Zayıflamada üç saatte bir modeli

Son günlerde karbonhidratlı diyetler kara listede gösteriliyor. Bazı yayınlarda proteinden proteinden zengin, düşük karbonhidratlı diyetlerin kalp hastalığı, kanser, diyabet ve depresyonu ...

Son günlerde karbonhidratlı diyetler kara listede gösteriliyor. Bazı yayınlarda proteinden proteinden zengin, düşük karbonhidratlı diyetlerin kalp hastalığı, kanser, diyabet ve depresyonu önlediği, tedavi ettiği de ileri sürülüyor. Bu yayınlarda, karbonhidratların kan şeker düzeyini yükselttikleri ve buna bağlı olarak artan insülin hormon düzeyinin karbonhidratların yağ olarak depolanmasına neden olduğu iddia ediliyor. İnsülin, glikozun kan dolaşımından tüm aktivitelerde yakıt olarak kullanıldığı hücrelere transferi için gereklidir. Kilo kaybı ve kazanımında önemli olan enerjinin ne kadarının karbonhidratlardan sağlandığı değil, günlük tüketilen ve harcanan enerji arasındaki dengedir. Kilo kontrolü için, günlük tüketilen enerji miktarına dikkat edilmeli.

Kalıcı yağlardan kurtulmanın yolu

Daha fazla karbonhidrat daha az yağ tüketin önerisi genellikle yanlış anlaşılıyor. Yağsız olduğu takdirde kişiler istedikleri kadar karbonhidratlı yiyecek tüketebileceklerini düşünüyor. Ancak yağdan gelen enerjiyi azaltıp, enerjisinin büyük bir kısmını karbonhidrattan sağlayan kişi kilo veremez. Basit olarak, kişinin aldığı ve harcadığı enerji dengesi kilo kontrolü için önemli. Gereksinimden daha fazla miktarda karbonhidrat alındığı zaman, bu fazla miktar, kaslar ve karaciğerde glikojen olarak depolanır. Kaslar bu glikojeni ancak enerji gereksinimi olduğunda kullanmakta, kan glikoz düzeyi azaldıkça karaciğer glikojeni glikoza dönüşerek kan glikozunu normal düzeyde tutmaya çalışır. Fakat tüketilen karbonhidrat karaciğer ve kaslarda depolanabilen miktarı da aşacak olursa o zaman karaciğer kendisine ulaşan glikozu daha kalıcı bir enerji deposu olan vücut yağına dönüştürür. Çünkü karaciğer sadece yarım günlük glikojeni depo edebilecek kapasiteye sahipken yağ hücreleri sınırsız yağ depolayabilir. Buradan çıkarılacak en önemli sonuç, her iki üç saatte bir az miktarda karbonhidratlı yiyecek vücuda alınacak olursa depolanmadan yavaş yavaş harcanacaktır. Böylece depolanan glikojen fazla birikmeden glikoza dönüştürülerek enerji olarak kullanılacağı için yağa dönüşmeyecektir.
 

Selahattin DÖNMEZ
sdonmez@sdonmez.com

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ