre kardiyovasküler hastalık riski 2-3 kat fazladır.
Makrovasküler (büyük damar) Komplikasyonlar: Diyabete bağlı ateroskleroz, hipertansiyon, kalp krizi, inme gibi makrovasküler komplikasyonlar görülebilir.
Makrovasküler risk faktörleri:
1. Hiperlipidemi (Kan yağlarının normalin üzerinde olması): Kanınızdaki kolesterol düzeyi çok yüksek ise fazla kolesterol arter duvarlarında birikebilir ve doğrudan ateroskleroz sürecine katkıda bulunur. Diyetisyeninizin önerdiği şekilde kolesterolden fakir diyet almalısınız. Kolesterol düzeyini normale indirmek için ‘lipid düşürücü’ ilaç (doktor kontrolünde) kullanmanız da gerekebilir.
2. Hipertansiyon (Tansiyonun 130/80 mg/Hg’nın üzerinde olması): Kanınızın damarlara akabilmesi için basınç altında tutulması gereklidir, ancak basınç normalden yüksek olursa arter hastalığı gelişme riskini arttırır. Kan basıncı yüksekse kalp hastalığı, periferik damar hasarı, böbrek hasarı ve inme riski daha fazladır.
• Kan basıncınızı düzenli olarak kontrol etmelisiniz.
• Kilo almamak ve eğer gerekiyorsa kilo vermek gereklidir.
• Fazla tuzlu yemek yada alkol almak kan basıncını yükseltir, bu yüzden tuzu ve alkolü hiç almamak en faydalısıdır.
• Doktorunuzun önerisiyle ‘antihipertansif ilaç’ almalı ve bu ilaçları düzenli olarak kullanmalısınız.
3. Diyabet: Diyabetiniz olduğunda arter hastalığı riskinizi arttıran tüm faktörleri izlemek ve kontrol etmek önemlidir. Kandaki glukoz miktarının düzenli olarak ölçülerek kontrol edilmesi ve normal seviyelere en yakın düzeyde (açlık 70-110 mg/dl.) tutulması, diyabetin yol açabileceği sorunlardan korunmanızı sağlayacaktır.
4. Sigara içmek: Sigara içiyorsanız bırakmaya çalışın, çünkü sigara içmek kan basıncını yükseltir, hem de doğrudan kalp ve dolaşım sistemi hastalığı riskini arttırır. Sigarayı bıraktığınız zaman kalp krizi geçirme riskiniz azalır. Daha önceden kalp krizi geçirdiyseniz ve sigara içmeyi bırakırsanız ikinci kez kalp krizi geçirme riskininizi de azaltmış olursunuz.
5. Şişmanlık (obezite): İdeal vücut ağırlığının %20 üstünde olan kişilerde kalp hastalığı ve inme gelişmesi riski fazladır. Özellikle karın bölgesinde yağlanmanın artması kardiyovasküler riski arttırır. Fazla kilonuz varsa kilo vermeye çalışmalısınız.
6. Fiziksel aktiviteden uzak yaşam tarzı: Egzersiz şekerinizi düzenler, kalp krizi riskinizi azaltır, kilonuzu ve kan basıncınızı kontrol altında tutmanızda yardımcı olur. Bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız. Yürüyüş, merdiven çıkma, yüzmek, bisiklete binmek en uygun egzersizlerdir. En az haftanın 3 günü 30 dakika egzersiz yapmalısınız.
7. Stres: Egzersiz stresle başa çıkmanızda size yardımcı olabilir.
8. Ailede kalp hastalığı olması
Mikrovasküler (küçük damar) komplikasyonlar:
Diyabetli bireylerde küçük damarlarda zedelenebilir. Mikrovasküler komplikasyonlar retinopati, nefropati, nöropati, diş ve dişeti hastalıkları olarak karşımıza çıkabilir. Tokluk kan şekeri erken teşhis edildiğinde ve kontrol altına alındığında, özellikle kalp-damar hastalıkları ile körlük (retinopati), böbrek yetmezliği (nefropati) ve duyu kaybı (nöropati) gibi hastalıkların gelişimi önlenebilir.
Toparlayacak olursak, diyabette kalp-damar riskini azaltmak için bir diyet programı uygulamalı, egzersiz yapmalı, kilo vermeli, sigara ve alkol kullanmamalı, kan şeker seviyesini normal sınırlarda tutmalı, hipertansiyon varsa kan basıncını kontrol altında tutmalı ve kolesterolü azaltmalıdır.