Yararlı mı, zararlı mı?

Güneşten koruyucu kremlerin faydalarının yanı sıra zararlı etkileri olabileceği konusu yıllardır tartışılır. Prof. Zeynep Demirçay’a göre, doğru seçildiğinde ve kullanıldığında bu ürünler en etkin korunma yöntemlerinden biri.

Güneşin sağlığa zararları konusundaki toplum bilinci gün geçtikçe artıyor. Ancak Deri Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Demirçay, güneşten korunmak için henüz yeterli önlemlerin alınmadığı görüşünde.

Zeynep Demirçay, güneşe fazla maruz kalındığında güneş yanığı ve güneş çarpması gelişebileceğini, bebeklerin ve yaşlıların güneşten daha kolay etkilendiklerini söyledi. Güneşin deri kanserine neden olabileceğine dikkat çeken Demirçay, özellikle çok sayıda güneş yanığı geçirenlerin, çocukluk çağından itibaren sık ve yoğun güneşe maruz kalanların risk altında olduğunu, açık tenli kişilerde bu riskin arttığını belirtti. Deri yaşlanması, lekelenme ve alerji ise güneşin neden olduğu diğer sorunlar.

GÜNEŞTEN KORUYUCU KREMLER KANSERDEN KORUR MU?
Hem UVA’nın hem de UVB’nin deri kanserini ve deri yaşlanmasını artırdığını belirten Prof. Demirçay, koruyucu kremlerin skuamöz (yassı) hücreli cilt kanserinden koruduğunu, ölümcül olabilen malign melanomdan koruyup koruyamadığının ise tartışmalı olduğunu söyledi. 2011 yılında yayınlanan çalışmaya göre, düzenli olarak güneşten koruyucu krem kullanmanın melanom riskini azalttığını kaydeden Demirçay, bu ürünleri alırken ve kullanırken özen gösterilmesi gereken noktaları anlattı:

SEÇERKEN VE KULLANIRKEN BUNLARA DİKKAT
• Hem UVA hem de UVB dalgalarına karşı geniş etkili koruyucu kremlerin olması çok önemlidir. Sadece UVB’yi bloke eden koruyucu kremler deride güneş yanığını engelledikleri için güneşte uzun süre kalınmasına olanak sağlayacak ve zararlı UVA ışınlarından da korumadıkları için faydadan çok zarar verecektir.
• Koruma faktörü en az 30 (SPF 30) olan bir ürün seçilmelidir.
• Cildi yağlı olanlar jel veya yağsız ve su bazlı ürünleri, cildi kuru olanlar krem bazlı ürünleri seçebilir. Vücut korumasında ise sprey ürünlerin kullanımı daha pratik olabilir. Suya dayanıklı ürünler, terleyince ve suda etkinliklerini daha uzun süre devam ettirebilir.
• Koruyucu kremin güneşe çıkmadan 15-30 dakika önce uygulanması gerekir.
• Ürünün kutu üzerinde yazan faktör kadar koruyabilmesi için kalın tabaka olarak sürülmesi gerekir. Bu doz 2 mg/cm² olmalıdır. Çalışmalar genellikle bu miktarın dörtte biri kadar dozun kullanıldığını göstermektedir. Yüz, ense, kulak, kol ve bacakları korumak için gerekli koruyucu miktarı 2 çorba kaşığı kadar olmalıdır.
• Koruyucunun iki saatte bir tekrar sürülmesi gerekir.
• Güneşten koruyucu krem yüzme ve kurulanma sonrasında tekrar sürülmelidir.
• En önemlisi güneş koruyucular bize gereksiz bir güven vermemeli ve güneşte kalma süremizi arttırmamalıdır.

BEBEK VE GEBELERDE HANGİ KREMLER TERCİH EDİLMELİ?
Deri Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Demirçay, güneşten koruyucuların içeriklerine göre kimyasal ve fiziksel koruyucular olarak iki gruba ayrıldığını söyledi. Fiziksel koruyucuların güneş ışınlarını yansıtan titanyum dioksit ve çinko oksit gibi mineral filtre içerdiğine dikkat çeken Demirçay, “Mineral içerikli ürünler daha az kimyasal içerdikleri için derisi alerjik veya hassas kişilerde tercih edilebilir. Bebeklerde ve gebelerde ise hormon benzeri etkileri konusunda tartışmaların devam ettiği paraben maddesini içermeyen ürünler tercih edilmelidir. Çocukluk çağında geçirilen güneş yanıkları deri kanseri riskini arttırmaktadır. Bu nedenle çocukların güneşten korunmaları çok önemlidir” diye konuştu.

KREMLER D VİTAMİNİ ÜRETİMİNİ AZALTIR MI?
Vücudumuzda D vitamini üretiminin yüzde 90’ının güneş ışınlarıyla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demirçay, teorik olarak yüksek koruma faktörlü koruyucu kremlerin vücudun tüm güneş gören alanlarına düzenli olarak her gün uygulandığında D vitamini eksikliği olabileceğini söyledi. Bu durumda D vitaminin ağızdan alınması gerektiğini vurgulayan Demirçay, “Güneş koruyucu kremler genellikle günlük hayatta bu şekilde tüm güneş gören alanlara yeterli miktarda uygulanmamakta ve çoğu zaman uzun saatler güneşte kalınan tatil dönemlerinde kullanılmaktadırlar. Bu durumda ise D vitamini eksikliğine neden olmamaktadırlar” dedi.

Manşetler

DUYURU-5