Her şeyi doğru yaptım" demiş!
Durumunu kamuoyuna açıklarken ilk sözü bu olmuş Dr. Mehmet Öz'ün...
Hani sokak Türkçe'sini bilseymiş, "vallahi bir yanlışım yoktu!" diyecekmiş!
İtiraf ediyorum, içim burkuldu, ürperdim.
Haber ajanslarında dün flaş haberdi. Dr. Öz'ün elli yaş "check up"ı sırasında yapılan kolonoskopi sonucunda kanser kuşkusu uyandıran bulgulara rastlanmıştı.
Tabii asıl teşhis detaylı tetkikler tamamlandıktan sonra konulacak!
Hayır! Kanser belki zor bir hastalık, doğru! Fakat tedavi edilebilen bir hastalık! Artık kansere "amansız" hastalık gözüyle bakan uzman yok!
İçimin fena halde burkulmasına yol açan şey kanser değil!
O şaşkınlık...
O "suçluluk" psikolojisi taşıyan sorgulama...
Dr. Öz'ün "Her şeyi doğru yaptım! Ailemde kanser geçmişi yok ama yine de yüksek risk altındayım" demesi beni ürperten...
Onca yıl "doğru olanı yapar, önerilerime uyarsanız sağlıklı yaşarsınız" mesajı veren ve bunu büyük bir show business malzemesi yapan Dr. Öz, belli ki başına böyle bir hastalık gelebileceğini hiç tahmin etmemiş!
Madem yeri geldi, tekrar vurgulayayım.
Kaliteli yaşam, sağlıklı yaşam başka bir şey...
Dr. Öz'ün en ünlü, en sempatik ve güçlü uzman sesi olduğu "sağlıklı yaşam" modası bambaşka bir şey!
Bu modaya göre uzmanlarca el konulmamış bir yaşam sanki "yamuk" bir şey!
Onu "düzeltmek" gerekiyor.
Dahası, "sağlıklı yaşam" gurularının söylediklerine dikkat ettiğinizde göreceksiniz ki, hastalık onlara göre bir tür "ceza!"
Yanlış beslenmemizin, tembelliğimizin, yaşam tarzı tercihlerimizin bir "suç"a dönüştüğü anda metabolizmanın bize kestiği ceza!
Eh, düşünün!
Bu kadar diken üstünde ve mecburi ödevlerle dolu bir yaşamın bedeni sağlıklı olsa bile, zihni sağlıklı olabilir mi hiç?
Bu nasıl bir huzursuzluktur!
HAŞMET BABAOĞLU