Yoksa yaşam iksiri bulundu mu?

Bilim insanları ölümü geciktirebilen 'yaşam iksirini' keşfetti. Proteinlerin yapı taşı olan amino asitlerden meydana gelen bir kokteylin bir farenin ömrünü yüzde 12 artırdığı artırdığı ortaya çıktı.

Proteinlerin yapı taşı olan amino asitlerden meydana gelen bir kokteylin bir farenin ömrünü yüzde 12 artırdığı artırdığı ortaya çıktı.

Araştırmacılar, bunun özellikle yaşlı ve hasta olanlar olmak üzere insanlarda da faydalı olabileceğine inanıyor. Laboratuvar deneylerinde orta yaştaki sağlıklı farelere içine üç spesifik amino asit karıştırılmış olan içme suyu verildi.

Bu fareler, normal beslenen diğer farelere göre dikkate değer bir şekilde daha uzun süre yaşadılar. Bu farelerin ömrü 869 güne kadar uzadı. Normal beslenen farelerin ömrü ise 774 gün.

Burada yüzde 12'lik bir fark olduğu saptandı. Daha uzun yaşamaya, hücrelere enerji tedariğini artıran ve serbest radikaller olarak adlandırılan yok edici moleküllerin neden olduğu oksidatif zararı azaltan biyolojik değişimlerin eşlik ettiği belirlendi.

Deney yapılan farenin daha fazla yaşama gücüne sahip olduğu ve kas koordinasyonunun geliştiği gözlemlendi. Amino asit karışımı verilen farenin, daha fazla mitokondri (hücrelerdeki enerji kaynakları) ürettiği belirtiliyor.

AMİNO ASİT KARIŞIMI YAŞAM SÜRESİNİ ARTIRDI

Ayrıca uzun yaşam geni olarak bilinen SIRT1'nin aktivitesinin de arttığı ve serbest radikallere karşı daha iyi savunma geliştirdiği belirlendi. İtalya'daki Milano Üniversitesi'nden Dr. Enzo Nisoli, "Bu, ilk kez bir amino asit karışımının farede yaşam süresini uzattığını ortaya koyuyor" diye konuştu.

Geçen yıl bilim insanları aynı amino asitler, lösin, isolösin ve valin tek hücreli mayada yaşam ömrünü uzattığını bulmuştu. Cell Metabolism adlı dergide yayınlanan yeni bulgular ise, amino asit takviyesinin insanlarda da bu tip yararlar sağlayacağı yönündeki ihtimali güçlendiriyor.

Bilim insanları, çalışılan farenin yaşlı, ama sağlıklı olduğuna dikkat çekiyorlar. Özellikle kalp hastalıkları, kronik akciğer hastalıkları ya da enerji düzeylerini düşürmesiyle bilinen diğer hastalıklara sahip insanlarda aynı etkileri yaratabileceğine inanıyorlar.

Doktor Nisoli, bunun için kapsamlı bir deney sürecine girilmesi gerektiğini belirtiyor.

Gazeteport

Manşetler

DUYURU-4