Yediğimiz besinler genetiğimizi değiştiriyor!

İnsan vücudunda bulunan 30.000 genin tüketilen besinlerin içindeki maddelere göre şekillendiğini ve yanlış beslenme ile bir hastalığı taşıyan geni aktif hale getirebileceğini biliyor musunuz?

MNTLAB Laboratuvar Hizmetleri Danışmanı ve Biyokimya Uzmanı Doç. Dr. Nezih Hekim, gıda maddelerinin içerisinde bitkilere ait mikro RNA’ların bulunduğunu ve bunların bağırsaklar tarafından emilerek kan dolaşımına geçtiğini belirtiyor. Dokulara ulaşan bu mikro RNA’ların ise kişinin genlerine müdahale ettiğine dikkat çekiyor.  

Nature Dergisi’ne ait Cell Research’de yayınlanan bir makaleye göre, pirinçten alınan bir mikro RNA (MIR168a) protein üretilmesini durduruyor ve bunun sonucunda LDL kolestrol kanda yükseliyor. Bu da kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttırıyor. Bu mikro RNA’yı içeren pirinçle beslenen fareler üzerinde yapılan araştırmalar, 3 ila 7 gün sonra LDL kolesterolün net bir şekilde arttığı, mikro RNA’ların bloke edildiğinde ise LDL kolesterollerinin yeniden normale döndüğünü gösteriyor.

İnsan kanında, bitkilere ait 40 farklı tipte mikro RNA’nın dolaştığını ve bunların birçoğunun insan vücudunun ürettiği mikro RNA ile aynı miktarlarda olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar bulunuyor.

Araştırmalar bu mikro RNA’lardan bazılarının yapılarının memelilere ait 50 farklı gen ile benzerlik gösterdiğini ve birbirine uyduklarını gösteriyor. Yapılan çalışmalar gıda olarak yenilen bitkilere ait mikro RNA’ların, bağırsaklarda epitel hücreler tarafından alındığını ve bunların ekzozom adı verilen minik keselerin içerisine konularak kana verildiğini ortaya koyuyor. Ekzozomlar dokulara ait hücrelerle kaynaşarak onların içerisine girebiliyor. Bu nedenle bitkilerde bulunan bazı mikro RNA’lar gen yapımızı etkileyebiliyor.

Doç. Dr. Nezih Hekim, araştırmalardan çıkarılan sonuçları şu şekilde sıralıyor:

·         Bir gıdanın içerisinde kolesterolün bulunmaması, o gıdanın kolesterolü arttırmayacağı anlamına gelmiyor.

·         Gıdaları sadece kalorisi, içerdiği yağ, şeker, tuz ve protein yönünden değil; taşıdıkları genetik enformasyon yönünden değerlendirmek gerekiyor.

·         Bu mikro RNA’ların klinik kimya laboratuarlarında kanda tespiti ile kişiye özgü gıdaların seçimi ve pişirme usullerinin gelişmesi ile kalp ve damar hastalıklarından korunmak mümkün olabilir.

·         Mikro RNA’ları bloke eden ilaçların geliştirilmesi ile tıpta, yeni tedavi biçimleri gündeme gelebilir.

·         Bu zararlı mikro RNA’lardan kanın temizlenmesi için gıda mühendisleri özellikle bebek mamalarında ve günlük besinlerde yeni gıda işleme, pişirme ve paketleme yöntemlerini geliştirebilir.

Manşetler

DUYURU-4