Yeni aile hekimliği yönetmeliğinde ''ceza ile terbiye etme'' mantığı egemen

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Gül, Sağlık Bakanlığının çıkardığı son aile hekimliği yönetmeliğinde ''ceza ile terbiye etme'' mantığının egemen olduğunu savunarak,..

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Gül, Sağlık Bakanlığının çıkardığı son aile hekimliği yönetmeliğinde ''ceza ile terbiye etme'' mantığının egemen olduğunu savunarak, bunu kabul etmediklerini söyledi.

Ali Gül, İzmir Tabip Odası'nda düzenlenen basın toplantısında, ''vatandaşa ve doktorlara söylenen aile hekimliğinden çok farklı bir aile hekimliği sisteminin amaçlandığının'', yeni yönetmelikle ortaya çıktığını ileri sürdü.

Yeni sistemin uygulanması durumunda, hekimlerin, hekimlik mesleğinden doğan kazanılmış haklarının yanı sıra temel insan haklarının da zarar göreceğini iddia eden Gül, ''Yeni yönetmelikle idarecilere çok fazla ve subjektif değerlendirmelere açık yetkiler verilmektedir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının izin süreleri gasp edilmekte hatta hastalanmaları bile yasaklanmaktadır'' dedi.

Gül, yönetmeliğin getirdiği düzenlemeyle aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının, iş güvencesi açısından İş Kanunu'na göre çalışan işçilerin çok gerisine götürüldüğünü belirterek, şunları söyledi:

''Örneğin asılsız bir ihbarla 8 haftadan fazla tutuklu kalınması, yargılanma sonucu suçsuzluğunuz kanıtlansa bile işsiz kalmanıza yol açacaktır. Eşantiyon kalem ya da takvim kullanmanız sözleşmenin feshini getirebilir. Bir ilaç mümessili arkadaşımızın bizi ziyaret etmesi, fesih nedeni sayılmaktadır. Esnek çalışma saatleri uygulamamız istenmekte ama normal mesai saatine uymamak ve geç gelmek fesih nedenleri arasında sayılmaktadır.

Aynı aile sağlığı merkezinde çalışan iki hekim, yukarıda sayılan suçları aynı anda işlerse, sözleşmelerinin fesih edilip edilmemesi, sağlık müdürünün yetkisindedir. İşten atılmanın bu kadar kolay olduğu başka hiçbir meslek yoktur. Bu yönetmelikte egemen olan 'ceza ile terbiye etme' mantığını kabul etmiyoruz. Özlük haklarımızın geriye götürülmesini kabul etmiyoruz. Diğer mesleklerde olmayan ceza puanı sisteminin aile hekimlerine uygulanmasını haklı bulmuyoruz.''

Yönetmelikle sağlık hizmeti verdikleri aile sağlığı merkezlerinin, ''A, B, C, D'' şeklinde sınıflandırıldığını belirten Gül, bu uygulamayla aile sağlığı merkezlerindeki hizmetin sunumunda ve kalitesinde farklılıklar oluşacağını, herkesin eşit şekilde hizmet alamayacağını dile getirdi.

Gül, artan iş yükü ve nüfusa karşın, verilen gider yardımı gerekçe gösterilip aile hekimlerinin birçok ek görevi yapmalarının istendiğini öne sürerek, ''Aile hekimleri bir halk sağlıkçı, toplum sağlıkçı, vergi mükellefi, idareci, şoför, sekreter, tamirci, müteahhit, taşıyıcı kargo elemanı, eğitmen, elemanı izne çıktığında yerine kimse verilmediği için hemşire, ebe, laborant ve sekreter olarak da çalışmaktadırlar. Diğer sağlık çalışanlarının gelirlerinin artırılması gerekirken, aile hekimlerinin gelirlerine göz dikilmesi kabul edilemez'' diye konuştu.

Ali Gül, tüm bu gelişmeler karşısında İzmir Tabip Odası olarak halkın en iyi şekilde sağlık hizmeti almasını sağlamak için gerekli tüm yasal girişimleri yapacaklarını sözlerine ekledi.

Manşetler

DUYURU-4