Yabancı doktorlara ameliyatsız nodül tedavisini öğrettiler

ESOGÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı

Prof. Dr. Fahrettin Küçükay ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berat Acu'nun kesi olmadan tiroit bezindeki nodülleri tedavi etmede kullandığı yöntem yurt dışından hekimlerin dikkatini çekiyor.

Doç. Dr. Acu:  "Özellikle Mısır'dan, Lübnan'dan, Yunanistan'dan, İtalya'dan, Tayland'dan, Endonezya'dan ve Pakistan'dan bu işi öğrenmek isteyen hekim arkadaşlar, Türk hekimlerinin deneyimlerinden faydalanmak istiyorlar. O yüzden bize başvurdular. Biz de ülkemizin sahip olduğu bu olanakları ve tecrübeyi onlarla paylaştık"

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde tiroit bezlerinde nodül bulunan hastalara uyguladıkları girişimsel radyoloji tedavileriyle dikkati çeken doktorlar, yurt dışından gelen meslektaşlarına deneyimlerini aktarıyor.

Türkiye'deki bazı sağlık kuruluşlarında kesi olmadan ameliyatsız çözümler üretilerek hastaların kısa sürede şifa bulmasına imkan sağlayan girişimsel radyoloji yöntemleri yurt dışından tıp uzmanlarının da ilgisini çekiyor.

ESOGÜ Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Küçükay ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berat Acu öncülüğündeki ekipler, deneyimlerinden yararlanmak isteyen çeşitli ülkelerden meslektaşlarına yardımcı oluyor.

Tayland ve Mısır'dan gelen 5 kişilik hekim grubuna, hastanede iki günlük eğitim programı uygulandı. İlk gün girişimsel radyoloji alanındaki tedavilerin içeriğine ilişkin teorik olarak bilgilendirilen, kadavra üzerinde uygulama yapan konuk doktorlar, ikinci gün ise operasyona katılarak hasta üzerinde uygulanan tedavi yöntemlerini gözlemleme imkanı buldu.

Prof. Dr. Fahrettin Küçükay, AA muhabirine, tiroit nodüllerinin ameliyatsız tedavisinin güvenli ve etkili bir yöntem olarak Türk hekimlerince çok başarılı şekilde uygulandığını söyledi.

Asya, Orta Doğu ve Avrupa'dan bu tedavi yöntemlerini öğrenip uygulamak için çok sayıda meslektaşının Eskişehir'e geldiğini belirten Küçükay, "Cerrahi tedavi her zaman gereklidir; bunu unutmamak gerekiyor. Ameliyat tedavilerinin her zaman gerekli olduğu yerler vardır ama bazı tedavilerde de böyle ameliyatsız seçenekler ön plana çıkabiliyor. Belki önümüzdeki 5-10 sene içinde tedavilerin bir kısmı bu noktaya dönebilir." dedi.

- "Hastayı 1-2 saat takibinden sonra evine gönderebiliyoruz"

Doç. Dr. Berat Acu ise Türkiye'nin girişimsel radyoloji konusunda dünyada sözü geçen ülkelerden olduğunu vurguladı.

Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir'de uygulanan bu yöntemler konusunda girişimsel radyologların iyi bir deneyime sahip olduğunu, bunun da yurt dışından takip edildiğini dile getiren Acu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tiroit nodüllerine, kesi olmadan hastayı aynı gün taburcu edebilecek şekilde operasyonlar yapıyoruz. İşlem sonrası hastayı 1-2 saat takibinden sonra evine gönderebiliyoruz. Boynunda herhangi bir iz olmadan, işlem sonrası yoğun bakım ihtiyacı veya hastanede yatış şeklinde olmayan işlem yapıp hastayı gönderiyoruz. İşlem sonrası da hastanın konforu gayet iyi oluyor. Hasta da memnun oluyor.

Özellikle Mısır'dan, Lübnan'dan, Yunanistan'dan, İtalya'dan, Tayland'dan, Endonezya'dan ve Pakistan'dan bu işi öğrenmek isteyen hekim arkadaşlar, Türk hekimlerinin deneyimlerinden faydalanmak istiyorlar. O yüzden bize başvurdular. Biz de ülkemizin sahip olduğu bu olanakları ve tecrübeyi onlarla paylaştık. Son gelen misafir hekimlere kendi ülkelerinde bu işte tecrübeleri olmadığı için tecrübelerimizi ve birikimleri aktardık. Buradaki diğer meslektaşımla bu işlemi nasıl yaptığımızı gösterdik. İşlem sırasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini, işlem sonrası takibin nasıl olması gerektiğiyle ilgili sunum yaptık."

- "Burada gördüğüm ekipmanlar ve hastane son teknoloji"

Mısırlı girişimsel radyolog Omar Sameh Heidar Elaassar, eğitim sayesinde Türk meslektaşlarından faydalı bilgiler edindiklerini belirtti.

Operasyon sırasında gözlem yapma imkanının kendisi için değerli olduğunu anlatan Elaassar, "Daha önce Fransa'da 3 sene kaldım. Burada gördüğüm ekipmanlar ve hastane son teknoloji. Burada asıl önemli olan şey hastanın ne kadar konforlu olduğu. Bugün gördük ki hasta prosedürden sonra gayet rahat bir şekilde kalkıp yürüyerek gitti. Bu da aslında girişimsel radyolojinin tıptaki yerini bize gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Tayland'ın başkenti Bangkok'taki polis hastanesinde görevli Angkoon Anuwong da kariyerinde birçok tiroit vakasıyla ilgilendiğini ancak tiroit ablasyonu işleminin ülkesinde yapılmadığını bildirdi.

Türk meslektaşlarının kendilerine çok iyi bir yol gösterici olduğunu dile getiren Anuwong, şunları kaydetti:

"Ultrason kullanmak bu tarz işlemlerde çok önemli. Ultrason tutarken diğer elinizle de yine manipüle etmeniz gerekiyor. Gerek canlı vakalarda gerekse de model üzerindeki çalışmalarımız çok şey kattı. Gerçekten hayatımda daha önce böyle işin ehli iki insan görmedim. Burada kullandığımız teknikler çok iyiydi. Bu şehrin insanları böyle iki doktora tedavi olabilecekleri için çok şanslılar."

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ