Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Uyar da yoğun bakım servislerinin hastanelerin en kompleks birimi olarak adlandırıldığını ve bu servislerin yılda 2 milyon erişkin hastaya hizmet verdiğini dile getirdi.
Yoğun bakım ünitelerini kimin ne zaman kullanacağının belirsiz olduğuna ve sağlık sisteminin bu tip hastalara hazırlıklı olmasının zorunluluğuna dikkati çeken Uyar, "Bu konuda toplumun da desteği gerekiyor. Toplumda giderek yoğun bakım ünitelerine ihtiyaç artıyor. Geçen yıl rakamlara bakacak olursak bir yılda iki milyon kişi yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duymuş. Nitelikli hizmet vermek için başta Sağlık Bakanlığı’ndan başlayan çok büyük organizasyonlar yapılıyor. Yoğun bakım üniteleri için hastaların kalbi ya da bel kemiği diyebiliriz. Birçok tedavi yoğun bakım sayesinde hayata geçiriliyor. Yoğun bakım ihtiyaç." değerlendirmesinde bulundu.
Uyar, yoğun bakım servislerinde hastayı hayata bağlayacak tedaviler uygulandığına işaret ederek, disiplin ve ekip çalışmasının çok önemli olduğunu vurguladı.
Toplantıya, dernek yönetim kurulu üyeleri Prof. Dr. İsmail Cinel ve Dr. Zafer Çukurova da katıldı.
Yoğun bakım kapılarında beklemek çok zor
Milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, yoğun bakım kapılarında beklemenin çok zor olduğunu belirterek, "Babamı kanserden, ağabeyimi kazadan, üç aylık oğlumu da beyin kanamasından kaybettim." dedi.
Türk Yoğun Bakım Derneği'nin 40. yılı nedeniyle düzenlenen toplantıya katılan Sofuoğlu, yaşadığı deneyimleri paylaşarak, yoğun bakım tedavilerinin önemine dikkati çekti.
En zor şeyin yoğun bakım ünitesi kapılarında beklemek olduğunu anlatarak, "Babamı kanserden, ağabeyimi kazadan, üç aylık oğlumu da beyin kanamasından kaybettim. Hem yoğun bakımda hasta olarak hem de hasta yakını olarak bulundum. Oğlum üç aylıkken beyin kanaması geçirdi. Yoğun bakım kapısında 3 buçuk ay bekledim, yoğun bakım sayesinde hayatta kaldı. O gece vefat edecekti, yoğun bakım hayatta kalmasını sağladı. Çocuğum o gece vefat etseydi anlamayacaktık. Araştırmalar yapıldı ancak ecel gelince elden bir şey gelmiyor. Kaybettik oğlumu. Yoğun bakım üniteleri sayesinde hayatımız boyunca bizi etkileyecek bir tecrübe kazandım." diye konuştu.
Belindeki sakatlık nedeniyle kendisinin de bir süre yoğun bakımda kaldığını söyleyen Sofuoğlu, "Türkiye'nin diğer şehirlerinde yoğun bakıma daha çok önem verilmesi gerekiyor. Böyle programlar inşallah destek olacaktır. İspanya ve Hollanda yarışlarına katılamadım. Son dönemde çok kazalar yaptım. Bu kazalar beni yıldırdı. Vücudumda deri kaybı yaşadığımdan bu seneki yarışlara katılamıyorum. Sezon ortalarında yarışacağım. Kariyerimle ilgili bir ay içinde karar vermem gerekiyor. Sağlık sorunlarımla savaşıyorum." ifadelerini kullandı.