Yaklaşan Grip Salgını İçin Neler Yapmalıyız ?

Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu ‘COVID-19 Pandemisi Sürerken Yaklaşan Grip Sezonu ve Alınması Gereken Önlemler’ hakkında açıklama yaptı.

Her yıl görülen grip salgını geçen yıl neden yaşanmadı?

Grip virüsü yüz yılı aşkın süredir insanda hastalığa neden olmaktadır. Dünyada her yıl grip sezonunda 3-5 milyon kişinin gribe yakalandığı ve yaklaşık 500.000 kadar kişinin grip nedeniyle yaşamını yitirdiğini biliyoruz. Dünyada ve ülkemizde 2020 sonbahar kış aylarında grip (Influenza) vakalarına ender olarak rastlandı. Bunda en önemli nedeni COVID-19 pandemisi nedeniyle dünyada hareketliliğin durması, okul ve iş yerlerinin kapalı olması, kapanmalar, bireyler arası temasın azalması ve bireysel olarak maske kullanımının artması nedeniyle grip salgını gelişmedi.

Pandemi halen sürdüğüne göre, bu yıl da grip salgını beklenmiyor diyebilir miyiz?

Hayır bunu söyleyemeyiz. Bu yıl pandemi sürmesine rağmen dünyada ve ülkemizde COVID-19 aşılamasının yaygınlaşması sonucu özellikle yaz başında dünyada hareketliliğin yeniden başlaması, okullar ve iş yerlerinin açılması ile bireysel korunma önlemleri (maske, mesafe, hijyen) gevşedi. Kısıtlamaların ortadan kalkması ve gelecek aylarda havaların soğuması nedeniyle kapalı ortamlarda zorunlu toplanmalar artacağından grip salgını da yüksek olasılıkla beklenmektedir.

Grip toplumun hangi gruplarında risk oluşturur?

Yaş: 5 yaş altı (özellikle 6 ay-2 yaş arası) çocuklar ve 65 yaş üzeri erişkinler (Bazı kaynaklar 50 yaş üzerini riskli kabul etmektedir).
Gebeler: Gebeliğin son üç ayı Ekim-Mayıs arasında geçecek olanlar en risklidir.
Bağışıklığı baskılanmış kişiler: HIV, malign hastalıklar, ilaçlar…
Altta yatan kronik hastalıkları olanlar:
Akkciğer hastalıkları (KOAH, astım, bronşiektazi, akciğer fibrozisi vb)
Kalp hastalıkları
Böbrek hastalıkları
Karaciğer hastalıkları
Nörolojik (sinir sistemi )hastalıkları
Hematolojik (kan) hastalıkları
Metabolik hastalığı olanlar (Diyabet vb)
Morbid obez kişiler (Vücut kitle indeksi > 40)
18 yaş altında olup sürekli aspirin kullanmak zorunda olanlar (Reye Sendromu riski nedeniyle)
Kendileri influenzanın ağır seyretme riski taşımasalar da yukarıdaki risk grupları ile yakın temasta olan kişiler (ev halkı, bakım verenler)
Sağlık çalışanları.
Yukarıda sayılan risk gruplarında grip enfeksiyonuna yatkınlık artar ve hastalığın kliniği daha ağır seyredebilir. Zatürre, solunum yetmezliği, nörolojik ve kalple ilgili komlikasyonlar gelişerek, ölüme neden olabilmektedir.

Grip bulguları nelerdir? Nasıl bulaşır?

Ani başlangıçlı ateş öyküsü, öksürük ve/veya boğaz ağrısı en tipik bulgularıdır. Kas ağrısı, kırgınlık ve baş ağrısı, solunum sıkıntısı da eşlik edebilir. Bu bulgular COVID-19 ve diğer viral solunum yolu enfeksiyonlarına benzerdir. Grip virüsü en sık öksürme, hapşurma ile ortama saçılan damlacıklar yoluyla insandan insana bulaşır. Hastalık çocuklarda (okul öncesi ve okul çağı) daha hızlı yayılır. Bu nedenle okulların açık olduğu dönemde hastalığın toplumda yayılma hızı da artmaktadır. Bu nedenle okulların açılması ile önümüzdeki dönemde grip enfeksiyonunun toplumda yayılım hızında artış beklenmektedir.

Grip bulaştırıcılık süresi ne kadardır?

Belirtiler başlamadan 24 saat önce bulaştırıcılık başlar, soraki 5-7 gün bulaştırıcılık devam eder. Genellikle grip kliniği 1-2 hafta içinde tamamen düzelmektedir. Grip sonucunda özellikle risk gruplarında zatürre gelişebilir, solunum yetmezliği, kalp ve diğer organ komplikasyonları sonucu ölüm gelişebilir.

Bulgular karıştığına göre COVID-19 ile grip enfeksiyonunu nasıl ayırd edebiliriz?

Grip sezonu boyunca tanı amaçlı uygulanan sürüntü örneklerinde yapılan PCR testlerinin eşzamanlı olarak COVID-19 ve Grip (Influenza A ve B) virüslerini inceleyebilen özellikte olması (Influenza SARS-CoV-2 (Flu SC2) Multiplex RT-PCR) ayırıcı tanıda önemli rol oynayacaktır.

Grip enfeksiyonuna etkili ilaç var mı?

COVID-19 dan farklı olarak, grip hastalığına özellikle erken dönemde etkili olan antiviral ilaçlar vardır. Ülkemizde bu ilaçlara erişim mümkündür.

Grip için koruyucu önlem var mıdır?

Grip hastalığını ve gelişebilecek olumsuz sonuçlarını önlemenin en önemli yolu grip aşısı olmaktır. Grip aşılarına dair ciddi yan etki görülmemektedir. Aşılar bizi gripden ve grip sonucu gelişebilecek ağır komplikasyonlar ve ölümden koruyucu özelliktedir. Başta risk grupları olmak üzere toplumun hızla aşılanması özellikle Kasım ayından sonra toplumda hızla artışı beklenen grip hastalığına karşı hem bireyleri hem de hastalığın toplumda yayılımını önleyecektir.

Grip aşısı ülkemizde var mı? Aşıya nasıl erişebilirz?

Ülkemizde Vaxigrip Tetra ve Influvac Tetra olmak üzere iki farklı grip aşısı mevcuttur. Her iki aşı da eşit düzeyde grip enfeksiyonundan korumaktadır. Vaxigrip Tetra aşısı SGK tarafından risk gruplarında geri ödeme kapsamındadır. Influvac Tetra ise ücret karşılığı eczanelerden temin edilebilmektedir.

Ancak ülkemizdeki risk grupları nüfusun yaklaşık 40-50 milyonunu oluşturması nedeniyle aşı tedarikinin yeterli düzeyde sağlanması önem taşımaktadır.

Grip aşısı ve COVID-19 aşıları birlikte uygulanabilir mi?

İki aşının aynı anda yapılmasında sakınca yoktur.

Kasım ayının ikinci yarısında başlaması beklenen grip sezonunu öncesi risk grupları başta olmak üzere toplumun aşılanması sonucunda grip ilişkili sağlık sorunlarını azaltmamız ve toplumu korumamız mümkün olabilecektir. 

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ