Zorunlu GSS'ye tarım formülü!

Sosyal güvenlik reformu kapsamında getirilen genel sağlık sigortasının bazı hükümleri bu ayın başında yürürlüğe girdi.

Buna göre bazı kesimlerin zorunlu olarak Genel Sağlık Sigortalısı (GSS) olması gerekiyor. Ancak hemen belirtelim ki bu kesim ülke nüfusumuzun yaklaşık %5'i gibi az bir grubu ifade ediyor. %95'e dahil olup da bu yazıyı okuması gerekmeyenler ise;

· Bağımlı çalışanlar (SSK'lılar),

· Bağımsız çalışanlar (Bağ-Kur'lular),

· Kamu çalışanları,

· İsteğe bağlı sigorta primi ödeyenler,

· Sigortalı/çalışan/emekli eşi, çocuğu veya ana-babası üzerinden hak sahibi olarak sağlık yardımı alanlar,

· İşsizlik ödeneği alanlar,

· Her türlü gelirleri dikkate alınmak suretiyle, aile içi kişi başı geliri 254 TL'nin altında olanlar (eski adıyla yeşil kartlılar),

· Emekli, dul ve yetim aylığı alanlar,

· Vatansızlar ve sığınmacılar,

· 65 yaş veya özürlü aylığı alanlar,

· İstiklal Savaşı, terörle mücadele veya vatani hizmet tertibinden gazilik maaşı alanlar ve bunların dul/yetimleri,

· Sosyal hizmetlerden evde bakım ücreti alanlar,

· Köy Kanununa göre aylık alanlar,

· Uluslar arası müsabakalarda derece almış sporcular ve

· 18 yaşını doldurmamış çocuklardır.

Eğer yukarıda sayılan gruplardan hiçbirisine dahil değilseniz, 1 Ekim itibarıyla SGK'ya başvurarak, GSS primi ödemek istediğinizi beyan etmeniz gerekiyor. Bunun için yasal süre bu ayın sonunda doluyor. Yasal sürede GSS'li olmayanlar ise 760,50 TL'lik idari para cezası ile muhatap olacaklar.

Bu %5'lik kesimden GSS'li olmak isteyenlerin önünde üç alternatif var. Birincisi, aylık 182 TL üzerinden sağlık primlerini SGK'ya ödeyerek sağlık yardımlarını almak. İkincisi, prim ödeme gücünün olmadığını beyan edip, en yakın kaymakamlığa yeşil kart için başvurmak. Üçüncüsü ise 182 lirayı ödemişken, bu rakamı 243 liraya tamamlayıp, isteğe bağlı sigortaya başvurmak.

Öte yandan 'Hem sağlık primim ödensin, hem emeklilik primim' diyenler için hesaplı bir formül daha var. Formül şu; üzerinizde kayıtlı arazi veya arsa varsa, bulunduğunuz ilçedeki ziraat odasına kayıt yaptırarak çiftçi belgesi alıyorsunuz. Bu belgeyle birlikte SGK müdürlüğüne başvurup, Tarım Bağ-Kur (4/b) kapsamında sigortalı olmak istediğiniz söylüyorsunuz. İlgili müdürlük sizin tescilinizi yapıyor ve ayda sadece 144 lira ödeyerek, hem GSS'li oluyor hem de emeklilik primlerinizi yatırmış oluyorsunuz.

Üzerinizde kayıtlı arsa veya arazi yoksa panik yapmayın. Bir tarla sahibinden üç-beş dönüm de olsa tarla kiralayıp, bu kira sözleşmesiyle de ziraat odasına başvurabilirsiniz. Zira Tarım Bağ-Kur'lu olabilmek için illa da kendi arazinizde çiftçilik yapmanız şart değil. Kiraladığınız arazide de tarımsal faaliyet yapabilirsiniz.

Sadece GSS primi olarak 182 lira ödemek yerine hem GSS hem de emeklilik primi olarak 144 lira ödemek daha cazip olsa gerek. Ancak şu uyarıyı da yapmamız lazım; sadece kâğıt üstündeki çiftçi kayıtları SGK tarafından sıkı bir şekilde denetlenmekte ve gerçekte tarımsal faaliyeti olmayanların Tarım Bağ-Kur tescilleri iptal edilmektedir. Dolayısıyla bu formülden yararlanabilmek için yılda 10-15 gün de olsa tarımsal faaliyet yapmanız ve az da olsa adınıza ürün satmanız gerekiyor. Yani bizim tavsiyemiz işi kitabına uydurmanız değil, kitaba uygun yapmanızdır.

Kimi okurlarımızın aklına, 'Sadece GSS primi 182 lirayken ve isteğe bağlı sigorta primi de en az 243 lirayken, neden Tarım Bağ-Kur primi 144 lira' sorusu gelebilir. Sebep, sosyal güvenlik reformunda tarım kesiminin prim yükünün birden değil, yıllara yaygın bir şekilde artmasının öngörülmesidir. Buna göre çiftçilerimiz 2010 yılında 17 günlük prim ödeyip, 30 gün ödemiş kabul edilecekler. Gelecek her yıl gün sayısı artırılacak ve nihayet 30 güne tamamlanacak. Dolayısıyla 30'a tamamlanıncaya kadar, Tarım Bağ-Kur primleri daha düşük tahsil edilmiş olacak.

Sadettin ORHAN

Manşetler

DUYURU-4