Yükselen değer ameliyatsız tedavi dönemi!

Kalp hastalıklarının tedavisinde son yıllarda ameliyatsız yöntemlerin ağırlığı giderek artıyor. Uzmanlar,..

Kalp damar hastalıklarının tedavisinde hastaların kafasını karıştıran, kimi zaman da kardiyologlarla kalp cerrahlarını karşı karşıya getiren, özellikle tıkalı damarın açılmasıyla ilgili tedavi seçenekleri tartışıladursun, ameliyatsız yöntemler, tıbbın bu branşında yükselen değer haline geldi.

Eskiden hayal olan bazı uygulamaların günümüzde rutine geçtiğini belirten Medicana International Ankara Hastanesi’nden kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Erdem Diker, kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan ameliyatsız yöntemler hakkında bilgi verdi.

- Ameliyatsız yöntemler, klasik cerrahinin yerini alıyor mu ?
Bundan 20 - 30 yıl önce özellikle kalp damar hastalıklarının tedavisinde koroner bypass cerrahisi, ilaç kullanmak dışında tek tedavi yöntemiyken bugün daha az hastada kullanılıyor. Sebebi de ameliyata gerek olmadan kalp damarlarının açılabilmesi. Teknoloji sayesinde kasık veya kol damarlarından girilerek kalp damarlarının balon ve stentle açılması mümkün oluyor.
Bu arada kalp ameliyatına ihtiyaç kalmadığı söylenemez. Damarların balon ve stentle açılması teknik olarak mümkün olmayan hastalarda koroner bypass cerrahisi eskiye göre daha başarılı şekilde yapılırken, bazı kapak ve aort hastalıklarının tedavisinde cerrahi dışında hâlâ fazla seçenek yok.

- Ameliyatsız kapak tamiri veya değişimi oranları artıyor mu?
Eskiden kalp kapaklarına göğüs kafesini açmadan müdahale etmek hayaldi. İlk olarak mitral kapak denilen kapağın dışardan balonla açılması mümkün hale geldi. Son yıllarda dışardan dokunulamayan aort kapağına müdahaleler yapılmaya başlandı. Son birkaç yıldır daralmış aort kapağına kasık damarları aracılığıyla yeni bir kapak takmak mümkün. Ama hâlâ bazı hastalarda açık kalp cerrahisiyle kapak ameliyatına ihtiyaç var.

- Cerrahiye olan üstünlükleri neler?
Ameliyat dediğimiz zaman göğüs kafesinin tamamen açıldığı, ameliyat boyunca hastanın kalp-akciğer pompasına girdiği, ameliyat sonrası hastanın en az 3 - 5 gün hastanede yattığı, ardından haftalarca yakınmaların olduğu açık kalp ameliyatlarını kastediyoruz. Artık bazıları göğüs duvarı tümüyle açılmadan küçük delikler aracılığı ile kalp-akciğer pompası kullanılmadan yapılabiliyor. Ama kasık veya kol damarından girilerek, hastanın akşam evine gidebileceği işlemlerle bu ameliyatlarla karşılaştırılamaz.

- Stent, bypass oranını azalttı mı?
Bir damarın göğüs açılmadan, kasık veya kol damarları yoluyla istenen bölgeye ulaşılarak açılması işlemi yaklaşık 15-20 dakika sürer. Böyle bir işlemin varlığı, bypass ameliyatlarının gittikçe azalmasına yol açtı.
Ancak burada vurgulanması gereken, bu yöntemlerin birbirine rakip olmadığı, birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğudur. Birçok hastada stentle damarları açmak mümkün iken, bazılarında damar yapısı ve şekli, darlıkların fazlalılığı gibi nedenlerle ‘perkutan’ işlem yapılamaz. Böyle bir durumda bypass ameliyatı kaçınılmazdır.

- Günümüz tedavileriyle hastanede kalma ve iyileşme süreleri ne oranda azaldı?
Artık hastanın kalp cerrahisi sonrası 3 - 5 gün, stent sonrası aynı gün veya ertesi gün evine gönderilmesi mümkün.

Stent mi bypass mı?
Hastaların çok büyük bir kısmının damar yapısı, kıvrımı, darlığın yerleşimi stent takılması için uygundur. Fakat bazı hastalarda hem damar yapısı hem de damarlardaki darlıkların çokluğu nedeniyle stent takılması mümkün olmaz. Bu duruma hekimin karar vermesi gerekir.

Hastalarımızın kafasını karıştıran durum ise aynı hastaya bazı hekimlerin ‘stent’, bazı hakimlerin ise ‘bypass ameliyatı’ demesi. Bu duruma çok şaşırılmamalı. Çünkü stent takılmasına uygun olan ve olmayanların yanı sıra hangi yöntemin tercih edileceği konusunda gri bölgede kalan hastalar da vardır. Yani farklı klinik bakış açıları olan hekimler farklı yaklaşımlar ortaya koyabilir. Böyle bir durumda hastanın doktoruyla beraber karar sürecine katılmasında yarar vardır.

Robotik cerrahinin avantajları nelerdir?
Robotik cerrahi halen birçok işlemde kullanılıyor. Robotik işlemlerin cerrahi dışında ‘perkutan’ dediğimiz cerrahi olmayan işlemlerde kullanılması konusunda büyük ilerleme var. Bu işlemlerde bir operatöre ve onun deneyimine gerek duyuluyor.
Robotik cerrahinin en önemli özelliği, ulaşılamayan yerlere ulaşma, konforlu çalışma, radyasyon maruziyetini azaltma gibi konularda avantajlar sunmasıdır.

Teknoloji geliştikçe, maliyetler düştükçe standart uygulamanın yapıldığı her alanda kullanılmaya başlanabilir.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ