Yapılan araştırmalar, yeme bozukluğu geçmişi olan kadınların gebe kalmasının güçleştiğini gösteriyor.
İngiltere'de 11 binden fazla kadının katıldığı araştırma sonucunda bu tür sorunlar yaşamış kadınların gebelik için diğer kadınlara kıyasla iki katı daha fazla tedaviye ihtiyaç duydukları ortaya çıktı.
İştahsızlığa dayalı anoreksi ya da çok yiyip kusmakla sonuçlanan bulimia rahatsızlığından muzdarip kadınlarda altı aylık deneme süresinden sonra gebe kalma oranlarının diğer kadınlara kıyasla daha düşük olduğu belirlendi.
Bununla beraber bu oran, bir yılın sonunda genel nüfusla aynı düzeye ulaşıyor.
Araştırmacılar, anne olmak isteyen kadınların yeme bozukluğunun ilk aşamalarında yardım istemeleri gerektiğinin altını çiziyor.
Londra'daki King's Koleji ile UCL'den uzmanların ortaklaşa araştırmasının sonuçları, Uluslararası Doğumbilim ve Jinekoloji Yayınları'nda yer aldı.
Araştırmada bulimia ya da anoreksi geçmişi olan kadınların yüzde 29,5'inin hamile kalmalarının altı aydan uzun sürdüğü belirlendi.
Bu oran genel nüfusa bakıldığında yüzde 25'i geçmiyor.
Hamilelik için ek tedaviye ihtiyaç duyan kadınların oranı genel nüfusa bakıldığında yüzde 2,7 iken, bulimia ve anoreksi yaşamış kadınlarda bu oran yüzde 6,2'ye çıkıyor.
Glasgowlu 29 yaşındaki Jane'e 8 yaşındayken anoreksi teşhisi konmuş, hiç adet görmemiş.
Şimdi sağlıklı kiloda olsa da Jane, son dört yıldır hamile kalmaya çalışıyor ve özel tedavi görüyor.
Doktor Abigail Easter, yeme bozukluğunun vücudun ihtiyacı olan besinleri alamamasıyla sonuçlanan ciddi bir hastalık olduğuna dikkat çekerken, bunun uzun vadede çok daha önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğine işaret ediyor.