Dokuz derneğin ortak açıklaması: “Sadece medyatik olmanın gücüne dayanarak medya kuruluşları önünde hadlerini aşarak konuşan bu kişilerin ağzından çıkan her söze inanılmaması ve konunun esas muhatabı ve sahibi olan bilim insanlarının açıklamalarına itibar edilmesi ve basın kuruluşlarının da bilimsel gerçeklerden uzak bu tip haberlere yer vermemesi kamuoyu menfaati göz önünde bulundurularak önemle rica olunur.”
Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay, internet sitelerinde müstehcen görüntüler izlemeyi ve sürekli borca girmeyi boşanma sebebi saydı.
Bir kadın, sürekli borca girip, internette müstehcen sitelerde takılan kocasından boşanmak için yargıya müracaat etti. Aile Mahkemesi vasfıyla davaya bakan Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ifade veren kadın, "Kocam, sürekli borca giriyor, hakkında icra takibi yapıldı. Kocam, birlik görevlerini yerine getirmiyor. Müstehcen sitelere giriyor, müstehcen görüntüleri izliyor" dedi. Boşanma davasını reddeden mahkeme, tarafların yeniden bir araya gelmesi gerektiğine hükmetti. Davacı kadın, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
"Kadın dava açmakta haklıdır"
Emsal bir karara imza atan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, müstehcen sitelere girmeyi ve sürekli borca girmeyi boşanma sebebi saydı. Aksine ciddi ve inandırıcı delil bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olmaları olduğuna dikkat çekilen kararda, "Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin, sürekli borca girdiği, hakkında icra takibi yapıldığı, ailesine karşı birlik görevlerini yerine getirmediği ve porno sitelerine girdiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı kadının boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir" denildi.