Yapay kalpte 'minyatür' dönemi

İzmir'de Ege Üniversitesi Hastanesi Kalp Nakil Programı'nda, hastaların yaşam kalitesini daha da iyileştiren, vücudun dışına değil içine yerleştirilen ‘yapay kalp’ uygulamasına geçildi.

İki hastaya üçüncü nesil kalp destek cihazı (pompa) taktıklarını ve bu uygulamanın Türkiye'de ilk olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Özbaran, “Bunlar ‘minyatürize pompa’ denilen pompalar. Hastanın yaşamına konfor getiriyor, Viyana'da minyatürize pompa takılmış bir opera sanatçını sahnede izledim. Bizim hastalarımız da isteyen dağa tırmanır, isteyen bisiklete biner tenis oynayabilir” dedi.

Pekçok ilkin gerçekleştirildiği EÜ Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Kliniği Kalp Nakil Programı'nda Prof. Dr. Mustafa Özbaran başkanlığındaki Doç. Dr. Tahir Yağdı, Prof. Dr. Sanem Nalbantgil, Doç. Dr. Çağatay Engin ve koordinatör hemşire Sultan Karakula'dan oluşan ekip, bir yeniliğe daha imza attı. Mardinli Cüneyt Aydemir (35) ile İzmir Ödemişli Nurettin Gölcük'e (44) yeni nesil kalp pompası takıldı.

Sessiz ve bataryası hafif

‘Minyatürize pompa’ denilen, oldukça küçük ve vücudun içine yerleştirilen pompaların yaklaşık 6- 7 yıl önce Avustralya'da denendiğini, ilk testlerinin orada yapıldığını belirten Prof. Dr. Özbaran, yeni uygulamaları hakkında şu bilgileri verdi:

“Hastalarımıza yapay kalp denilen kalp pompası, diğer adıyla kalp destek cihazı takıyoruz. Bu pompalar vücudun dışında. Hastane tipi olanlar çok büyük. Bilgisayar bataryası el arabası gibi sürülebiliyor. Mobil tipi olanlar da çok büyük. Takılı olan hastalarımız bunları ya bir çantanın içinde sırtlarında taşıyorlar, ya da yine tekerlekli bir şeyin üzerinde çekiyorlar. Bu pompalar sayesinde yürüyemeyen, yeyek yiyemeyen hastalar kısa sürede ayağa kalkıp, sağlık durumları düzelirken, cihazın büyük olması günlük yaşantılarında kısıtlamalar gerektiriyor. Ama ‘3'üncü nesil’ dediğimiz minyatür pompalar, hastaların yaşamındaki bu kısıtlamaları da ortadan kaldırıyor. Testleri Avustralya'da yapılan bu pompalar, 2- 3 yıl önce Amerikalı bir şirket tarafından alınıp tüm dünyaya pazarlanmaya başlandı. Gerçekten dünya toplantılarında açıklanan son sonuçlara göre, bir yıllık yüzde 90'nın üzerinde yaşam oranı veren iyi bir pompa. Son iki hastamıza bu pompalardan kullandık. Hastaların durumu gayet iyi. Özellikle kalbin tek taraflı bozukluklarında iyi sonuç alınan, kalbin sadece duvarında kalan küçük bir pompa ve çok ince bir kabloyla da dışarıdaki bataryaya bağlı, bataryası da oldukça hafif. Daha modernize, üçüncü nesil pompalardan. Dünyada da son zamanlarda en fazla takılan pompalardan bir tanesi bu pompa. Yaşamlarını bununla rahatlıkla sürdürebilme şansları var.”

Tenis oynayabilir, dağa çıkabilir

Prof. Dr. Özbaran, bu üçüncü nesil pompaların ilk kez kliniklerinde uygulandığını, Türkiye'de de ilk olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özbaran, ister vücudun dışına, ister içerisine takılan pompa olsun, bu kalp destek cihazlarının hepsinin performansının iyi uygun hasta seçildiği taktirde yaşam oranlarının yüzde 80'inin üzerinde olduğunu kaydederken şöyle konuştu:

“Minyatür pompanın ayrıca pıhtıyı atma ve kanama riskleri oldukça düşük. Onun için de yaşam oranı bunda bir miktar daha fazla. Ama bundan sonra çıkacak pompalardan beklentimiz de bu. Daha iyi için bir adım bu pompa. Hepsinin aşağı yukarı performansı kalp nakline eşit. Bu hastaları bırakırsanız yüzde 65- 70'i ölüyor, kaybediyoruz. Ancak yüzde 25 yaşıyor. Pompa sayesinde ölüm oranları yüzde 25'lere düştü. Pompada da biz daha iyisini istiyoruz. Ses duymasın, her türlü aktivasyonunu yapabilsin. Bu pompayı ilk Viyana'da gördüm. İzlediğimiz çok ünlü bir opera sanatçısında bu pompa takılıymış, konserlerini devam ettiriyordu. Bizim de hastalarımız işine gidebilir, sanatçıysa sanatını sürdürebilir. Çok vurdulu kırdılı olmadıkça spor da yapabilir. Kendi başına basketbol da oynayabilir, dağa da tırmanabilir, bisiklete de biner, tenis de oynayabilir. İki hastamız yemek yiyemiyor, yürüyemiyordu. Sokağa çıkamayan insanlar artık işine gidebiliyor bu inanılmaz bir konfor.”

Sağlık Bakanlığı'na teşekkür

Prof. Dr. Özbaran, özellikle kalp nakli konusunda son bir yılda çok ciddi aşamalar kaydedilğini söyledi. Başta Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kalp hastalarının cerrahi tedavilerine bakış açılarının inanılmaz değiştiğini, gerekli düzenlemelerle hastaların bu tedavilere ulaşmasındaki engellerin kaldırıldığını kaydeden Prof. Dr. Özbaran, “SGK cihazların parasını ödüyor. Bu çok önemli bir dönüm noktası. Hastalar için umut oldu. Biz tek başımıza bir şey ifade etmiyoruz. Olayın ekonomik yönü, herşey 2010'da gerçekleşti. Hepsine teşekkür ediyoruz” dedi.
hastane tipi olarak adlandırılan, en az 80 kilo ağırlığındaki tekerlekli, el arabası gibi yürütülen pompa, diğeri de 8 kilogram ağırlığında çantada taşınabilen pompa. İlk takılan mobil pompaydı. Hastane tipi pompa, daha hassas hava bastığı için çocuk hastalarda kullanılıyor. 8 kg. ağırlığındaki mobil pompalar o nedenle çocuklara takılamıyor, erişkin hastalara kullanılıyor. Bu hastalar yanında bir bavul-çanta gibi pampayı taşıyarak evine gidebiliyor. Üçüncü nesil pompa olarak hastalara konforlu bir yaşam sunan minyatür pompalar ise hem erişkinlere hem çocuklara takılabiliyor. Ancak henüz çocuk hastaya takılmadı. Bu merkezde takılan yapay kalp sayısı 45'e ulaştı.

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ