Uzmanlardan FIP'e yakalanan kedilere tedavi uyarısı

Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meriç Kocatürk: "FIP insan sağlığı yönünden hiçbir risk teşkil etmiyor, can dostlarımızı sokağa ya da barınaklara terk etmeyelim ve onlara sahip çıkalım"

Bursa'da özel hayvan kliniğinin başhekimi Ervin Atasoy: "FIP artık çaresiz değil, bu yüzden insanların en yakın sağlık kuruluşuna ya da üniversite hastanelerine başvurmalarını öneriyorum"

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meriç Kocatürk, kedilerdeki koronavirüsün mutasyonuyla ortaya çıkan Kedigil Enfeksiyoz Peritoniti (FIP) hastalığına yakalanan can dostların tedavi edilebildiği, sokağa ya da barınaklara bırakılmaması gerektiği bildirildi.

Kocatürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kedilerde koronavirüs enfeksiyonlarının dışkıyla saçılan ve bağırsakta yerleşim gösteren viral bir etken olduğunu belirtti.

FIP'in ise bu koronavirüsle enfekte olan kedide mutasyon sonrasında vaskülit denilen damar yangısıyla oluşan mutant koronavirüs enfeksiyonu olduğunu anlatan Kocatürk, tedavi üzerine tüm dünyada çalışmalar yapıldığını söyledi.

- FIP ile Kovid-19'un ilişkisi yok

Kocatürk, pandemi virüsü, SARS ve Kovid-19 ile FIP'in bir ilişkisi olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Aynı aileden olmalarına rağmen kediler ve insanlar FIP virüsünü birbirlerine geçirmemektedirler. Şu an dünyada yapılan antiviral tedavi çalışmalarında özellikle yaş FIP'ten muzdarip kedilerin tedaviyle viral yükün azalması sonucunda kısmi olarak pozitif yanıt verdiği görülmektedir. Bununla beraber ilaçların hiçbiri ruhsatlandırılmamış ve güvenli kullanımları onaylanmamıştır. Fakat FIP'in kuru, yaş ve nörolojik formunda tüm dünyada kullanılan ve semptomları olumlu düzeyde azaltan hayvanın hayat kalitesini iyileştiren tedaviler mevcuttur. Şu an pandemi virüsü olan koronavirüsün bazı hayvanlara bulaşabildiği (kedigiller, köpekler ve minkler) fakat virüsü bu hayvanların saçmadığı belirlenmiştir. FIP'in tedavisi anlamında tüm dünyada bilimsel topluluklar etkin bir tedavi için yoğun çalışmalarını sürdürüyorlar. FIP insan sağlığı yönünden hiçbir risk teşkil etmiyor, can dostlarımızı sokağa ya da barınaklara terk etmeyelim ve onlara sahip çıkalım."

Kentte hizmet veren bir veteriner kliniğinin başhekimi Ervin Atasoy da tüm kedilerde koronavirüs bulunduğunu ancak sadece bazı durumlarda ve özellikle strese maruz kaldıklarında bu virüsün mutasyona uğrayarak kedilerin FIP hastalığına dönüştüğünü aktardı.

Bu hastalığın kuru ve ıslak formlarının kedilerde görülebildiğine değinen Atasoy, geçmişte bu hastalığın tedavisinin çok zor olduğunu ancak geliştirilen yöntemlerle bunun artık mümkün olduğunu aktardı.

Atasoy, hayvan sahiplerinin koronavirüsü duydukları zaman korkuya kapıldıklarına işaret ederek, "Kedilerin koronavirüsü Türkiye'deki kedilerin yüzde 85-90'ında bulunuyor, hastalığı öncesinde geçirmişler ve taşıyıcılar, taşıyıcı olarak hayatlarına devam ediyorlar." dedi.

Hayvanların sadece yüzde 10'luk bir kısmının stres veya travmaya bağlı olarak mutasyona uğrayıp FIP'e yakalandığını dile getiren Atasoy, şunları söyledi:

"Bu rahatsızlık korona olarak kaldığında hastalarımıza herhangi bir sıkıntı yaratmıyor. FIP olduktan sonra hastalık ıslak ve kuru olarak 2 forma ayrılıyor. Islak formda göğüs ve karın boşluğundaki organların arasına sıvı birikiyor. Şiddetli bir vaskülit (damarlarda iltihaplanma) olduğu için damarlarda protein kaybına neden oluyor. O yüzden de bir sıvı birikimi oluyor. Kuru formda ise nörolojik semptomlar dediğimiz, kedilerin ataksisi oluyor. Düzgün yürüyememe, koordinasyonu sağlayamama ve arka ayaklarda pelteklemeyle baş gösteren ana semptomlar var."

- Hastalık artık çaresiz değil

Hastalığın tanısının günümüzde edinilen akademik bilgiler ışığında kolayca yapılabildiğini belirten Atasoy, "Hasta sahipleri eşliğinde de kedilerin tedavi süreçlerini yönetiyoruz. Şu anda kliniğimizde yatan 5 sokak kedisi hastamız var, bazısı ıslak bazısı kuru forma yakalanmış, tedavilerini sürdürüyoruz." dedi.

Hastalığın artık tedavisinin de yapılabildiğini anlatan Atasoy, şunları kaydetti:

"Hastalık artık çaresiz değil, bu yüzden insanların en yakın sağlık kuruluşuna ya da üniversite hastanelerine başvurmalarını öneriyorum. Kedilerin koronavirüsü insanlara bulaşmıyor, aynı şekilde bizden de onlara bulaşmıyor. Sadece şimdilik taşıyıcı olduklarına dair net olmayan bilgiler var. Bu durumda hayvan sahipleri için rahatsızlık bir risk teşkil etmiyor."

Manşetler

DUYURU-4