Varis Tedavisi’nde E.V.T.A. Yöntemi

Günümüzde, varis tedavisindeki en son yenilikler arasında, Radyofrekans (veya Lazer) ile Endovenöz Trunkal Ablasyon Tekniği (EVTA) gösterilmektedir.

Millattan Önce (M.Ö.) 15. yüzyılda Mısırlılar tarafından ilk kez gözlenen; 1600 yılında bir bilim adamının, “tedavi hastalıktan beter” ifadesini kullandığı bacak varisleri için çeşitli tedavi seçenekleri tanımlanmıştır. Yaklaşık 150 yıldır uygulanan klasik ameliyat ile damarın çıkartılması yönteminin %80’e ulaşan başarısızlık oranı dışında, yaşam kalitesini iyileştirememesi ve çeşitli kozmetik sorunları da beraberinde getirmesi yüzünden, bu yöntemi de artık tarihte bırakmak zamanı gelmiştir. Günümüzde, varis tedavisindeki en son yenilikler arasında, Radyofrekans (veya Lazer) ile Endovenöz Trunkal Ablasyon Tekniği (EVTA) gösterilmektedir.
 
EVTA Nedir?
İster radyofrekans isterse lazer enerjisi kullanılsın, ‘ince plastik boru’ olarak tanımlanabilecek bir kateter aracılığı ile varis gelişmiş hasta ven’in (toplardamar) içine ‘cerrahi dışı yöntemle’ ısı uygulanmaktadır. Dikiş gerektiren hiçbir kesi yapılmamaktadır. Görüntüleme altında hedefe yöneltilen ısı, ven duvarını etkilemekte, damar büzüşüp kendi üzerine kapanmaktadır. Devre dışında kalan bu damar, vücut tarafından 6-8 ay içinde emilip yok olmaktadır. Girişim yaklaşık 1 saat sürmektedir. Yöntemin başarısı % 80-90 arasında değişmektedir.
 
Hangi Venlere EVTA Uygulanmaktadır ?
Ciltte gözle gördüğümüz kılcal varisler, köpük skleroterapi yöntemi ile tedavi edilebilmektedirler. Ayak bileğinden kasığa doğru bacağın iç yanındaki Büyük Safen Veni ve ayak bileğinden diz arkasına doğru, baldırımız içindeki Küçük Safen Veni ise ciltten daha derinde yer alıp, gözle görülemezler ve kalın çaplıdırlar. Bu venlerin içindeki tek yönlü çalışan kapakçıklar bozulup, kanın ayaklara doğru geriye kaçmasını engelleyemediklerinde (venöz yetersizlik) venin basıncı artarak damar çapının genişlemesine yol açar. EVTA tekniği, en sık olarak işte bu tablodaki damarlar ile onların yan dallarına uygulanmaktadır. Uygulayan ekibin deneyimi sayesinde, aynı seansta müdahale edilebilen damar sayısı 3-4’e kadar çıkmaktadır.
 
EVTA Öncesi’nde Neler Yapılmalıdır?
Öncelikle, diğer tüm varis müdahalelerinde olduğu gibi, bir kalp ve damar cerrahı tarafından çok ayrıntılı bir damar muayenesi yapılmalıdır. Tanının kesinlik kazanması için kullanılan en önemli tanı yöntemi, konusunda çok deneyimli bir radyoloji uzmanı tarafından yapılacak Renkli Doppler Ultrason incelemesidir. Doppler ile, sorunun nedenleri, boyutu (venöz yetersizliğin derecesi-şiddeti), ven içindeki kanın akış yönü ve işlem uygulanacak damarların çapı, düz/kıvrımlı oluşları, sertliği, olası pıhtıların varlığı net olarak ortaya konmalıdır. EVTA kararının verilmesi için, doppler ultrason ile incelenen vendeki kapak yetersizliği düzeyinin 3-4 veya orta-ileri şiddetinde olması gerekmektedir. İşlemi yaptırmaya gelen hastanın aç kalmasına gerek yoktur. Başka nedenlerle kullanılan ilaçlar varsa (kan sulandırıcılar dışında) bunlar alınabilir.  
 
EVTA’de Anestezi Gerekir mi?
Yöntemin en büyük üstünlüklerinden biri, genel anestezi’yi gerektirmemesi, sadece tümesan (lokal) anestezi altında gerçekleştirilebilmesidir. Hasta uyanıkken, girişim yapılacak venin etrafında anestetik maddeyi içeren sıvıdan bir tüp oluşturulmakta, böylelikle hastanın ağrı duymaması sağlanırken, damarın etrafındaki cilt ve dokuların, EVTA sırasında ortaya çıkan ısıdan zarar görmemeleri amaçlanmaktadır.
 
EVTA Nasıl Uygulanır?
EVTA, steril girişim ortamının bulunduğu poliklinik şartlarında veya ameliyathanede yapılmaktadır. İşlem öncesinde hasta yatağa alınmakta ve venöz doppler ile müdahale edilecek venin yeri, kateterin vene ilk gireceği nokta (genelde diz altında ve/veya baldırın alt-arkasında) belirlenmekte ve cilt işaretlenmektedir (mapping). İlk girişim noktasına lokal anestezi yapıldıktan sonra EVTA kateteri doppler kontrolu altında damara yerleştirilmektedir. Kateterin yerinden emin olunduktan sonra özel bir pompa ve iğne aracılığı ile tumesan (lokal) anestezi işlemine geçilmektedir. Doppler kontrolunda, damarın ciltten ve komşu yapılardan uzak, adeta bir sıvı tüp içinde bulunduğu teyid edilmektedir. EVTA kateteri ile işleme geçilmekte, damar duvarına ısı enerjisi verilirken kateter yavaş yavaş ilk giriş noktasına doğru geri çekilmekte, venin kendi üzerine büzülüşü yakından izlenmektedir. İlk giriş noktasına kadar geri çekilen kateter, sonuçta bacaktan çıkarılmaktadır.
 
İşlem Sonrasında Çorap Giymek Gerekli midir ?
EVTA yapılan hastalarda 2 adet basınçlı çorap ilk 2 gün mutlaka ve sürekli olarak giyilmekte, ardından 2 hafta süreyle (sadece gündüzleri) tek çorabın giyilmesi önerilmektedir.
 
EVTA Sonrasındaki İyileşme Dönemi Nasıldır ?
EVTA sırasında herhangi bir komplikasyon gelişmemesi, tamamen ekibin bilgisi ve tecrübesi ile ilintilidir. Klasik ameliyattan sonra haftalarca devam eden morluk, ağrı, hareket kısıtlılığı yakınmalarının aksine, EVTA sonrasında hasta 1 saat içinde yürümeye başlamakta, ciltte hemen hiçbir renk değişikliği ve hassasiyet oluşmamakta, ertesi gün normal yaşantıya dönülebilmektedir. Hiçbir kesi yapılmadığından, yara enfeksiyonu, dikiş izi vb. sorunlar yaşanmamakta, işlem öncesindeki yakınmalar süratle ortadan kalkmaktadır. Hastaya istirahat, spordan uzak kalma gibi önerilerde bulunulmamaktadır.
 
Venin Yok Edilmesi Sorun Doğurmaz mı ?
Ortadan kaldırılan Safen Veni her şeyden önce sağlıksızdır ve bu nedenle vücudumuza yarar yerine zarar vermektedir. EVTA ile kapatılması hiçbir soruna yol açmaz. Kanı kalbe ulaştıran anayol’a yani bacağımızın en iç kısımlarında yer alan Derin Venlere ise dokunulmamaktadır. EVTA ile yok edilen venin görevini bacaktaki diğer sağlıklı venler üstlenmektedirler.
 
EVTA Hangi Durumlarda Uygulanamaz ?
Tedavi yapılacak venin çapının 3mm’den daha küçük veya aşırı kıvrımlı olması, kateterin bu damar içinde ilerlemesine engel bir durum oluşturur. Derin veya yüzeyel venlerde büyük boyutlu ve yeni gelişmiş bir pıhtı (venöz tromboz/tromboflebit) varlığında girişim bir süre ertelenmelidir. Hastada bir pıhtılaşma bozukluğundan şüphelenildiğinde, sorun netleşene dek EVTA yapılmamalıdır.  
 
Bacaklarımızdaki venlerin ‘ana otobanı’ diye tanımlanabilecek derin ven sistemini ciddi derecede tutan yetersizlik durumu, klasik ameliyat yöntemi için olduğu gibi EVTA tekniği için de, engel oluşturabilir.  

Venöz yetersizliğe bağlı varis, bir dolaşım sorunudur ve 50 yaşına ulaşan kadınların % 50’sinde, tüm erkek ve kadınların %60’ında farklı derecelerde görülmektedir. EVTA tedavisi sayesinde varis için William Harvey’in söylediği “tedavi hastalıktan beter” sözünü unutma zamanı gelmiştir.

Manşetler

DUYURU-4