Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Atilla Yazıcıoğlu, anne sütünden sonra en değerli besinin yoğurt olduğunu belirterek, toplum olarak bilincine daha varılamadığını söyledi.
Yazıcıoğlu, "Bebeklerde anne sütü tek başına 6 ay yeterli olmakta ise de bundan sonraki zamanda sadece anne sütü yeterli olmaz. Yoğurt anne sütünden sonra başlanan çok değerli bir ek besindir. Bebeklerin sindirim sistemi çok hassastır ve her besini sindirebilecek nitelikte değildir. 6'ncı aydan sonra sindirim enzimleri sadece bazı besinleri sindirebilecek duruma gelir. Yoğurt kolay sindirilebilen bir besin olup aynı zamanda bebekler için iyi bir protein ve kalsiyum kaynağıdır." dedi.
Doğu ve Güneydoğu'nun en büyük çocuk hastanesi olan Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne günde ortalama 5 bine yakın hastanın poliklinik hizmeti aldığını belirten Yazıcıoğlu, anne ve babaları ısrarla yoğurdun faydalarını anlattığını belirtti. Yazıcıoğlu, yoğurdun kalsiyum kaynağı olmasının yanında, sinir sistemi ve solunum sisteminin düzenli çalışması gibi pek çok fonksiyonda görev alan B2 vitamini (riboflavin), yine kemik ve diş oluşumu için kalsiyum kadar gerekli olan fosfor ve diş çürümelerini engelleyen flor mineralinin içerdiğini kaydetti.
HER YAŞ İÇİN MÜKEMMEL BİR BESİNDİR
Yoğurdun her yaş için mükemmel bir besin olduğunu hatırlatan Başhekim Yazıcıoğlu, bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların çoğalmalarına ve hatta yaşamalarına engel olan bir besin özelliğini taşıdığını kaydetti. Yazıcıoğlu, "Tüketildiğinde adeta bağırsaklara yerleştirilen koruyucu bir tabaka görevi görmektedir. Bunların dışında yoğurdun ve yoğurt üretiminde kullanılan laktik asit bakterilerinin kanser, enfeksiyonlar, sindirim kanalı rahatsızlıkları ve astım gibi hastalıkları önleyici etkileri de bulunmaktadır. Bunlar, çok önemli klinik araştırmalarla ispatlanmıştır. Tüm bu hastalıkların oluşumunu, bağışıklık sistemini arttırıcı etki göstererek engellemektedir. Bebeklik ve çocukluk döneminde yoğurt tüketimi, hastalıklara karşı savaşan bu savunma mekanizmasını oluşturma ve arttırma açısından çok önemli bir yere sahiptir. Yoğurt tüketimi az olan bebeklerde ileride bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar görülebilmektedir. İnsan vücudunun kemik ve mineral gelişimi anne karnında başlar ve bebeklikte de hızlı bir şekilde devam eder. Bu yüzden kemik gelişimi için faydalı olan besinleri küçük yaştan itibaren tüketmek gerekmektedir." şeklinde konuştu.
KATKI MADDESİ İÇEREN YOĞURT BEBEKLER İÇİN SAKINCALIDIR
Bebek ve çocuk beslenmesinde yoğurt tüketimi kadar yoğurdun nasıl hazırlandığının da çok önemli olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, şunları söyledi: "Herhangi bir katkı maddesi içeren yoğurt bebeğiniz için sakıncalıdır. Bu yüzden dışarıdan alınan hazır yoğurtları tercih etmek yerine, evinizde hijyenik olarak hazırlanmış ve 'sağlıklı süt' ten yapılmış yoğurtları tercih etmek çok daha doğru olacaktır. Son zamanlarda 'sağlıklı süt' kavramı da bebek ve çocuk beslenmesinde çok konuşulan konular arasında yer almaktadır. Sağlıklı süt; ısıl işlem görmüş (pastörize veya UHT) süttür. Isıl işlem geçirmemiş, sokakta açıkta satılan sütler, kaynatılsalar dahi sağlık açısından ciddi riskler taşıyabilir. Kaynatma süresi de mühimdir. Gereğinden fazla kaynatılması ile beslenmede önemli fonksiyonları olan ve sütün bileşiminde bulunan vitaminler kaybolmakta ve protein yapısı bozulmaktadır. Unutmayın ki bebeğiniz için en sağlıklı, hijyenik ve tüm besin değeri korunmuş yoğurt, evde sağlıklı süt ile kendi hazırlayacağınız yoğurttur."