Uzun ve sağlıklı bir uçuş için 10 ipucu

Yaz, en sıcak günlerini yaşatırken tatil planları yapmaya başladıysanız hele de bu tatil planı uzun bir uçuşu içeriyorsa sağlıklı bir seyahat için bu yazıyı okumanızda fayda var.

Uzun uçuşlarda sık sık rastlanan ve tatili mahvetme potansiyeli olan sağlık problemlerini ve alabileceğiniz önlemleri Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları ve Romatoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Soy’dan öğrendik.

1. Jet-lag olmamak için gerekli önlemleri alın!

Bulunduğunuz ülkeden doğuya doğru uçuyorsanız daha erken, batıya doğru uçuyorsanız daha geç saatteki bir uçuşu tercih edin. Uçuş öncesi mutlaka yüksek proteinli kahvaltı yapın ve bol su için. Uçuş süresince susuz kalmamaya dikkat edin. Uçuş sonunda melatonini baskılayan gün ışığını görün. Eğer gece boyunca doğuya doğru uçtuysanız sabah; batıya doğru uçtuysanız öğleden sonra dışarıda yürüyüş yapın. Zorunluysanız 20 dakikalık bir şekerleme yorgunluğunuzu alacaktır. Varış gecesinde uyku verici serotonin ve melatonin düzeyini artırmak için, yüksek karbonhidratlı akşam yemeği yiyin. Uyumakta güçlük çekiyorsanız, yatma zamanında bir doz melatonin (0,5-5 miligram) yardımcı olabilir.

2. Soğuk algınlığının ilk durağı olan burnunuzu koruyun!

Uzun uçuşlarda burun içerisinde mikropların girişini önleyen mukus buharlaşır ve burnunuzun hassasiyeti artar. Burun içerisine vazelin uygulayarak mikroplara karşı bariyer oluşturabilir; böylece kendinizi koruma altına alabilirsiniz.

3. Mikroplara karşı önleminizi alın!

Uçaklar steril ortamlar değildir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre uçakta kullanılan tepsilerin %60’ının antibiyotiğe dirençli bir bakteri çeşidi olan MRSA taşıdığı tespit edilmiştir. Bu bakteri, deri, yumuşak doku enfeksiyonları, zatürre, kan dolaşımı enfeksiyonları gibi farklı enfeksiyonlara neden olabilir. Sağlıklı insanların %20-30’unda ciltte ve mukozada bulunan yaygın bir bakteridir. Antibiyotiğe bu kadar dirençli olan bir bakteriden korunmak için mutlaka yanınızda anti-bakteriyel jel, anti-bakteriyel mendil bulundurun ve mümkün olduğunca koridor yönündeki koltuklar yerine cam kenarındaki koltukları tercih edin.

4. Daha az şişlik istiyorsanız daha az tuz kullanın!

Yüksekte solunan havada daha az oksijen molekülleri vardır. Bu nedenle uzun süre yerinizden kalkmadan oturduğunuzda özellikle ayak bilekleriniz ve ayaklarınızda şişlikler görülebilir. Mümkün olduğunca hareket etmeye çalışın. 1-2 saatte bir yerinizden kalkarak esneme hareketleri yapın, dolaşın. Bacaklarınızı uzatma imkanınız varsa bu fırsatı değerlendirin. Kanda oksijen seviyesinin düşmesine bağlı olarak tuz seviyesi yoğunlaştığı için bunu azaltmak amacıyla muz, küçük bir simit gibi atıştırmalıklar tüketin.

5. Damar tıkanıklığını engellemek için hareket edin.

Uçaklarda özellikle hava basıncı azalırsa çok uzun süre oturmak, bacak damarlarında pıhtı oluşmasına (derin ven trombozu) ve ardından hayatı tehdit eden pıhtı atması olarak da bilinen pulmoner emboliye neden olabilir. Yeni ameliyat olanlar, hamileler gibi kişilerde kan pıhtılaşma anormallikleri görülebileceği için uçakla yolculuk planlıyorsa mutlaka hekimlerine danışmaları ve buna göre hareket etmeleri gerekir.  Uzun uçuşlar sırasında kan sulandırıcı ilaçlar almak veya bacaklardaki şişliği azaltmak için sıkıştırıcı (antiembolik) çoraplar giymek gerekebilir. Varış noktasına gelir gelmez yürüyün ve bacaklarınızda şişme gibi herhangi bir anormallik olup olmadığına dikkat edin.

6. Cildinizin kurumasına ve yaşlanmasına izin vermeyin!

Uçaktaki nem oranı çok düşüktür. Bu nedenle vücudumuzun en büyük organı olan derimiz susuz kalır. Susuz kalmamak için nemlendirici kullanın. Ayrıca atmosfer 30 bin fit üzerinde incelmeye başladığı için cildin yaşlanmasına ve zarar görmesine neden olan UVA ışınlarının etkileme dozu artar. Cildinizi korumak için mutlaka güneş koruyucular kullanın.

7. Mide ve bağırsak sağlığınızı korumak için önlem alın!

Yükseklik arttıkça maruz kalınan hava basıncı azalır. 5.500 metredeki hava basıncı, deniz seviyesindeki hava basıncının yarısıdır. Bu basınç mide ve bağırsaklarda gaz oluşumuna neden olur. Uçak yolculuğundan en az 3 gün önce vücudunuzun oksijenini yüksek tutmak amacıyla başlayacağınız havuç, ahududu, probiyotik yoğurt gibi besinler gaz ve şişkinlik problemleri yaşamanıza engel olur. Ayrıca böbreklerinizi çalıştırmak için zencefil çayı ile arı poleni tüketebilirsiniz.

8. Saçlarınızı zapt etmek zorunda kalmayın!

Uçak içindeki basınç, kuru hava ve oturduğunuz koltukların sentetik başlıkları sürtünmenin de etkisiyle saçlarınızda elektriklenmeye yol açabilir. Bu durumla karşılaşmak istemiyorsanız çantanızda nemlendirici saç spreyi ve elektriklenmeyi azaltacak bir saç fırçası bulundurun.

9. Vücudunuzun su kaybetmemesi için içtiklerinize dikkat edin!

Güvenliği geçtikten sonra bir şişe su alın. Uçakta size sunulacak sıvı ikramlarda alkol ve kafein yerine suyu tercih edin. Varış noktanızda da bol su için.

10. Çantanızda sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun.

Uzun uçuşlarda ikram edilen yemekler sizin için uygun değilse aç kalma riskinizi ortadan kaldırmak için çantanızda fındık, ceviz, badem, incir gibi sağlıklı atıştırmalıklar bulundurun. 

Manşetler