Yazın terlemek kabusunuz olmasın!

Havalar ısınmaya başladı. Sıcak, pırıl pırıl güneşli günlere hiçbirimizin diyeceği yok. Bir de terleme sorunu olmasa…

Havalar ısınmaya başladı. Sıcak, pırıl pırıl güneşli günlere hiçbirimizin diyeceği yok. Bir de terleme sorunu olmasa… Havanın sıcaklığına, yaptığımız fiziksel aktiviteye ve ruhsal durumumuza bağlı olarak hepimiz elimizde olmadan terliyoruz. Fakat sosyal ve özel yaşamınızı olumsuz yönde etkileyen terleme sorunu artık can sıkıcı bir sorun olmaktan çıktı.

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. İlhan Serdaroğlu yaşamınızı olumsuz yönde etkileyen koltuk altı terlemesi ve çözümleri hakkında bilgiler verdi.

"Yaz aylarının gelmesiyle birlikte en sıkıntılı durumlardan biri olan aşırı terleme problemi ön plana çıkmış oluyor. Yapılan fiziksel aktivite, stress, kilo fazlalığı, ruhsal durumumuz ve hava sıcaklığı genel olarak terlemeyi artıran faktörlerdir. Bununla birlikte tiroid hastalıklarında, hormonal dengesizliklerde, hamilelik ve menapoz sonrasında, böbreküstü bezlerinin bazı hastalıklarında ve bazı ilaç kullanımlarında (emetikler , insulin kullanımı gibi), hipoglisemi ataklarında terleme artışı olabilir ve hastalık belirtisi olarak kabul edilebilir. Vücudumuzun %65 kadarı su ve aslında terleme miktarının günlük olarak 500 cc kadar olması doğal ve fizyolojik bir olaydır. Özellikle sıcağa bağlı olarak oluşan terleme sadece vücut atıklarının atılması için bir yol değil aynı zamanda vücut ısısını da düzenleyen en önemli mekanizma. Tuz ve su dengesi için de terleme önemlidir. Ama toplumda yaklaşık %1 oranında görülen ve genetik sebeplere bağlı olarak hiçbir neden olmaksızın oluşabilen aşırı terleme vakalarında kişi toplumdan kendini soyutlayabilmekte ya da sosyal yaşamda çekinceli olarak yer alabilmektedir."

Op. Dr. Serdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu kişilerde ter bezlerinin yoğun olduğu koltuk altı, el ve ayaklarda aşırı terleme fiziksel aktivite olmaksızın gerçekleşir ve adeta kişinin el ve ayakları sırılsıklam olabilir. Günlük yaşamı olumsuz etkileyen ve insanları adeta eve kapatabilen bu olgunun tedavisinde günümüzde kullanılan teknikler oldukça yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.Aşırı terleme için biz estetik cerrahların genellikle tercih ettiği yöntem koltuk altına botox uygulamaları olmaktadır. Yüzdeki mimik kaslarını geçici olarak dondurmak için kullandığımız botox, ter bezlerinini de çalışmasını geçici olarak bloke edebilmektedir. Terlemenin yoğun olduğu koltukaltına yaklaşık 10-13 noktadan 1-2 cm aralıklarla yapılacak olan botox enjeksiyonları tamammen ağrısız ve 10 dakialık bir işlemdir. Uygulama sonrası 2-3 gün içinde terlemede azalma hissedilir ve yaklaşık 4-6 ay kadar etkili olarak problem ortadan kaldırır.Yaz ayları başlangıcında yaptırılacak olan botox uygulaması ile tüm yazı bu derttten arınmış olarak geçirebiliriz.Terlemenin tedavisinde bazı koltukaltı ve bölgesel uygulamalar şeklinde kullandığımız alüminyum klorid içeren dermakozmetik ürünlerin (roll on’lar, spreyler gibi) yeri olmakla birlikte kesin çözüm için cerrahi de bir seçenektir. Göğüs cerrahlarının uyguladığı “torakal sempatektomi” yönteminde koltukaltındaki birkaç yerden ufak kesilerle girilerek sempatik sinir ganglionlarınının cerrahi tahribatıyla terleme tamamen yok edilebilir. Genel anestezi altında ve ameliyathane şartlarında yapılması gereken bu operasyon, aşırı terlemeden şikayetçi kişilere alternatif bir çözüm sunmaktadır. İyontoforez yöntemi, etkinliği geçici olan bir terleme tedavi yöntemidir. Bu teknikte vücudun terleyen bölgesine (el, ayak gibi) su içinde düşük dozda doğru elektrik akımı uygulanmaktadır. Bu tedavi şekliyle de terlemede azalma rapor edilmiştir. Pek çok seans gerektiren ve etkinliği kalıcı olmayan bu teknik daha çok el ve ayaklarda kullanılmaktadır. Koltukaltı terlemesinde ise etkinliği asla botoxla karşılaştırılamaz."

Manşetler

DUYURU-5