OKAN GÜRAY BÜLBÜL
İkili sosyal güvenlik sözleşmeleri Türk vatandaşlarının yurtdışında edindikleri sosyal güvenlik haklarının Türkiye'ye transferini öngören ve bunun yanında sözleşmeli ülkelerde karşılaşılan herhangi bir sağlık sorununun çok daha kolay bir şekilde çözülmesini sağlayan hukuki metinler. İkili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde bir sosyal güvenlik hakkının doğup doğmadığının saptanmasında sözleşmeye taraf ülkede çalışılmış sürelerin birleştirilmesi esas. Örneğin Almanya'da sağlık sigortasından yararlanmak için gereken sürenin Türkiye'de çalışılan süre ile birleştirilerek hesaplanması sağlanmış oluyor. Bu şekilde sigortalının herhangi bir hak kaybı olmuyor ve elde ettiği hakkı her iki ülkede de kullanabiliyor.
Aile yardımları da devam ediyor
İkili sosyal güvenlik sözleşmelerinin belki de en önemli işlevi, emekliliğe hak kazanmış kişilerin sözleşmeye taraf ülkelerde emekli aylığını almaya devam etmeleri. Örneğin Almanya'da uzun süre çalışarak emekli olmuş bir kişi, Türkiye'ye kesin dönüş yapsa bile emekli aylığını almaya devam edebiliyor. Aynı şekilde bir tek emekli aylığı değil, aile yardımları kapsamında düzenlenen çocuk paralarından, hastalık sonrası sağlanan iş göremezlik ödeneğinden yararlanmanın devam etmesi sağlanıyor.
Haklar ülkelerle sınırlı değil
Emeklilik ile ilgili en önemli düzenleme, emekliliğe hak kazanmadan Türkiye'ye dönen vatandaşlarımızın kalan sürelerini Türkiye'de geçirerek de emekli olmaya hak kazanabilmeleri. Örneğin Belçika'da emekli olması için 20 yıl çalışması gereken bir vatandaşımız, 17 yıl bu ülkede çalıştıktan sonra Türkiye'ye dönmesi halinde kalan 3 yılı Türkiye'de çalışarak emekli olmaya hak kazanabilir. Bu sayede uzun yıllar Belçika'da çalışarak geçirdiği süreler kaybolmadığı gibi Türkiye'de çalışmasına devam ederek emekliliğine de hak kazanması söz konusu olacaktır. Dolayısıyla ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkeler sosyal güvenlik şemsiyesinin genişletildiği ve elde edilmiş hakların yalnızca ülkemizin sınırları ile kalmadığı, sosyal güvenlik hakkının evrenselleştiği ülkeler olarak değerlendirilebilir.
sağlık hizmetleri de önemli
İkili sosyal güvenlik sözleşmelerinin çok önemli bir boyutu ise sağlık hizmetleri. Genel olarak ikili sosyal güvenlik sözleşmeleri ile hastalık halinde sözleşmeye taraf ülkelerde sağlık hizmetlerinin ücretsiz olarak karşılanması hedefleniyor. Sigortalının ve aile bireylerinin sağlık hizmetlerinden ülke fark etmeksizin yararlanmaları ve bu hizmetlerin maliyetlerinin fatura taşıma zorunluluğu olmaksızın iki ülkenin sosyal güvenlik kurumları tarafından çözülmesi sağlanıyor. İkili sosyal güvenlik sözleşmelerinin sayısının artması, yalnızca sigortalı olarak çalışanların değil, o ülkeye turistik amaçlı ziyaret eden kişilerin de kendilerini sosyal güvenlik anlamında rahat hissetmesini sağlıyor. Bu anlamda sözleşme sayısında yaşanan artış, vatandaşlarımız için oldukça önemli.
25 sözleşme işliyor 4'ü de onay bekliyor
Bugün itibarıyla yürürlükte 25 ikili sosyal güvenlik sözleşmesi var. İmzalanmış ve yürürlükte bulunan sözleşmelere ek olarak, TBMM'ye gönderilmiş ve onay bekleyen 4 sözleşme daha var. Bu ülkeler Karadağ, İtalya, Güney Kore ve Tunus. Diğer yandan 18 ülke ile ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanması için görüşmelere başlanmış ve bazı ilerlemeler kaydedilmiş. Bunlar arasında İspanya, Japonya, İran, Polonya, Rusya gibi ülkeler var. Yani bu sözleşmeler de imzalandığında yurtdışındaki pek çok ülke ile sosyal güvenlik haklarının transfer edilebilir olduğu bir sosyal güvenlik haritasına sahip olmuş olacağız.