Yaşlanmayı geciktirin

Düzenli banyo yapıp duş almayı ihmal etmeyelim. Bedensel temizlik psikolojik rahatlık sağlar!

İnsan ömrünü uzattığı kesin olarak kanıtlanmış olan tek şey kalori kısıtlamasıdır, bu yüzden her şeyden önce düşük kalorili beslenme şeklini alışkanlık haline getirelim.

Fazla beslenme kadar, az egzersiz de damarlarımızı ve dolayısıyla tüm vücudumuzu olumsuz etkiliyor, daha fazla egzersiz yapalım. Uzun süredir egzersiz yapmıyorsanız günde 15 dakika yürüyüşle başlayın ve bu vakti giderek günde 1 saate kadar çıkarın. Yürüyüş sırasında kalp atışlarınızın %50'den daha çok artmamasına dikkat edin, nefes nefese kalınarak yapılan egzersiz faydadan çok zarar getirir, solunum ritminizi egzersize uydurun. Egzersize ısınma hareketleri ve esnemeyle başlamayı unutmayın, esneme hareketlerini egzersiz sonunda da tekrarlayın.

Bolca antioksidan madde içeren çiğ taze sebze ve meyve tüketelim. Antioksidan takviyesi yaşlanmayı geciktirmek için kendi kendimize alabileceğimiz en güçlü önlemlerden biridir. Nefes alıp verirken vücudumuza giren oksijen, hücre içinde kullanıldıktan sonra 'serbest radikal' denen, reaktif, zararlı bileşiklere dönüşür ki bu maddeler doğal yaşlanmaya, hatta bazen de çeşitli organ kanserlerine sebep olurlar. Antioksidan besinler, vücudumuzun bu zararlı oksijen yan ürünleriyle baş etmesinde en önemli yardımcılarıdır, hem yaşlanmayı geciktirir hem de kanserden korurlar.

Yüksek lif içeren gıdaları her gün tüketelim. Lif, bitkisel gıdaların iskeletini oluşturduğundan, ne kadar fazla sebze, meyve ve işlenmemiş tahıl yenirse o kadar fazla lif alınmış olur. Lifler mide barsak sistemine girdikten sonra su alıp şişerek hem tokluk hissi yaratıp daha fazla yememizi engellerler, hem de gıdalarla aldığımız toksik maddelerin mide barsak yüzeyi ile temasını ve emilimini minimuma indirirler. Bu toksik maddeler çoğu hücre ve dokularımızı yıpratıp yaşlandıran maddelerdir. Aynı zmanda bu lifler, gıdalardaki kolesterolün ve şekerin barsaklardan kana geçişini yavaşlatırlar. Yüksek kan şekeri ve kolesterolü de yaşlanmayı hızlandıran en önemli etkenlerdendir.

Düzenli uykuya önem verelim. Vucudun 'diürinal ritm' denilen günlük ritminin korunmasının birçok hastalığın oluşmasını engellediği veya geciktirdiği kanıtlanmıştır. Uyku sırasında kalp dahil, bütün organlarımızın işleyişi yavaşlar ve dinlenirler, beynimiz, 'rüya' denilen o mucizevi olayla deşarj olur, ertesi gün daha berrak bir zihinle güne başlamamızı sağlar. Erken yatıp erken kalkmak da genç kalmanın anahtarlarından.

GÜNEŞSİZ KALMAYIN
Güneşten bilinçli faydalanalım. Özellikle koruyucusuz, fazla güneşte kalmak, cildi erken yaşlandırırken, hiç güneş görmemek de bedene zarar verir. Gün içinde işyerinden yarım saatliğine çıkıp açık havada kaçamak yürüyüşler yapmak ise fiziksel ve ruhsal sağlık için sandığınızdan çok daha çok faydalıdır. Kendinize özenle bakın, sağlıklı ve genç kalın, güzel yaş alın.

DR. ELİF GÜVELOĞLU

Manşetler

DUYURU-4